Kardeşlik Bağı
Hayatınız birlikte geçmiş. “Hayatınız” dediğim; ömrümüzün en önemli kısmı olan, büyüdüğümüz evdeki, bebeklik ve gençlik kısmı. Onlarla binlerce anıyı paylaşmışınız, sofrayı, anneyi, ekmeği, sevgiyi, azarlanmayı, dayak yemeyi, suçu, öfkeyi, kıskançlığı, neşeyi, bir bütünü bölüşmeyi…
Aynı ev dediğimiz yuva; gerçek bir aile de olabilir, bir çocuk yuvası da… Sonra büyüyüp okumaya, çalışmaya gitmeler… Evlenmeler, ayrı yuvaya adım atılması…
Nereye gidilirse gidilsin ve ne olursak olalım; hayatımızın kardeşlerden ayrılan bölümünde de, onlarla bir bağımız vardır. Kan bağı olmasa bile, aynı karından doğmuş olmasak, aynı memeyi emmesek bile bizim bir yerlerde bir kardeşimiz vardır. Okuldan da olabilir, askerden de… O kardeş belki kan bağımız olan öz kardeşimiz gibi olmasa da kardeşimizdir yüreğimizde…
Eğer bir kardeşiniz varsa, “öldüğümde aileme beni aratmayan, mezarıma su döken , beni anımsayan, başım sıkışırsa arayabileceğim, çağırdığımda nedenini sormadan başucumda olan” güvenebileceğiniz bir insan var demektir yeryüzünde…
Bu ne kadar önemlidir bir düşünsenize…
Doğduğunda sever gibi görünüp çok rahatsız olduğumuz,”artık beni sevmezler” diye düşünmenize sebep olan o varlık, ilerde sizin bir numaralı güvendiğiniz kişi olacaktır. Eş, arkadaş çekip gidebilir.
Sizi terk edebilir. Ama kardeş; ne kadar kırgın olsanız da, ne olumsuzluklar yaşasanız da, gün gelip basit paylaşımlar için olaylar yaratmışsanız da, çağırdığınızda yanınızda olacak, sizinle yaşanan tüm olumsuzlukları siliverecek tek dosttur. Tıpkı anne gibi. Size asla kırılmayan, kızamayan.
Oturduğunuzda annenizin karşısına, bebeklik ve çocukluk anılarını dinlemekten hoşlanmayanınız yoktur.
İşte o anıların baş kahramanı da o kişidir. Sonraları içinizden bir sevgi seli akarak, hüzünlenerek, gülerek anımsadığınız veya yakınlarınızla paylaştığınız o anıları birlikte yaşadığınız kişi veya kişiler…
Kardeşler.
Çıkarlar uğruna, yeryüzünde kalacağını bildiğimiz maddi saçmalıklar için, ya da sözlerle kırıldığımız kardeşlerimizi hemen affedelim. Başkalarının dolduruşuna gelmeyelim. Onlar sonuçta “el” oğlu veya kızıdır. Ama kardeşler kopmayan, görülmeyen sihirli bir bağ ile bağlanmıştır. Zorla koparılırsa yeri çok acır ve çok kanar!