Hürmetli Nesnedir Aşk
“İşidin ey yârenler
Kıymetli nesnedir aşk
Değmelere bitinmez
Hürmetli nesnedir aşk” demiş aşk için Yunus Emre…
Nice tasavvuf şairlerimiz, ozanlarımız, yazarlarımız AŞK’A yazmış, aşka söylemiş… Günümüz aşkları, o aşklara benzer mi derseniz; evet tanıdığım en güzel aşıklar Sn. Bülent ve Rahşan Ecevit’i, Sn Süleyman ve Nazmiye Demirel’i, Sn İsmet ve Mevhibe İnönü’yü örnek verebilirim.
Annemin hayranlığını ve takdirini kazanmış, hepimize örnek vermiş olduğu aşıklar İnönülerdi. İsmet İnönü, Mevhibe Hanımla Aksaray’a gelir. Aksaray’da Belediye başkanı eşi olarak annem kendilerinin ev sahipliğini yapar. Mevhibe Hanım, lavaboya gitmek ister. Tüm hanımlar ayağa kalkarak kendilerine eşlik etmek isterler. Ancak Paşa hiç birine izin vermez. Kendisi bizzat götürür. “Prensibim değil efendim, şimdiye dek eşime her yerde ve her zaman kendim eşlik ettim.” Der. Kapıda, elinde Mevhibe Hanımın çantasıyla bekler.
Süleyman Demirel’i de Nazmiyesiz görmek, düşünmek bile neredeyse olanaksızdır. Nazmiye Hanım; Türkiye’nin modern yüzünü, ağırbaşlı ve her zaman şık olarak, gerekmedikçe konuşmayarak, kendisini ön plana çıkarma derdinde olmayıp, geri planda da kalmadan yerine çok yakışan bir hanımefendidir. Onlar ve Ecevitler; “neden çocuğum yok” diyen çiftlere, aşkla dolu bir beraberliğin ille çocukla yaşanmadığına da çok güzel örneklerdir.
Ecevitlerin Aksaray’a geldiklerinde; restoranda bir tabak kuru fasulye sipariş ederek, aynı tabaktan ikisinin yediğine ve o tabağın kaç katı hesap ödeyerek bahşiş verdiğine, kendilerine HEDİYE edilen Taşpınar halısının da zorla parasını verip, öyle kabul ettiklerine kendim tanık olmuştum. Sürekli el ele gezerek, sanki o elleri ayrılırsa halkımızın da tuhafına gideceği bir beraberlik yaşamış, herkesi buna alıştırmışlardı. Onların birbirlerine sevgi dolu bakışları, Karaoğlan’ın aşk şiirleri…
Onlar naif insanlardı… Onlar zarif insanlardı. Onların yaşam tarzlarından, aşklarından, evliliklerinden örnek almalıyız.
“Kıymetli nesnedir aşk” demiş Yunus. Artık değerini bilmediğimiz, ucuzlaştırdığımız, önümüze gelene “aşkııııım” dediğimiz, kısaca; yozlaştırdığımız. Ailelerimizden yok mu aşkı aşk gibi yaşayan? “Birlikte ölmek” için Allah’a dua eden? Evlenmeden önce birbirlerine yazdıkları mektupları, şiirleri, aldıkları küçük hediyeleri bir hazine gibi ömür boyu saklayan?
Nazım Usta’nın ölüm yıldönümünde saygıyla anarken aklıma geldi bu AŞK konusu… Neden Nazım Hikmet AŞK konusunu çağrıştırdı derseniz; O’na hapislerde, hasretlerde yaşadığı dönemde en güzel eserlerini yazdıran, dayanma gücü veren, Mavi gözlü Dev’i tüm dünyanın sevip saydığı ünlü bir Dev yapan da AŞK değil midir?
“Aşk kıymetli nesnedir” sevgili dostlar, aşkı ucuzlatmayalım, çevremizde birlikte bir ömrü aşkla yaşamış insanların aşkına saygı duyarak, onlardan örnek alarak yaşatalım, aşkı eskitmeyelim. Miş’li geçmiş zamanlarla anlatılan bir duygu masalı haline getirmeyelim. Bazılarını dediği gibi; ”bitip gien” bir duygu değildir aşk. Eğer gerçekten aşıksan, yaşının, konumunun, dış etkenlerin hiçbir şeyin önemi olmaz. Hayata tutunmanı, gökyüzünün mavisini görebilmeni, yıldızları, mehtabı, doğayı daha bir fark ederek, severek yaşamanı sağlar. Sadece dikkat edilecek konu; her hafta başka bir gönülde yaşamaya çalışanlar ve bu yaşadığını aşk sananlardan uzak durmaktır. Aşksız kalmamanız dileğiyle…
Aşk
Maddi, manevi aşkım, önce Rabbim sonra sen
Başka bir mülk istemem, yaşarım ebediyen
Mevla’m gönül rahmine, sevgiyi nazar kılmış
Gerçeği arayana, tebliğlerle ulaşmış
Bazıları kaçırmış, hiç farkında olmadan
Kızıl deniz yarılmış, Musa’yı zorlamadan
Midesinin emrine, girenden hayır çıkmaz
Kudret helvasın yese, niçin, neden uğraşmaz
Yakup rüyasın görür, gül goncası zordadır
Karnı dar kardeş zarar, kervancılar kârdadır
İbrahim İsmail’i adak etti sözüne
Allah ikrarı sever, koç gönderir hediye
Seviyorsak eğer ki, sıkıntılar dert olmaz
Sevdalardan kaçanlar, yiğit olmaz, mert olmaz
Vicdana emreden güç, her yerde terazidir
Zannetmem ki hak varsa, haklar zayi edilir.
Dertlere tahammül ki nadanı arif yapar
Büyük müjdeler varken, eğri yola kim sapar
Kulun kudreti cüzi, kudret miktarı belli
Canlı, cansız varlığın varmış istiap haddi
Rahman gücü mutlaktır, kimseler test edemez
Rahim isterse eğer, kimse zarar veremez
Tavuk, kartal boğuşur, yavrusunu isterse
Menü hazır değildir annesin öldürmezse
Bir çetrefil soru ki adına aşk diyorlar
Anayasalar yazmaz ki cevabın arasınlar
Akbaş, biat edemez eğer sevgi yok ise
Gaffar sevgi doldursun habipin hürmetine
Yaşar Akbaş….Dostumuzun hanımına