Dolar 32,5126
Euro 34,8641
Altın 2.486,23
BİST 9.530,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 25°C
Parçalı Bulutlu
Aksaray
25°C
Parçalı Bulutlu
Cum 24°C
Cts 20°C
Paz 23°C
Pts 24°C

Yalan Üstüne Tarih İnşa Etmek -I-

Mardin Artuklu Üniversitesi - Sanat Tarihi Bölümü - Türk-İslam Sanat Tarihi
26 Ocak 2016 21:49

Anadolu Selçuklu ve Beylikler devrinde altın çağını yaşayan, sonrasında Osmanlı’nın Karaman İli’ni ilhak etmesiyle birlikte şâşâlı günlerini mumla arayan bir köy mesabesine düşen şanlı şehir Aksaray. Cumhuriyet döneminin ilk dönemlerinde Selçuklu’yu aratır vaziyette yeniden ihya olma yolunda ağır adımlarla ilerlerken, kendisinin yarısı kadar bile olmayan Niğde’ye bağlanma zül’ünü yaşan şehir Aksaray!..

Sonrasında yeniden vilayet olarak Niğde yükünden kurtulan Aksaray neden büyümez ya da neden olması gereken yerlerde bir türlü hak ettiği konumunu geri alamaz? Aslında almaması da gayet normal: Kendini bilmezlerin işin başında olması nedeniyle bu şehir büyü(ye)mez!..

Şehrin yetiştirdiği bir çok bilim insanının çoğunluğu doğduğu şehirden uzak ya da bihaber veyahut küstürülmüş. İlgili kurumlar gerekli konularda şehrin gerçek evlatlarıyla irtibata geçmeyi kendilerine zül görürken, şehirle uzaktan yakından alakası olmayan kişilerle ahbap-çavuş ilişkisiyle irtibata geçerek şehirde bir şeyler yapmaya çalışmaları  ise bir garabet örneği.

Bir koltukta bir deste karpuz taşıyanlarla dirsek temasında olarak, onların uydurduğu yalan yanlış bilgilerle şehrin tanıtımına gitmişlerdir. Profesyonel yaklaşımlardan uzak, CVlerden bihaher, “köylü kurnazlığı” yaparak mercimeklerle ilintili tanıtımlar. Devletin resmi kurumlarından özel sektöre kadar herkes bu yalanın peşinde, “delinin birisi kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış” düsturunun tam tezahür ettiği bir vakıa aslında.

Kim nerden uydurdu bilmem, bu yalanı ilk kim ortaya attı bilmem ancak “sözde tarihçiler”, Aksaray sevdalılarının(!) bazılarının yazılarına bakarsanız “Dünyanın ve Türkiye’nin En büyük Kervansarayı Aksaray SULTAN HANI!.. Hay yalanınız batsın. Kim olduğu belli olmayan bir delinin ortaya attığı bu safsataya inanıp da resmi yerlerde utanmadan sıkılmadan bu yalanla övünen orada burada caka satanların da vay haline!..

Acemilik ya da amatörlük bu demek aslında. Profesyonellik bu iddianın kanıtlanmasını ister. Ama nerde bizde profesyonelce hareket edecek kişi.

Prof. Dr. Bekir DENİZ, Yrd. Doç. Dr. Muhammet GÖRÜR ve bu fakir Aksaray’lı olup branşları itibarıyla Aksaray’daki kültür varlıkları üzerine ehil kişiler. Bu yalan iddiayı temellendirip üzerine bina inşa eden resmi, gayri resmi kurumlar acaba bunu doğrulamak için hangi hocalarımızı aradılar?..!

Rivayetleri, pardon yalan haberleri sıralayalım:

  • Sultan Hanı dünyanın ve Türkiye’nin en büyük kervansarayı
  • Bir başka rivayete göre ise Anadolu’nun ve dünyanın ayakta kalan en büyük ve en eski kervansarayı
  • Dünyanın en büyük Kervansarayı
  • Türkiye’nin ve dünyanın en büyük tarihi Selçuklu Kervansarayı
  • Türkiye’nin en büyük kervansarayı

Hatta o kadar ileri gidildi ki bir sınav sorusunda “Dünyanın en büyük kervansarayı olan Sultanhanı Kervansarayı hangi ilimizdedir?” şeklinde bir soruya bile dönüştü!..

