Siyasette Vefa (sızlık)

Bu mesleği bilfiil icra etmeye başlayalı 27 yıl oldu.

Yani Türkçe olarak yazacak oluirsak 27 yıldırr faal gazetecilik yapıyorum.

Bu sürenin tamamına yakınında da ağırlıklı olarak siyaset ile ilgilendim.

Yani siyaset gazeteciliği yaptım.

Ahmet Erbaş ve Cengiz Tarhan’dan sonra bu konudaki en deneyimli en birikimli gazeteci benim dersem kendimi abartmış olmam.

27 yıllık siyaset gözlemciliğim süresince çok şey yaşadım, çok şey gördüm, çok siyasetçi tanıdım.

Kimilerinin çok çabalamalarına karşın hiçbir yere gelemediklerini, kimilerinin ise en ufak bir çaba göstermeksizin yıllarca en iyi yerlerde bulunduklarına şahit oldum.

İnsanların, birileri güç sahibi iken ona neredeyse tapma noktasında yaklaştıklarını, gücünü yitirdiği anda yollarını değiştirdiklerini hem bizzat gözlemledim hem yaşayanların anlattıklarından dinledim.

Yani, siyasette Vefa Duygusu’nun çok ender görülen duygulardan olduğunu yaşayarak öğrendim.

Bundan 10 yıl kadar önce siyasetçilerin hep verdiğini, ama son dönemlerde ne hikmetse hep aldıklarını da sadece ben değil hepimiz yaşıyoruz.

Aksaray’da hep veren, çok çaba gösteren, varını yoğunu siyaset için harcayan isim var mı diye bir soru sorulsa hiç tereddüt etmeden Naci Özgül derim.

Daha doğrusu tam ismi ile Ali Naci Özgül.

Benim gibi yaşı biraz geçkin olanlar onun dönemini çok iyi hatırlarlar.

Naci Abi’nin özel bürosu hiç boş kalmazdı.

Sadece öğle yemeklerinde 10 larca insan lokantaya gelir gibi gelir, sırayla karınlarını doyurur hatta bir kısmı harçlıklarını da alır giderlerdi.

Naci Özgül Aksaray’ın sayılı zenginlerinden birisiydi.

Bütün servetinin neredeyse tamamına yakınını siyaset için harcadı.

Bildiğim kadarı ile en büyük hayali bir kez olsun TBMM Koltuklarında vekil sıfatı ile oturmaktı.

Ancak kısmet olmadı bir türlü kendisine.

Şaşalı döneminde yanında bulunan yüzlerce insandan şimdi hatırını soran belki 50 kişi zor çıkıyordur.

Sadece emekli maaşı ile hayatını idame ettirmeye çalışıyor.

Kimseye eğilip bükülmeden.

Yaptıklarının hiç birisinden pişman değil.

“Aksarayımızın insanına faydam olduysa ne mutlu” diyor.

Diyor ama insanların vefasızlığından bahsetmese de yol değiştirenleri gördükçe eminim içi kan ağlıyor.

Siyaset onların zamanında güzeldi, şeffaftı.

Onların zamanında ziyasetçiye derdinizi anlatabiliyor, siyasetçiye istediğiniz her yerde ulaşabiliyordunuz.

Yeni kuşak ne kadar tanır bilemiyorum ama, Ali Naci Özgül ismi o dönemi yaşayanlar için Aksaray’da siyasetin marka isimlerinden birisi olarak tarihimize yazıldı.

Ala Naci Özgül belki en büyük hayali olan TBMM Koltuğu’na vekil olarak hiç oturamadı ama, Aksaraylıların zihinlerine isim olarak kazındı.

Bedeli belki ağır oldu, çok şey yitirdi belki ama bu kazancı da küçümsememek gerekir.