Dolar 32,3407
Euro 35,1132
Altın 2.239,20
BİST 8.887,93
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 15°C
Az Bulutlu
Aksaray
15°C
Az Bulutlu
Çar 6°C
Per 7°C
Cum 8°C
Cts 12°C

Kudüs Türküsü

Araştırmacı Yazar
11 Aralık 2017 20:30

Yaratılıp da buldun topraktan hayât yâ sîn
Ben dahi yaratıldım ve hem dahi Filistîn

Topraktır vâroluşun yaratılışın başı
Topraktır insanın hem evi, işi ve aşı

Toprak bu cândan öte cânândır baş verilir
Toprak bu nâmustur hem “Ana” diye bilinir

Toprak bu vazgeçilmez ne akçeye, altına
Toprak bu değişilmez fâni cihân tahtına

Eğer kan dökmüş isek o toprak bize vatân
Tapusudur muhakkâk altında şehit yatan

Filistîn de vatândır hem Mekke, Medîne de
Altay’da atam yatar Viyana’da, Yemen’de

Yurt deriz biz cihâna cihân bizim yurdumuz
Hakk için savaşırız Müslümân’dır ordumuz

Müslümân toprağından başka âdil yok aslâ
Gel sen şu toprakları birbiriyle kıyâsla

Toprak var mukaddestir sürülür yüze, göze
Toprak var necâsettir alınmaz dahi söze

Toprak var kerâmettir lâyıktır keremullah
Toprak var rezâlettir ona da lânetullah

Toprak var adâleti dağıtır tüm cihâna
Toprak var zulüm eder ağlayan ağlayana

Toprak var Hakk’tan gayrı yoktur kimi kimsesi
Toprak var magdubların ve de dâllînin sesi

Toprak var hüzün dolu, elemli ve mâtemli
Toprak var keyif eder hem de keyfi görkemli

Toprak var feryâtları duyulmaz kalpazandan
Toprak var sedâları geliyor tâ fîzandan

Peki, Filistîn nasıl? Ne yâdı var ne tadı!
Toprağı işgâl oldu silinecek mi adı?

Kadîm toprağı için döndü nice cerbeze
Bayrağıyla toprağı şeytâna oldu meze

Adâletli toprağa, âh zulüm doldurdular
Mazlûmları magdublar liğme liğme yoldular

O mutahhâr topraklar necâset ile doldu
Hakk’ın kerim kıldığı Müslümân zelîl oldu

Müslümân mâtemiyle keyiflendi lânetler
Feryâdımıza nâra karıştırdı nâmertler

Her yanı parça parça parçalanıyor eyvâh
Yeter artık bu zulüm vâh ki ne vâh vâh ki vâh

Yâ Rabbî kerem eyle Filistîn’e yardım et
Yâ Muhammed Mustafâ medet eyle sen medet

Himmet Sıddîk ü Fârûk, Osmân, Haydâr-ı Kerrâr
Himmet Yâ Gavsü’l-Enâm himmet ahyâr u ebrâr

Secdede mi başınız Yâ Muhammed ümmeti
Kalkın elden gidiyor Filistîn’in zîneti

Ona mûsâllat oldu ağzı kan dolu yamyam
Bak nâmusun gidiyor davran Müslümân eyyâm

Şimdi secde zamânı değil kaldır başını
Ağlama sus ne olur sil gözünün yaşını

Âlemlerin Rabbi’ne olsun binlerce secde
Lâkin geldin mi acep sen secde için vecde

Kıyâm zamânı şimdi secdeyle oyalanma
Kıyâm da Hakk içindir kalk hadi tasalanma

Hem secde için elbet gerekir sana kıble
Namâzda secde yönün el-hak muazzâm Kâbe

Peki Kâbe’den evvel nereydi secde yönü
Nereydi Nûr Nebî’nin durağı İsrâ günü

Nerede selâm verdi Halîl, Mûsâ, Îsâ’ya
Nerede yükselmişti Sidretü’l-Müntehâ’ya

Ey Müslümân, Müslümân nereyi eder takdîs
Boşa demedi Allah oraya Beytü’l-Makdîs

O mekânın bir farkı yok Mükerrem Mekke’den
O toprağı zerrece ayırt etme Bekke’den

