Kudüs, Kerkük Ya Da Kerbela…
Son zamanlarda -onlarca yıldır hem de- dünya gündeminde Kudüs var. Filistin ya da İsrail penceresinden bakılan bu konu hakikaten çetrefilli. 7 buçuk milyar insanın yaşadığı dünyada 2 milyardan fazla Hıristiyan varken 1,5 milyar da Müslüman nüfus var. Yahudi nüfusu ise 14 milyona yakın. Ve bu nüfusun yarıya yakını İsrail’de yaşıyor.
Yahudiler çok ama çok az bir istisna haricinde İsrail’in menfaatleri için her şeyi yapabilecek durumdayken “tüm Müslümanlar Filistin’den; tüm Hıristiyanlar da İsrail’den yana” diyen birisine bırakın işin ehli birisini bir çocuk bile “güldürmeyin adamı” der. Evet herkes aslında bu işin sadece din ile ilişkisi olmadığı biliyor.
İsrail’in son katliamından sonra herkesin ağzında yine aynı nakarat var: “şu kadar Müslüman varken, şu kadar Arap hemen Yahudilerin yanındayken ve bu kadar Müslüman Yahudileri tükürseler boğar!”. Siz inanıyor musunuz bunun böyle olduğuna? Araplar birlikten-beraberlikten çok uzun zamandır kopuktur. Büyük kısmı konforlu yaşamın debdebesinde gömüldükçe gömüldüğünden hiç kimse umurunda değildir. Uzatmaya gerek yok, Araplar’dan fayda olmaz. Sadece Kudüs’teki mevzuda değil, hiçbir konuda topa girmezler. Hz. Davut ve oğlu Hz. Süleyman döneminden sonra istilalar, katliamlar uzun dönem devam eden bölgede Hz. Ömer döneminde kısa bir süre de olsa huzur vardı. Hep kan ve gözyaşının hakim olduğu coğrafyada bundan sonra da durumun farklı olmayacağı öngörülüyor. Özellikle yakın dönemde İsrail’in güçlenmesi, palazlanması nasıl oluyor diye merak ettiğinizde bakıyorsunuz ki özellikle güçlü Arap ülkelerinin İsrail’e destekleri var. Böyle bir ortamda bu iş nasıl çözülecek? Birleşmiş Milletler’in aldığı kararları işine gelmediği için hiç ciddiye almayan İsrail bildiğini okumaya devam ediyor. Hatırlarsınız Şimon Perez’e Kur’an-ı Kerim’den devletlerinin yıkılacağı hatırlatılınca “Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin düşünürüz” demiş.
Evet, 1986’da söylenen bu söz üzerinden onlarca yıl geçmiş ve şuursuz Müslüman sayısı gün geçtikçe daha da artıyor.
Bu sadece Kudüs için geçerli değildir. Kerkük de mahzundur Doğu Türkistan da. Dünyanın her yerinde ağlayanların tamamına yakını Müslümanlardır.
Yani ağlayan biz Müslümanları ağlatanlar ilk bakışta düşman gibi görünse de aslında bunun asıl müsebbibi yine bizleriz. Sadece ve sadece kendi menfaati, rahatı iyi olsun da gerisi ne yaparsa yapsın zihniyetinden dolayıdır bu acılar, bu katliamlar.
Mısır’ın, BAE’nin ve daha nicesinin kimin kuklası olduğu gün gibi aşikarken Kerbela’yı sadece tarih kitaplarından okumak yanlış olur. Ayniyle değilse de misliyle yaşıyor Müslümanlar Kerbela’yı. Kerbela’da öldürülen Hz. Hüseyin ve beraberindekilerdi. Bugün ise Kudüs’te, Kerkük’te ve daha nice yerlerde Kerbela benzeri acılar yaşayanlar Müslümanlardır.
Biz Müslümanlar kıldan-tüyden meselelerden dolayı birbirimize düşman olduğumuz sürece de daha çok akıtırız gözyaşını ve de kanı!..