27 yükselen pazar arasında Türkiye 8’inci

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “Felsefe Toplantıları”nda konuşan Zengin, “Yükselen Pazarlarda Yenilikçilik ve İhracat Performansı Üzerindeki Etkisi: Türkiye Özelinde Yenilikçilik Üzerine Bir Tartışma” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

Hızlı büyüme ve sanayileşme dolayısıyla, “Gelişmekte Olan Ülkeler” kategorisinden “Gelişmiş Ülkeler” kategorisine yükselen ülkelerin “Yükselen Pazar” olarak adlandırıldığını kaydeden ASÜ Öğretim Üyesi Zengin, önemli detaylara vurgu yaptı. Yükselen Pazar olmak için fakirlik, aşırı nüfus, yetersiz altyapı gibi sorunları gidermeyi amaçlayan bir ekonomik reform sürecine başlamış olmak, kişi başına gayrisafi yurtiçi hâsılada istikrarlı büyüme düzeyine erişmiş olmak ve küresel ekonomiyle artan bir bütünleşme düzeyine sahip olmak gerektiğine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Asude Yasemin Zengin, “Michigan State Üniversitesi 27 ülkeyi Yükselen Pazar olarak adlandırıyor. 2014 verilerine göre Yükselen Pazar ülkelerinin büyüme oranları yüzde 4,7 seviyesindeyken, gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 2,4’te kalıyor. Bu ülkelerin Küresel Gayrisafi Milli Hâsıladaki payları ise, reform düzeyindeki gelişmeyle birlikte 2000 yılında yüzde 37’den, 2013 yılında yüzde 50’ye geliyor. 2019 yılı için beklenen oran ise yüzde 54’ün üzerindedir. Dünyadaki toplam ithalatın yüzde 39’unu Yükselen Pazarlar yapmıştır ve bu ülkelerin canlı bir orta sınıfları vardır” dedi.

– 10 Yılda Yükselen Pazarların Çektiği Yabancı Yatırım 4 Kat Arttı –

Küresel ihracatın da yüzde 40’ından fazlasını Yükselen Pazarların gerçekleştirmekte olduğuna değinen Zengin, “Yükselen pazarların ihracatları 2014 yılında yüzde 6,5, ithalatları ise yüzde 7,5 oranında büyümüştür. 2000-2010 yılları arasındaki 10 yıllık süreçte Yükselen Pazar ülkelerine yapılan doğrudan yabancı sermaye yatırımları 4 kat artmıştır” dedi. Türkiye’nin durumuna dair bilgiler de veren Zengin, “27 Yükselen Pazar ülkesi arasında Türkiye, mal ve hizmet ihracatında 8’inci sırada, ithalatta ise 10’uncu sırada yer alıyor. Küresel Gayrisafi Milli Hâsıladaki pay oranlarına göre de yine 8’inci sıradayız. Bu veriler 10 yıllık ortalama verilerdir. Çok kötü değiliz ama çok da iyi değiliz. Gayrisafi Milli Hâsılaya kıyasla çektiğimiz doğrudan yabancı sermaye yatırımında ise 20’nci sırada bulunuyoruz. Bu konuda biraz gerideyiz ve daha fazla yatırım çekmemiz gerekiyor” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Asude Yasemin Zengin, 36’ıncı Felsefe Toplantısı’ndaki konuşmasının devamında yenilikçilik ve ihracat performansı arasındaki ilişkiyi anlattı, öğrenci ve akademisyenlerden gelen soruları yanıtladı.