Dolar 32,3122
Euro 35,0643
Altın 2.278,43
BİST 9.012,04
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 18°C
Hafif Yağmurlu
Aksaray
18°C
Hafif Yağmurlu
Cum 24°C
Cts 24°C
Paz 25°C
Pts 26°C

Kut’ül-Amare Zaferi’nin 100. Yıl Dönümü -2-

Tarihçi - Araştırmacı
9 Şubat 2016 00:56

Bundan önceki yazımızda Osmanlı’nın son zaferi Kut’ül-Amare’nin bilinmediğini söylemiştim. Evet, sadece çocuklar ya da ilgisiz insanlar değil, birçok tarih meraklısının bile gözünden kaçan bu önemli zafer maalesef bilinmiyor. Sadece Kut’ül-Amare mi? Bir de Selman-ı Pâk Zaferi’nden söz edilebilir.

Küstah İngilizler Fav ve Kurna’yı rahatlıkla alınca hiç kimse önümüzde duramaz rehavetiyle Bağdat’a kadar gideriz diye düşündüler. Fakat Osmanlı’nın yiğit evladı Selman-ı Pâk’ta inanılmaz bir savunma savaşı verdiler. Sınırlı imkana rağmen yapılan bu saldırı hakikaten bir zafer sayılmalıdır. Selman-ı Pâk’ta Türk birliklerine yenilerek geri çekilen İngilizler Kut’ül-Amare’de savunmaya geçtiler. General Townshend başta olmak üzere askerlerin tamamı aslında rahattılar. Çünkü Türklerin asker sayısı azdı. Teçhizatı onlara göre iyi değildi. Bir de Dicle Nehri vasıtasıyla her zaman asker başta olmak üzere yeni takviyeler alabilirlerdi. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı: Türk’ün imanı! Müslüman Türk askerinin Çanakkale’de nasıl bir zafer kazandığını galiba ya idrak edememişlerdi ya da bizi ciddiye almıyorlardı.

kutul-amare-mfgKahraman ecdadımız Kut’ül-Amare’yi kuşatarak İngilizlere yaklaşık beş ay süresince yardım gitmesini engellediler. Hem öyle bir kuşatma ki, General Townshend’in ısrarlı telgraflarına hatta yalvarmalarına rağmen destek kuvvet bir türlü Kut’a giremiyordu. Çünkü nam-ı diğer Sakallı Nurettin Paşa ve Halil Bey’in isabetli kararlarıyla oraya yaklaşmak İngilizler için mümkün görünmüyordu. Hatta Irak Cephesi’nde, yani Kut kuşatılırken tarihte ilk defa havadan askeri destek denendi. İngiliz tayyareleri karadan giremedikleri Kut’a havadan yiyecek-içecek, cephane gibi elzem şeyleri ulaştırmaya çalıştılar ama Türk tayyarecileri bunlara müsaade etmedi. Kuşatma altındaki İngilizlerin gözü önünde yardıma gelenler yok ediliyor ya da uzaklaştırılıyordu.

Kuşatma altındaki İngiliz birlikleri ilk başlarda çok zengin bir menüye sahipti. Ama zamanla iş değişti. Et yerine hububat yemek zorunda kalan İngilizler bunu kabul edemiyordu.

Atları, katırları kesip yemeye başladılar. Hatta ve hatta önce bir milyon dolar rüşvet teklif ettiler Halil Paşa’ya. Halil Paşa net bir şekilde bu rüşveti reddedince bu defa da meşhur Lawrence vasıtasıyla bu defa iki milyon dolar teklif ettiler. Halil Paşa bu teklife de “normal şartlarda buna kurşunumla cevap verirdim ama şimdi sabrediyorum” diyerek “adam gibi teslim olun” çağrısını yeniledi.

Bu kararlı ve şerefli Türk kumandanının ciddiyeti karşısında son kez ne yapılabilir düşüncesiyle Kut’ta çareler arandı. Açlıkla mücadele edemeyerek, nihayetinde tamamen teslim olmak zorunda kaldılar. Bu teslimiyeti hiç hesap bile edememişlerdi. Ama yaşamışlardı!.. General Townshend silahını da Halil Paşa’ya teslim etmek istemişse de Halil Paşa “şimdiye kadar sizin olan yine sizde kalsın” diyerek adamlığın, kumandanlığın ne olduğunu anlatıyordu küstah generale.

I.Dünya Savaşı içerisinde İngilizler Çanakkale’den sonra Kut’ül-Amare’de Osmanlı İmparatorluğu’na ikinci kez mağlup olmuşlardı. Osmanlı zaferi savaş içerisinde yankı uyandırırken İngiltere’nin büyük itibar kaybetmesine neden oldu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.