Korkuyorum
Aklıma düştü, dede kapısı,
Hak dostu beni görecek, yaylandım yoluna.
Köprübaşında lerzeye gelmiş sakallı derviş.
Dönüşümde köşede durmuş, eli bastonlu sakalsız kör ermiş.
Tahsil bitti, başladı terbiye.
Geçerken düşünceli, avluda duran ulu,
Bakışlarıyla davet ediyor beni,
Silindi sualim, sormadan cevap bulan.
Divana duruyoruz, omuz omuza tüm dava erleri.
Tekrar buyruluyorum, burası özel alan.
Elime tutuşturuldu cüsseli anahtar, açıyorum,
İçeride altın neslimi görüyorum,
Geleceğime ermişlerin, o mübarek ellerden öpüyorum.
Bir başka gün küçücük dam,
Kocaman arz, altımda ufacık kalan,
Hayret! Büyük büyük kutupları,
Minnacık ayaklarımla yokluyorum.
Farklı bir demdeyim yine,
Kıvrım kıvrım olurken korkudan,
Çağrıldı, muazzam tehdit,
Ay, güneş ve dağ, hepsi olmuş lav,
Meramımı söylerken ıztırarla,
Rüyaya düşüyorum.
Gece beni çağırıyor, ben korkuyorum,
Korkum beni çağırıyor, ben kaçıyorum,
Ölesiye korkumu yenip, gitmeyi bekliyorum.
Mustafa Yumuşak