Dolar 32,3408
Euro 35,1094
Altın 2.240,60
BİST 8.908,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 15°C
Az Bulutlu
Aksaray
15°C
Az Bulutlu
Çar 6°C
Per 7°C
Cum 8°C
Cts 12°C

Sağır Kurbağa Hikayesi

Tarihçi - Araştırmacı
28 Ağustos 2019 17:40

Üniversitede öğrenciyken tiyatroya da epey vakit ayırıyordum. Birkaç piyes yazıp sahneye koydum arkadaşlarımla. Elbette amatörce işlerdi. Hevesimiz vardı yani. Ama en önemli amatörlüğüm, acemiliğim “acaba başkaları ne der” korkusuydu. Konservatuvardan bir hocam bana sağır kurbağa hikayesini anlatmıştı. Ve ondan sonra eleştirilerin çoğu zaman oldukça faydalı olacağının farkına vardım. Ve yine biz arkadaşlarımla prova yaparken Sakıp Sabancı’nın vefatını öğrendik. Adını hatırlamadığım bir hocam da merhum Sabancı’nın eleştirilmekten korkanlar hiçbir zaman başarılı olunamayacağını söylediğini aktarmıştı. Ben önemli bir iş başardığım için filan yazmadım bu anımı. Bunu neden yazdım? Herkes aynı şeyleri düşünmek zorunda değil. Herkes herkesle aynı fikirde zaten olamaz. O zaman birbirimizin düşüncelerine tahammül etmek en önemli işlerden birisiyken, eleştirilerden yılmamak da ikincisi. Eleştiri, beğenmeme o kadar doğal ki izaha gerek yok. Ama hakaret kabul edilemez. Yine eleştirilere direnmek önemliyken kişinin hatasını kabul etmesi de bir o kadar mühimdir.

Pekâlâ bu sağır kurbağa hikayesi nasıldı? Hemen aşağıya iktibas ediyorum.

Kurbağalar bir gün yarışma düzenlemiş. Hedef; çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış.

Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmış ve yarış başlamış. Gerçekte seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:

“Zavallılar! hiçbir zaman başaramayacaklar!”

Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyirciler bağırmaya devam ediyorlarmış:

“Zavallılar! hiçbir zaman başaramayacaklar!”

Sonunda bir tanesi hariç, hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar.

Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içerisinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş;

“Bu işi nasıl başardın?” diye.

O anda farkına varmışlar ki; Kuleye çıkan kurbağa sağırmış!

Siz de hayallerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi söyleyen söz ve kişilere karşı hep sağır kalın. Olumsuz düşünen insanları duymayın!..

*

Not: Seydibeşir Esir Kampı ile alakalı 1920’de meçhul bir subay tarafından tutulan günlüğü yayına hazırladım. Çok ama çok zor oldu bu süreç. Kısacık bir deftere aylarımı harcadım.

Yazılar okunaksızdı ve defterin bazı sayfaları da oldukça yıpranmıştı. Ama zor da olsa tamamladım. Umarım istifade edeni çok olur..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.