Merak eden okuyucularım yukarıdaki yalan haberleri internetten girip görebilirler. Hangi resmi ve özel kurum ve kuruluşların sitelerinde, hangi haber sitelerinde bu yalan haberlerin ifşa edildiğine şahit olsunlar.

Aksaray’da tarih, kültür ve turizm aciz mi ki, yalan haberlerle turist çekmek ya da gündemi memleketimiz üzerinde odaklamak zorundayız. Yarın birileri çıksa bizim yüzümüze bu yalanı vursa acaba kimin yüzü kızarır? Kim utanır bu yalan haberi paylaştım diye? Ya da reklamın iyisi kötüsü olmaz deyip pişkin bir tavır mı takınır merak ettim. Tüm bunların sebebi profesyonel yardım almamaktır. Bunlar “köylü kurnazlığı” ile günü kurtarmak değil mi? Elindeki elmas değerindeki cevherleri 5 kuruş etmez teneke derekesine indirmektir.

Ancak bu yalan haber üzerine tarih ve kültür inşa edenler, en büyüklük yarışında tek olmadıklarının da farkındalar mı?

Bitlis der ki: Bitlis-Tatvan arasındaki el-Aman/Eleman Hanı dünyanın en büyük kervansarayı

Gaziantep der ki: Otele dönüştürülen Şirehan dünyanın en büyük kervansarayı.

En büyük kervansaray yarışını kazanmak için kura mı çekelim? Ya da patentini almak için en erken biz mi başvuralım ilgili makamlara!..?

Evet, yarış başladı bakalım kim kazanacak? Aksaray mı? Bitlis mi? Gaziantep mi? Bu iş içinde hemen siyasileri devreye sokmak gerek. Ama Ayntab’ın vekil sayısı bizden fazla, zannımca onlar bizim elimizden alır bu en büyük kervansaray unvanını!..

Eğer ilgililer bu işin ehli olan hocalarla irtibat halinde olsalardı ya da profesyonel destek ya da danışmanlık hizmeti alsalardı hiçbir şekilde yalan haberlere konu olmazlardı. Ama ne diyelim ki sığ sularda boğulmak hoşumuza gidiyor, ummanın ne manaya geldiğini fehm edemediğimiz için galiba!

İşin aslına gelince sayın okuyucularım.

Yalan haberlerde Selçuklulardan kalma en büyük kervansaray ifadesinden başlayalım. Anadolu Selçuklu mu? Büyük Selçuklu mu? Önce buna açıklık getirseler de bu yalan haberi inşa edenler bizleri büyük bir külfetten kurtarsalar!..

  • Sultan Hanı, bir tanesi kapalı (kışlık) diğeri açık (yazlık) iki farklı mekandan meydana gelmektedir. Her iki mekânında ölçüleri birbirinden farklıdır. Yazlık kısmı 61,75X49,35 m. ölçülerinde olup 3047,3625 metrekare; kışlık kısmı ise 32,90X55,15 m. ölçülerinde olup 1814,435 metrekaredir. Toplamda 4861,7975
  • Büyük Selçuklularından günümüze ulaşan hanlardan iki tanesini örnek verelim. Damgan-Simnan yolunda, Ehvaz denilen yerde bulunan Ribatı Anuşirvan 72X72 m. ölçülerinde kare planlı tek mekândan ibaret olup 5184 Bir diğer kervansaray ise Nişapur-Sebzevar arasındaki Ribatı Zafarani 75X75 m. ölçülerinde kare planlı tek mekândan ibaret olup 5625 metrekaredir.

Yukarıdan çıkan sonuç Sultan Hanı’ndan büyük Selçuklu kervansarayı da varmış!..

Osmanlı dönemine gelirsek eğer:

  • Şam yakınlarındaki Kadife Hanı kompleks şeklinde bu yapı 105X160 m. ölçülerinde olup 800 metrekaredir.
  • Konservasyon raporuna göre Edirne Rüstem Paşa Kervansarayı 6659

Yukarıdaki Osmanlı Devleti’ne ait iki örnek Sultan Hanı’ndan daha büyük bir alana sahip olduklarını açıkça göstermektedir. Kadife Hanı bizim Sultan Hanı’nın 3 katı büyüklüğünde bir yapıdır. Demek ki sadece Büyük Selçuklu ve Osmanlı Devletlerine ait örnekler bile bizim Sultan Hanı’nın dünyanın ve Türkiye’nin en büyük hanı olmadığını açıkça göstermektedir.

