Dolar 32,4895
Euro 34,9613
Altın 2.431,71
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 30°C
Az Bulutlu
Aksaray
30°C
Az Bulutlu
Cum 27°C
Cts 26°C
Paz 26°C
Pts 23°C

Hayat Paylaşınca Güzel

12 Şubat 2016 19:22

Yeri gelir çok kızarsınız O’na… Kendinize ve hatta sizi tanıştıranlara, vesile olanlara, sizin evlenmenize izin veren anne babanıza… Neden bir de üstüne çocuk yaptığınıza… Pişmanlıklar sarar yıllar sonra bile bir gün,”tüh keşke evlenmeseydim” dediğiniz olur. Belki artık aşk yoktur, sevgi bile yoktur. Belki alışkanlık, belki de çaresizlik yıllarınızın birlikte geçip gitmesine, ömrünüzün sonuna dek birlikte yaşayıp gitmenize sebep olmuştur. Sonra şöyle dersiniz kendi kendinize; önce anne baba gitti, sonra büyüyüp yuva kurup çocuklar gitti. Akraba eş dost hatta kardeş bile herkes, hayat telaşına düşmüş, unutulup gitmişiniz. Hatırınızı bile soran kalmamış. Bir de bakmışınız ki sadece ve sedece ikiniz kalmışsınız. İyi ki de bırakmamışız birbirimizi… Şimdi sebebini bile anımsayamadığınız eften püften meseleler için…

Ne ilginçtir ki hasta olsanız; evde birbirinize çocuk gibi bakarsınız. Korkarsınız “bir şey olacak” diye. Soğuk algınlığı bile kocaman büyür gözünüzde… Daha da ilginç olanı, hastanede veya başka bir durumda en yakınınızı, kardeşiniz veya evladınızı değil de (elin kızı- oğlu olan) eşinizi istersiniz yanınızda. “Yalnızlık” hele de şu gündüzlerin yüzünü gösterdiği gibi hemen geri çektiği soğuk kış günlerinin uzun, bitmek bilmeyen gecelerinde sadece bir nefesin paylaşılmış olması bile, “iyi ki beraberiz” demeye yeter.

Nedeni henüz bilinememekte, kadınların yorumuna göre; “erkekler kendini çok yıprattığı için”, erkeklerin yorumuna göre ise; “kadınların içine atmayıp, anlattığı ve ağlayarak rahatladığı için” erkekler daha erken vefat etmektedir. Dolayısıyla yalnız kalan yaşlı kadın daha fazladır ülkemizde.

İşte bu kadınların söylediği şu üç söz önemlidir:

“Darı kadar eri olanın, dağ kadar yeri vardır.”
“En çok da akşam adamlar evlerine, koltuklarının altına bir ekmek almış olarak dönerken görmek zor oluyor.”
“Arkadaşlarım etrafımdan teker teker yok oluyor.”

Yine onların deyimiyle; “dışarısı kar, içerisi dar” olduğunda; şöyle bir dolaşıp gelip, kafasını dağıtıp geldiği yaz günleri bittiğinde; eğer eşleri “gittiyse”, onların da içi “dar” olur. Onların artık “toplumdaki yerleri sorgulanır ve yaşam alanları daralır”. Çocukları ya aramaz (çok işleri vardır veya eşleri istemez),ya da onlar kendi evleri dışında rahat edemeyip yine yalnızlığına döner.

Erkek yalnız kalmışsa işi daha zordur. Evlatları mirasın başkalarına kalması korkusuyla yeni evlilik yapmalarını istemezken, O’nun yalnızlığa mahkum olmasına da göz yumarlar. Kadınlar öz bakımlarını ve yaşamak için ihtiyaçlarını (iyi-kötü) kendileri halledebilirken, erkek yaşlı için bu çok zor bir hayattır! Zamanında birbirlerine neler yaptılarsa da ( haksızlık, kötü sözler vs…) her şey unutulur ve aşk olmasa da, sevgi olmasa da; aynı havanın solunuyor olmasının önemini, hayatın birlikte ne kadar kolay ve yaşanılır olduğunu fark ederler. Elmanın yarısının EŞİMİZ olduğunun bilinciyle; daha çok hoşgörü ve saygı ile evliliklerimizin bir ömür boyu sürmesine çaba göstermek umuduyla; DIŞARININ KAR, İÇERİNİN DAR olduğu şu günlerde; dünyamızı eşimize ve kendimize DAR etmeyelim.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.