Zâlimlerin dertleri ne Filistîn ne bayrak
Dertleri Filistîn’den küçük toprak koparmak

Bil o küçük toprağa fedâdır binlerce cân
Onun değeri aslâ değildir inci mercân

el-hak ki o topraklar Müslümân toprağıdır
Sanki cennet-i mevâ sanki aden bağıdır

Davûd, Zekerîyya ve Meryem’in mihrâbı o
Hem nice enbiyânın türbesi, turâbı o

Değdirme toprağına nâmahremin elini
Sakın sakınır gibi bacının saç telini

Sunsalar da altınlar, gümüşler, elmas, sündüs
Verme verilir mi hiç mukaddes Şehrü’l-Kudüs

Âh Kudüs, cânım Kudüs, cânânım, kanım Kudüs
Anam, atam hem bacım, yârim, yârânım Kudüs

Ne büyük bir imtihân verdi senden Filistîn
Şimdi malı mı oldun o mel’ûn siyonistin

Bu nasıl bir millettir bu cehennem milleti
Üzerlerine olsun tüm Nebîler lâneti

Hakk dahi lânet etmiş bak âyet-i mazmûn’a
Dönmemiş miydi onlar aşşağılık maymuna

Yûsuf’u hor görenler değil mi ataları
Cihânı pür doldurur bunların hatâları

Mûsâ’yı Tûr’da koyup Hârûn’u unuttular
Zekerîyya, Yahyâ’nın kanını kuruttular

Değil miydi ki onlar Îsâ’ya belâ olan
Server-i enbiyâ’nın önüne zehir koyan

Ey Yâkub oğulların insanlığın kâbusu
Yûsuf’u attıkları bu kez gayyâ kuyusu

Yâ Âdem Hâbil’ini öldürüyor Kâbiller
Ne zaman kahrolacak ne zaman bu kâtiller

Yâ Nûh bu pis kavimden kavmin daha mı fenâ
Bunlara da yetişsin o ettiğin bedduâ

Yâ İbrâhim İsmâil oldu bak Hakk’a kurbân
Nemrut’un ateşinde Hanîflerindir yanan

Yâ Eyyûb bu belâya nasıl edilsin sabır
Ne olur bunlar için gazâb-ı Hakk’ı çağır

Hâmân’a, Ebrehe’ye, Firâvun’a, Nemrut’a
Ebû Leheb ve dahi Ebû Cehil, Câlût’a

Cümle pislik tâğuta bunlar okutur rahmet
Daha hangi sözlerle lânet etsin bu Ahmet

Denizlerden gel Hızır yetiş karadan İlyas
Yetsin artık bu zulüm Müslümân’a düşen yas

Gök kapısı açılsın hızla insin melekler
Yâ Cebrâil, Mikâil Müslümân’a kanat ger

Mazlûm ağladı ey gök akıt sen de yaşını
Çağla Şeria Nehri vur taşlara başını

Gebersin o magdublar dolsun denizler ölü
Yut Benî İsrâil’i yut Taberiye Gölü

Ey güneş sen nûrunu söndür kararsın her yer
Sal kâfire nârını zulme böyle cevap ver

Yıldızlar da dökülsün o küffârın başına
Yaptığı zulüm nedir İshâk’ın kardaşına

Durma ey Zeytîn Dağı durma hani zelzele
Ey nefes-i Süleymân emir verdin mi yele

Ey Cebrâil, Mikâil atın tiz çığlıkları
Kalplerini durdurun patlatın kulakları

Yarılsın yer yarılsın çıksın yerlerden volkan
Yansın meskeni yansın gargat olmasın kalkan

Hadi ey Necef Çölü sen de savur fırtına
Al Benî İsrâil’i Kurmul Dağı altına

Böyle olsa ne hoştur öyle mi Yâ Müslümân
Sen misin yoksa yiğit atan mı daha yaman

Haketmeden sen Hakk’ın beklersin yardımını
Hakk’a havâle ettin sözde derd ü gâmını

Gördün mü sen ey Kudüs Müslümân’ın hâlini
Sormaz artık Müslümân kardaşın ahvâlini

Müslümân’dan fayda yok bekleme ondan medet
Müslüman için İslâm bir kimlikten ibaret

