Seyf-i Azîzî
Biz kimiz, kimin nesiyiz sayılsın ki evsafımız
Bunun ile belli olsun ak mı kara mı safımız
Bize pusat doğrultana kalemle cevap veririz
Bismişah dedik ezelden başlasın ol musafımız
Ol musafım hak içindir gerçeği idrak içindir
Ol hem ki ihkak içindir böyledir intisafımız
Kelamımız hakkı söyler aklâmımız hakkı yazar,
Hak’tan yazıp söylemektir sebeb-i inkişafımız
Kimseye etmedik minnet ki bu yüzden çektik mihnet
Lakin bil bundadır devlet işte bu ittisafımız
el-Azîz izz ü şerefi, kimi etse müşerrefi
Verilir ona refrefi ki budur istihdafımız
Bu şiiri kime yazdık bilinmez muhakkak zahir
Alınsın üstüne her kim olur ise hilafımız
Bizi şair saymamışlar, saymayan saymasın ne gam
Bizim hâlimiz ortada, bak neler der safsafımız
Biz şair-i Aksarâyîz, edeple yazıp söyleriz
Bundan gayrı hâl bilmeyiz, ol ahval-i eslafımız
Pîrimiz Hakîkî bizim, Danîşî, Rızâyî bizim
Ki hatta Hüdâyî bizim üstâdımız, mutafımız
Biz men’af-ı tur-i Hasan değiliz dahi olmayız
Manend-i ahval-i vavız edepten in’itafımız
Değiliz kibrit-i ahmer değiliz şair-i ekber
Biz hiç değiliz muteber yoktur bizim keşşafımız
Ol Hallâk cümle mahlûku yaratmış bil sanki cevher
İşledi mücevher gibi nakkaş-ı muvazzafımız
Hakk Teâlâ yarattı ya Âdemi halifem deyu
Ahlâfı cümle cevherdir hani bizim sarrafımız
Biz de Hakk’ın bir kuluyuz memlekete tutkuluyuz
Lakin bilemedik nedir sebeb-i istihfafımız
Bize madem irticaf var ve böylece isti’kaf var
Ve malesef istinkâf var vacibdir istinafımız
Biz kimiz, kimin nesiyiz sayılsın ki evsafımız
Bunun ile belli olsun ak mı kara mı safımız
Bize pusat doğrultana kalemle cevap veririz
Bismişah dedik ezelden devam etsin musafımız
Kor ve kardır kalkanımız sönmez ve dahi erimez
Biz sırlardan haberdarız olmasa da arrafımız
Belki susarız bir müddet, sırf dam-ı danemiz için
el-Hakk ki demek düşermiş “Bize kafi kefafımız”
Kim ki inhirafa dalsa edermiş mazluma zulüm
Şükür ki biz mazlum olduk yoktur zerre elhafımız
Biz değiliz şems-i suzan bizden korkmaya ne hacet
Bize adımla gelene koşmak idi a’rafımız
Her kim ki sebeptir nice inhisafa ol muktedir
Bilsin ki yerli yerinde şems ü kamer eşrafımız
Her kim ki sebeptir nice i’tisafa ol mu’tesif
Bilsin burada eman var yok ahrette insafımız
Biz zümrüd-ü anka gibi değiliz ki saklanalım
Ki zaten cuşa gelerek kayboldu tur-i kâfımız
Toza toprağa karıştık, hem kem gözlere bulaştık
Nazar eden o gözlere bu sözlerdir isnafımız
Sözümüz seyf-i zamandır, keskindir, özlüdür, tamdır
Seyfimiz gibi yamandır şu boş kalmış gılafımız
Bunca söylenen beyitim, anlansa anlanmasa bir
Lakin iyice bilinsin, güzaf değildir lafımız
Nemiz varsa hepsi Hak’tan çün yaratmış bizi yoktan
Sıbgatullah vursun Yezdan yoktur bizim cafcafımız
Biz ayanda nihan kaldık, sebeb-i halimiz bilsin
Mazlumun ahı muhakkak alınır der Mushafımız
Bize iğreti halleri, güya tatlıdır dilleri
Bizi sevmez gönülleri gayeleri itlafımız
Bizi sevmeyen sevmesin etrafında yer vermesin
Bize yeter muhabbet-i Süleyman ve Asafımız
Biz kimiz, kimin nesiyiz sayılsın ki evsafımız
Bunun ile belli olsun ak mı kara mı safımız
Bize pusat doğrultana kalemle cevap veririz
Bismişah dedik ezelden sona ersin musafımız
Daha nice söz dizerdik sanki inci dizer gibi
İpi kopardılar heyhat bu sebepten isafımız
Yeter yazdığın Azîzî anlayan için sinek saz
Lakin anlamayan için mürekkeptir israfımız