Semih Ertem’in Aksaray Tarihine Katkısı
Semih Ertem kim acaba diyen çok kişi olacağı için önce Semih Bey’den bahsedelim sonra da O’nun Aksaray tarihine katkısından.
Semih Bey, iki kızını da gelin ettikten sonra altmışlı yaşlarında köpeği Biber ile Bursa’da hayatın tadını çıkarmaya çalışan entelektüel birisidir. Şiirler yazar çoğu zaman. Yayınlanmış kitapları vardır. Ama kendisini şair olarak görmez. Rahat bir adamdır. İroniyi de sever ciddiyeti de… Pekâlâ, Aksaray’la ne alakası var sualini duyar gibiyim. Aksaray’ın ilk valisi Abdullah Sabri Karter’in akrabasıdır. Merhum Karter’in eşi Feride Hanım’ın yeğenidir.
2010 yılında Karter ile alakalı araştırmaya başladığımda baktım ki, belgeler çok kısıtlı. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde çok az belge var ve bunlar da bir sayfayı geçmeyecek bilgi ihtiva ediyordu. Cumhuriyet Arşivi’nde ise çok daha az bilgi vardı. Hakkında malumat bulmak neredeyse imkânsızdı. Nüfus müdürlüğünden Türkiye’deki tüm Karter soyadı taşıyanları bir polis arkadaşımın gayretiyle aldım. Niyetim torunlarından belki yaşıyorsa evladından bilgi elde edinmekti. Baktım ki, Karter’in çocuğu olmamış. Yani zürriyeti devam etmemiş. Moralim bozuldu haliyle. Bu araştırma burada tıkanıyor diye üzülürken bir e-mail aldım. Gönderen Semih Ertem’di. İsmimi internetteki yazılarımdan tesadüfen bulmuş. Sonra telefonlaştık. Benim gibi hasta birine gereken ilacın kendisinde olduğunu söyledi. Hem de ne ilaçlar!..
Öncelikle kargo ile birkaç belge-fotoğraf gönderdi, ki bu benim için yani Aksaray’ın yakın dönem tarihi için fevkalade önemliydi. Biz ilk valimizin bir fotoğrafına bile ulaşamıyorduk. Bana gönderdiği belgeler içerisinde çok net fotoğraflar, el yazısı, imzası hatta kullandığı kalemleri bile vardı. Şimdi o kalemlere dokunuyorum ama zarar görmesin, kısalmasın, kalemtıraşla bir daha tanışmasın diye kullanmıyorum.
Muhabbeti hoşuma gitti Ertem’in ve kendisinden yardım istemeye cesaretim oldu. Çünkü samimi davranıyordu. Elinde olduğunda bir işe yaramayacak belgelerin kullanılmasını, merhum eniştesinin hak ettiği şekilde tanınmasını ve hatırlatılmasını isteyen Semih Bey beni Bursa’ya davet etti. Ama öncelikle Büyükada’ya gitmemi tavsiye etti. Çünkü Karter orada yatıyor ve evi de orada. Semih Bey’in tarifiyle kolayca buldum kabri ve hasret giderdik dualar vasıtasıyla!.. Evindeki kitaplarını, fotoğraflarını almama izin verdi Semih Bey. Mutluluğumu tahmin edersiniz diye ümit ediyorum.
Bu belgelerden ilk olarak merhum Karter’in banisi olduğu Aksaray Lisesi’ne Semih Bey’in ilgisiyle bir pano oluşturduk. Ve tüm bilgi-belgenin kullanılacağı kitap üzerinde çalışmam son aşamasına gelmiş durumda. Sayın Ertem’e duyarlılığından ve samimiyetinden dolayı şahsım ve Aksaraylılar adına bir kez daha teşekkür ediyorum..
Hocam gün gelecek sizin katkınızı sayfalar dolusu yazacaklar
Aksaray’da sizin gibisi yok Mustafa Bey. Sizin bu azim ve çabalarınıza hayranım…
Teşekkürler Semih Bey. Aksaraylı olarak ben de teşekkür ederim.