Toprağında tekbire hasret kalmamak için
Kes kendi göbeğini Kudüs sorma sen niçin

Zirâ soruna cevap yoldurur bil saçları
Saymakla biter mi hiç Müslümân’ın suçları

Müslümân sıfâtını aldılar Müslümân’dan
Bîhaberdir Müslümân bîhaberdir îmandan

Bilmez miydi Müslümân Mescid-i Aksâ’yı hiç
Mescid-i Haremeyn’den tutarmıydı ki hâriç

Lâkin şimdi korkarım sormaya dahi onu
Kâbe ve Yesrîb’in de aynı mı olur sonu

Müslümân düzelmezse o da elbet yakındır
Müslümân Müslümân’ı sen bu sondan sakındır

Vicdânının sesini susturdun mu Müslümân
Olur mu şimdi her yer olacak mı sütliman

Bilmez misin güç sende bilmez misin safın Hakk
el-Müntekim Rabbi’nin kudret sıfâtını tak

Bekleme ebâbili ne bulutu ne yeli
Sana bir hâller oldu Nebî göçtü göçeli

Müslümân durur mu hiç tefvîz bu mudur söyle
Nerde Nebî’nin sözü nerde âyet bu böyle

“Başınıza bu gelen kendinizdendir” elbet
Bak Kur’ân-ı Kerîm’de böyle söylüyor âyet

“Size gelen musîbet günâhlardan geliyor”
Muhammedü’l-Emin’den bu sözler yükseliyor

Şimdi sen musîbeti gel nîmete dönüştür
Tövbe eyle, nefsini İblîs ile dövüştür

O zaman sende bir güç hâsıl olacak hemen
Zirâ senin rûhuna Hakk olacak egemen

Korkma güçsüzüm diye, güçsüz müsün Rabbin var
Gemileri karadan yürütecek lübbin var

Hiçbir şeyin olmasa göğsünde duran îman
Seni muzaffer kılar Hakk’a tapan Müslümân

Hiç mi ibret almazsın Çanakkale, Bedir’den
“Kün fe yekün” oldurur sıfât-ı muktedirden

Lâkin inâyet için gerekir başta gayret
Sen göster gayretini edeceksin bak hayret

Gayret edene gelir lûtf ü keremi Hakk’ın
Gayret eder isen sen Hakk’ın mülhemi hakkın

Şimdi gayret zamanı dönme n’olur şaşkına
Silkin de kendine gel hadi Allah aşkına

Müslümân cesûr olur Müslümân hem uyanık
Müslümân birdir lâkin epey oldu dağınık

Artık birlik günüdür zamân dirlik zamânı
Ey Muhammed ümmeti toplayın Müslümân’ı

Korkmayın bu kavimden bunlar ödlektir ödlek
Bunlar hep dönek idi hâlleri her dem eblek

Hatırlamadın mı sen ne demişler Mûsâ’ya
“Rabbinle git sen savaş koyma bizi tasaya”

İşte gördün değil mi sen Rabb’in safındasın
Ama mâlesef hâlâ lâfın güzâfındasın

Artık gel kendine gel zamân senin zamânın
Yine senin elinde kendindedir dermânın

Senin cânın mukaddes senin kanın mukaddes
Ciğerine çektiğin havan dahi mukaddes

Mukaddes ümmetsin sen mukaddestir hem adın
Mukaddestir ecdâdın mukaddestir ahfâdın

Toprağın da mukaddes mübarek bayrağın da
Toprağındaki dağ, taş, su, ağaç, yaprağın da

Cümlesine biz vatân diyoruz ya muhakkâk
Yeter yattığın yeter kalk hadi kıyâma kalk

Zâten topraktan geldik gideceğiz toprağa
O halde fedâ eyle cânını al bayrağa

O bayrak ki bayrağı değildir tek milletin
O bayrak ki nâmusu, şerefidir ümmetin

Hadi ey yiğit hadi hadi Hakk’ın arslanı
Hadi yürü ölüme ey Hamzâ’nın civânı

O vakûr adımınla ölümü korkutursun
O hâlde yürü yürü bekleme ne olursun

Gün artık bu bayrağı doğrultmanın günüdür
O gün her Müslümân’ın mukaddes düğünüdür

Müslümân Müslümân’a artık sağlasın fayda
Başlasın KUDÜS İÇİN başlasın İNTİFÂDA

Azîzî

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.