Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 21°C
Açık
Aksaray
21°C
Açık
Paz 22°C
Pts 27°C
Sal 31°C
Çar 28°C

Felsefe Toplantısı’nda başarısız darbe teşebbüsleri anlatıldı

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Sarı, yaşanan her darbenin Türkiye’yi siyasi, iktisadi, kültürel ve toplumsal olarak geriye götürdüğünü söyledi.

Felsefe Toplantısı’nda başarısız darbe teşebbüsleri anlatıldı
Aksaray Anadolu AŞ
3 Nisan 2017 17:27

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Sarı, yaşanan her darbenin Türkiye’yi siyasi, iktisadi, kültürel ve toplumsal olarak geriye götürdüğünü söyledi.

– 1961’deki Seçim Sonucu Askerin Beklediği Gibi Olmadı –

58’inci Felsefe Toplantısında konuşan Doç. Dr. Muhammet Sarı, “27 Mayıs’tan 12 Mart’a Türkiye’deki Başarısız Darbe Teşebbüsleri” başlıklı bir sunum yaptı. Atatürk döneminin askeri teşebbüslerin zaten olamayacağı bir dönem olduğunu ve İnönü döneminin de buna dâhil edilebileceğini kaydeden Sarı, “Ta ki İkinci Dünya Savaşı’nın bitimine, 1945’lere kadar. 1945’lerden itibaren ordu içerisinde belirli memnuniyetsizlikler kendisini göstermiştir ama o sırada kurulan Demokrat Partiyle (DP) darbe teşebbüsleri, 1960 yılına kadar belirli bir müddet savuşturulmuştur” dedi. 27 Mayıs 1960 darbesinin bunun ilk örneğini teşkil ettiğini kaydeden Sarı, “Aslında o darbeyi yapan askerler olmasına rağmen, 27 Mayıs’tan hemen sonra asker içerisinde yeniden bir kıpırdanma yaşanmıştır. 27 Mayıs’ın amacına ulaşamadığı, bekleneni karşılayamadığı düşüncesi hâkim olmuş ve ordu içindeki cunta hareketleri yeniden başlamıştır. Cunta, bir emir komuta zincirinden bağımsız olarak yaşanan hareketlenmeye verilen isimdir. Yaşanan bir takım gelişmelerin ardından 17 Eylül 1961’de Adnan Menderes idam edilmiştir. Menderes’in idam edilmesi toplumda hiçbir tepkiyle, bir gösteri ya da nümayişle karşılanmadı. Daha sonra ise sanki hiçbir şey olmamış gibi, 15 Ekim 1961’de planlanan seçime gidilmiştir ama seçim sonucu askerin beklediği gibi olmamıştır. DP’nin devamı niteliğinde olduğunu söyleyen Adalet Partisi (AP) çok büyük bir oy oranına sahip olmuştur” dedi.

– Darbeci Askerler Ankara’ya Çağrılır ve İstekleri Sorulur –

Bu durumun askeri hareketlendirdiğini ve Meclis açılmadan darbe yapılmasının düşünüldüğünü kaydeden Muhammet Sarı, “Dönemin üst düzey askerleri bir bildiri hazırlıyor ve 21 Ekim günü harekete geçileceği belirtiliyor. Bu durum gerek partiler arasında, gerekse Genel Kurmayca tepkiyle karşılanıyor. Fakat kimse ses çıkarmaya cesaret edemiyor. Konu İnönü’ye aktarılıyor ve bu askerler Ankara’ya çağrılarak istekleri soruluyor. Cemal Gürsel’in Cumhurbaşkanı olması, ordudan atılan subayların ve 147’ler denilen, DP taraftarı akademisyenlerin geri döndürülmemesi gibi talepler oluyor. Bu taleplerin bir kısmı kabul ediliyor ve ilginçtir, parti temsilcileriyle karşılıklı sözleşme bile imzalanıyor. Böylece darbenin kıyısından dönülmüş olunuyor” dedi. Cemal Gürsel’in Cumhurbaşkanlığı seçilmesine yakın bir zamanda ortaya hiç beklenmedik bir adayın çıktığını söyleyen Sarı, şöyle devam etti: “Bu aday Ali Fuat Başgil’dir. Askerler kendisiyle görüşür ve adaylıktan vazgeçirmeye çalışır. Başgil ilk etapta dirense de, tehditler karşısında adaylıktan vazgeçmek durumunda kalır. 25 Ekim 1961 günü Meclis toplanır ve AP’liler ilk defa meclise girer. Meclisteki localarda üst düzey askerler vardır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde AP’liler boş oy atma noktasında bir görüşte birleşirler ama yine de Cemal Gürsel seçilir. 1960-1971 arasında demokrasi her iki taraf arasında, yani asker ve sivil arasında bir halat çekme yarışı gibi olmuştur ve rayına oturamamıştır. Gürsel’in seçimi de buna engel olamamıştır çünkü beklentiler farklıdır. AP’nin yüksek oyla mecliste önemli bir temsile sahip olması rahatsızlık verir…”

Doç. Dr. Muhammet Sarı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen toplantının son bölümünde, öğrencilerin ve akademisyenlerin sorularını yanıtladı..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.