Âsım’ın Neslinden Destanlaşan Haykırış
“Asım’ın Neslinden Ses Geldi” adlı köşe yazıma şöyle başlamış:
“Âsım’ın nesli… Diyordum ya… Nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.
Bu sade ve alelade şiirden alınmış bir beyit değil; vatanın her karış toprağını düşman çizmeleri kirletirken âtideki gelecek neslin Milletin namusunu çiğnetmeyeceğinin “Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…” türünden yedi düvele manifesto şeklinde haykırıştır.”
Dedikten sonra:
“Şükürler olsun ki ayak seslerini duyduğum nesil artık çok uzakta değiller. Seslerini bile duyabiliyorum artık. İşte o ses verenlerden Çorumlu Asena Beyza Biçer, Malkara Anadolu Lisesinde Türkiye Birincisi olduğu “Son Kale Çanakkale” isimli şiirini okumadan önce “, İstiklâl Marşı’nı hiç bir karşılık beklemeden çok zor şartlarda yazan Mehmet Akif Ersoy’u anımsatarak:
“Ecdadımıza samimiyetimi gösterebilmek için bu ödülü almamaya karar verdim. Mehmet Akif Ersoy soğuk kış günlerinde sırtına giyecek bir paltosu bile olmadığı hâlde ve kimi zaman yazacak kalem bulamadığı için Tacettin Dergâhı’nın duvarlarına tırnaklarıyla kazıdığı İstiklâl Marşımız için konulan ödülü kabul etmemişse, benim bugün, yumuşak yatakta ayaklarımı uzatıp, sıcacık çayımı yudumlayarak peş peşe sıraladığım kafiyeli kelimelerin karşılığında bir ödül kabul etmem mümkün olamaz.”dedi ve kazandığı 1915 TL.’yi ihtiyaç sahibi kişilere verilmek üzere iade etti.” Diyerek bitirmiştim.
Bugün de Asım’ın Neslinden bir ses daha geldi.
Hem bu ses öyle uzaklarda da değil, hemen yanı başımızda. Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde.
Mevsimlik işçi ailelerin yoğunlukta olduğu, eğitim düzeyi düşük diye dışlanan, kenar mahalle okullarından Ertuğrul Gazi Ortaokulundan geldi bu seferki ses.
İsmail Buğday “Destanlaşan Çanakkale” adı altında bir şiir yazıp ses verdi ki; adı gibi destandı doğrusu. Tamı tamına üç sayfa olup daha devamı gelecek türdendi. Biz buraya sesini duyduğumuzu bilmesi adına bir sayfasını alırken sevgili İsmail’in bu duygusunu hiçbir zaman kaybetmemesini arzular, böyle nice başarılı şiirlere imza atmasını dilerken, bir eğitimci ve şair olarak İsmail Buğday’ı ve şahsında İsmail’in yetişmesinde emeği olan tüm öğretmenlerimizi tebrik ediyorum.
Sevgili Dostlar;
Bu nesil görülür de gelecekten ümitlenilmez mi?
Geleceğimiz, ümidimiz gençlerimizden sevgili İsmail Buğday’ın şiiriyle kalın, Çanakkale’de kalın
DESTANLAŞAN ÇANAKKALE
Ey Çanakkale! Destanlaşan direniş
Haykır duysun yedi Semavat
Yerde halk gökte Hakk
Haykır! Sana kafa tutan kimmiş?
Yüce azim ruh ve kararlılık
Düşman ateş açtı… Gece karanlık
Unuttukları ince ayrıntı; kalplerimiz aydınlık
Rabbime şükür olsun, zafer meşalesini biz aldık
Diyorlardı bizlere “Bakın hasta adam”
Şükürler Rabbime had safhada iman
Kimimizde süngü kimimizde Kur’an
Çanakkale’yi alarak bizler, yazdık destan
Muhtaçtı askerler bir damlacık suya
Kimse katlanamaz o an o duyguya
Harpler başlamıştı o karda kışta
Şehitler mezarda, analar yasta
Başını almış gidiyor Fransız, İngiliz
Kardeşlerimiz şehit, bizler gaziyiz
Azim ve kararlılığın en büyük emsaliyiz
Destanlarla büyüyen biz böyle bir nesiliz
1915… Kan dolu Çanakkale
Ne topumuz var, ne de cephane
Tam boyun eğmişken meçhul kadere
Umutlarla dolu koştuk zafere
Okunuyordu ezanlar “Allah’u Ekber, Allah’u Ekber”
Şehitlere kefen yok, şehitlere yok makber
Ne kadar da benziyor ey fethi Hayber
Tek bir ince ayrıntı o fetih, bu Zafer
Başını dik kaldır “ Allah’u Ekber, Allah’u Ekber” haykır
Haykırışların garbın afakını donatır
Dillerde destansın kaç ömür kaç asır
Bize en büyük emsal Çanakkale Savaşıdır…
İsmail BUĞDAY
Eyyübiye Ertuğrulgazi Ortaokulu
8.sınıf öğrencisi
işte bu ruhu taşıyan nesil oldukça sirtimizi kimse yere getiremez Allahın izniyle. tebrikler İsmail. duygulandirdin bizi. Halil hocam bizle bu şiiri paylaştığınız için teşekkürler. Çorumdan saygılar sunuyorum.
Hocam teşekkür edrim
Mutluluklar yâd eder ceddimiz
Sorarlarsa biz kimiz
Biz hürriyet ve istiklale
Timsal olmuş milletiz