Ayakta kalan en eski kervansaray iddiasına gelince:

Sultan Hanı kadar sağlam gelmese de kalıntıları ayakta olan Serahs yolundaki Ribat-ı Mahi 410H./1019-20 tarihli olup Gazneli Mahmud’um emriyle yaptırılmıştır. Karahanlı Hükümdarı Şemsülmülük Nasır b. İbrahim tarafından Buhara-Semerkant güzergahındaki Ribat-ı Melik 471H./1078-79 tarihlidir. Bizim Sultan Hanı’mız ise Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından Muhammed b. Havlan ed-Dımeşki’ye 626H./1229 yılında yaptırılmıştır.

Demek ki Bizim Sultan Hanı’mız ayakta kalan en eski han değildir. Bırakalım yurt dışını Aksaray’daki Alay Han ve Öresun Han bile Sultan Hanı’ndan daha eskidir ve ayakta durmaktadır.

Sonuç itibariyle:

  • Eğer Aksaray bir marka şehir olacaksa bu yalan temeller üzerine inşa edilmesin. Ki ileride her an bu yalan yüzümüze vurulabilir.
  • Aksaray’daki başta Valilik Makamı olmak üzere il, ilçe, belde ve özellikle de SULTAN HANI BELEDİYE BAŞKANLIĞI bu tarz yalan haberlerle bir şeyler yapmaya kalkışmasınlar.
  • İlgili kurumlar bu tarz ifadelerle gelen kişilere itibar etmeden önce gerekli mukayeseyi yapmaları gerek.
  • En önemlisi ise marka şehir olma yolunda ilerleme iddiasında bulunan Aksaray şehrinin Valilik ve Belediye makamları, Prof. Dr. Bekir DENİZ gibi hem Aksaraylı hem de işin ehli olan hocalardan akademik danışmanlık almalıdır.
  • Akademik danışmanlık alıyorum diyerek Aksaray’la alakalı ciddi bilgi birikimi olmayan ithal hocalardan ziyade şehrin suyunu içmiş, havasını solumuş, karış karış şehri bilen yerli akademisyenlerle acilen dirsek temasına geçmelidir.

Hülâsa: Sultan Hanı Anadolu Selçukluları’ndan günümüze ulaşan en büyük Handır.

YORUMLAR
  1. blank Murat Öner TAŞ dedi ki:

    Öncelikle kullandığınız ifade ve üslup seviyesi bir akademisyene yakışmayacak düzeyde düşük. Acınacak bir durumdasınız. Akademisyenliğinizin meteorolojideki işçilik seviyesinde kalması ise her şeyi ortaya koymakta.
    Haber konusuna gelince bu ifadeyi belki de ilk yazan benimdir. Bugün Sultanhanı Belediye Başkanı Fahri Solak’ta aynı ifadeyi kullanıyor. Sanırım ona da deli diyorsunuz. Sultanhanı’nın bilinmeyen yönü araştırmanız daha sağlıklı olacak.
    Aksaraylı olmayıp Aksaray’a yaptığım hizmetin de sizinkinden çok ama çok fazla olduğundan eminim. Bu ülke ve millet sizden bilimsel çalışmalar bekliyor. Köşe yazılarında sallamalarla sanırım Aksaray Üniversitesi’ne adım atmaya çalışıyorsunuz.
    Bilimsel çalışmalar yapmanız ve seviyeli köşe yazıları yazmanız temennisiyle…
    Murat Öner TAŞ

  2. blank Çağdaş dedi ki:

    Zekai bey sizi geç tanıdık ama olsun. Her yazınızı defalarca okuyorum. Daha önce de Erdoğan dene gasteciyi yerden yere vurdunuz size tek bir cümle bile kuramadan sadece bağırdı. Çünkü suçluluk psikolojisi içinde ayıbı ortaya çıkanlar deliye döner, aklını yitirir. Şimdi de Öner Taş size ilmi cevap veremiyor ve sadece hakaret etmeyi tercih ediyor. İşte bunların durumu bu. Siz gerçekleri yazdıkça bizim gibi insanların duasını günde beşe çıkıyor. Teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız.

  3. blank Zıkkımın Kökü dedi ki:

    Kimin bilimsel üslupta kimin, anti bilimsel üslüpta olduğu çok bariz. Ya da şöyle diyelim kimin bilimsel, kimin siyasi güç angajisti olduğu belli…