Dolar 32,3759
Euro 35,0031
Altın 2.326,03
BİST 9.097,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 24°C
Açık
Aksaray
24°C
Açık
Cts 26°C
Paz 25°C
Pts 26°C
Sal 25°C

2.Abdülhamid Han Aksaray’da anıldı

2.Abdülhamid Han Aksaray’da anıldı
Aksaray Anadolu AŞ
6 Nisan 2018 21:20

Abdülhamid Han’ın vefatının 100. yılı olması dolayısıyla 81 İlde 100 noktada sahnelenecek olan “Usta” isimli tiyatro oyunu Aksaray’da sahnelendi ve çok beğenildi.

Ziraat Bankasının katkılarıyla Aksaray Kültür Merkezinde sahnelenen tiyatro gösterisine Aksaray Valisi Aykut Pekmez,eşi Yeşim Pekmez, Ak Parti Grup Başkan Vekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Akın, Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Hamza Aktürk, STK Başkanları ve çok sayıda tiyatro sever katıldı.

Oyunu yazıp yöneten ünlü oyuncu Ahmet Yenilmez, Ziraat Bankasının destekleriyle hazırlanan ve baba-kız ilişkisi üzerinden aynı zamanda 2. Abdülhamid Han’ı canlandırdığı oyununu sergiledi.

Ünlü Oyuncu Ahmet Yenilmez, başarıyla sahnelediği tiyatro gösterisinin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi;

“Bir insan düşünün ki, babası padişah dolayısıyla kendisi de şehzade ancak geleceğine dair hayallerinde ve planlamasında tahta çıkmak gibi bir hayali ve planlaması yok, çünkü amcası Sultan Abdülaziz tahtta ve önünde de ağabeyi Murat bulunmakta!

Bu insan bırakın sarayda yaşamayı, tam aksine saraydan uzakta ailesiyle yaşamayı tercih etmiş, çiftlik kurmuş, İngiltere’den cins koyun getirmiş, hayvan beslemiş! Ticaretle uğraşmış dahası borsada hisse alıp satmış, bütün bunların neticesinde de dünyanın sayılı zenginlerinden biri olmuş!

Bu insan, ticaretle iştigalinin yanı sıra bir de meslek sahibi imiş: Çok iyi bir marangoz ustası!

Ayrıca sanatın her dalıyla da içli dışlı, sarayda sahnelenen oyunların konusunu oluşturuyor sahneletiyor, piyano çalıyor, çocuklarının her birinin mutlaka bir enstrüman öğrenmesini özelikle de kız çocuklarının öğrenmesini sağlıyor

Ailesiyle saraydan uzak yaşamayı tercih ediyor ancak, devlet, memleket, siyasetle de çok yakından ilgileniyor, hatta dönemin en meşhur edebiyat ve siyaset simalarından merhum Namık Kemal ile kendi evinde sohbetler yapıyor.

Bizde ve dünyada her daim süregelen taht kavgası içerisinde bulunmak bir yana kardeşlerinin gerek aile içi gerekse dışarıdan tezgâhlanan oyunlara kurban olmaması için de büyük bir mücadele veriyor!

Derken amcası Sultan Abdülaziz bir siyasi cinayet neticesinde, ağabeyi de alkol müptelalığından tahttan inince kendisi tahta çıkıyor!

Tahta çıktığında, Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu durumla ilgili sadece şu örnek bile halin anlaşılmasına yetecektir sanırım: İstanbul’un nüfusu 800 bin, sadece İstanbul’da 12 bin tefeci sarraf bulunmakta! Bir başka ifadeyle de her 65 kişiye bir tefeci sarraf düşmekte! Bir yanda kapitülasyonlar, diğer yanda Avrupa sanayi devrimini tamamlamış almış başını gidiyor, siz bu yanda bir iğne bile üretemiyorsunuz! Fransız Devrimi’nin neticeleriyle, Osmanlı İmparatorluğu’nda kavmiyetçilik kavgaları, ayaklanmalar başlamış, imparatorluk sınırları dahilindeki petrol yatakları Avrupa ülkelerinin ağzının sularını akıtmakta!

Ve Sultan’ın omuzlarına binen en ağır yük de 300 milyon altın borç!

Her attığı adımın önünü hep bu borç yükü kesiyor, devlette çalıştıracak bırakın tecrübeli bir insan, okuma yazma bilen insan bulmakta zorlanıyor.

Göçler başlamış, İstanbul’un sokakları göçmen, hasta çocuk dolmuş!

Bir taraftan da Avrupa’da zulm gören Yahudileri başka diyarlara nakletmek için kurulan dev şirketler ve bu şirketlerin Osmanlı’nın borçlarını ödeme kaydıyla, özelikle Filistin civarında toprak talebi!

Bu talebe karşılık, “Bu devlet benim değil Türk Milletinindir! Ben ancak kendi cesedimi taksim edebilirim! Ben canlı beden üzerinde ameliyat yaptırtmam!” cevabı…

İşte, bu 32 yıl 7 ay 13 gün süren zor yıllar boyunca, bu zorlukları aşmasında, O’nun en büyük destekçisi, 1888 yılında “Memleket Sandıkları” adıyla kurulmuş olan yapıyı bir çatı altında toplayıp kurduğu Ziraat Bankası!

Kıraç topraklar yeşeriyor bereketli başaklar boy veriyor, yollar, köprüler, limanlar açılıyor, raylar döşeniyor!

Tam 619 mektep açılıyor, bu açılan mekteplerin 74 tanesi de kız mektebi!

Sonuçta, 300 milyon altın borç 30 milyonun altına iniyor!

Yaptıkları bunlarla sınırlı değil tabii ki, bu ömrü bir sütuna sığdırmak zor, ancak biraz da akıbetine değinmek istiyorum! O, 1909’un 27 Nisan’ını 28 Nisan’a bağlayan gecenin geç saatlerinde İstanbul Sirkeci transfer istasyonundan bir vagon içerisinde Selanik’ e sürgüne yollanıyor! Hem de yedi kez kendisine sadrazamlık yapan Sait Paşa’nın oturum başkanı olduğu, anayasasını kendi elleriyle yazıp kurduğu meclis tarafından tahtan indiriliyor! Kararı bildirmek üzere gelen heyetin içerisinde kimler olduğu ise ayrı bir ibret!

Aksaray’da tiyatro severler tarafından ayakta alkışlanan “Usta ”adlı tiyatro gösterisi sonrası Ünlü oyunca Ahmet Yenilmez, bir şehit kızı, bir asker annesi ve bir asker kardeşi ile protokol üyelerini sahneye davet etti. Yenilmez, protokol üyelerinin kendisine verdiği çiçekleri şehit polis memuru Hakan Bayram’ın kızı Hande İrem Bayram’a, asker annesine ve asker kardeşine vererek büyük bir jest yaptı. Yenilmez, Aksaray halkına gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.