Dolar 32,3184
Euro 35,0487
Altın 2.307,01
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 20°C
Hafif Yağmurlu
Aksaray
20°C
Hafif Yağmurlu
Cum 24°C
Cts 25°C
Paz 25°C
Pts 26°C

Somuncu Baba’nın Kabr-i Şerîfi – 2

Araştırmacı Yazar
30 Eylül 2020 00:47

Somuncu Baba’nın kabr-i şerifinin Aksaray’da olduğu, Akgündüz’e ve Darende tezini savunan herkese, ilmî bir eserle ispatlanması gerek derseniz, Aksaray’da kalabalığın içerisinden şu sesleri duyabilirsiniz;

“Aman yeni icat çıkarma!”

“Onlar ne yazarsa yazsın! Dünya-âlem biliyor ya kabir Aksaray’da!”

“Yahu filmi dahi yapıldı, herkes duydu ya!”

***

Yok yok!

Yeni icat çıkarmak lazım…

Gelin yeni icat çıkaralım…

Onlar yazarsa yazsın, evet ama biz de yazalım…

100 sene önce dünya-âlem kabir Aksaray’da diye biliyordu evet ama şimdi öyle bilmiyor, kendimizi kandırmayalım.

1 milyona yakın ziyaretçisi olan İstanbul-Miniatürk’te dahi türbe Darende’de olarak gösteriliyorken ve yetkililerimizin yoğun çabalarına rağmen bu yanlış Miniatürk’ten kaldırılamıyorken, dünya-âlemin hâlâ kabrin yeri olarak Aksaray’ı bildiğini söylemek pek doğru olmasa gerek. Zira her sene Darende 1 milyon kişinin aklına kazınıyor…

***

Hatırladığım kadarıyla Miniatürk’ten bu maketi kaldırtamamıştık ancak Miniatürk’e Aksaray Külliyesi’nin maketinin de koyulacağı sözünü almıştık. Koyulmuş mudur bilemiyorum, görmedim. Zira haksızlıklara sinir olduğum için Miniatürk’e hâlâ gitmedim, bu hata düzeltilmeden gitmem de. Alana Darende Külliyesi ile beraber bizim külliyemizin maketinin koyulmuş yahut koyulacak olması dahi beni teskin etmez. Beni teskin edecek tek şey, Darende Külliyesi’nin olduğu yerde “Somuncu Baba Külliyesi” yazısının kaldırılıp, yerine “Halil Taybî Külliyesi” yazısının yazılması olacaktır. Tabi Darende tarafından Somuncu Baba’nın oğlu olduğu iddia edilen Şeyh Halil Taybî’nin kabr-i şerifi de gerçekten Darende’deyse… Sonraki yazılarımdan birinde bu konu hakkında da önemli şeyler yazacağım…

***

Konumuza dönecek olursak… Evet, yetkililerin girişimi ile alana bizim külliyemizin de maketi koyulmuş olabilir. Dediğim gibi görmedim. Ancak öyle olsa bile yani alana bizim külliyemizin maketi koyulmuş olsa bile, Miniatürk’ün internet sitesinde Somuncu Baba ile ilgili hâlâ sadece Darende’nin maketi yer almakta ve açıklama olarak da aşağıdaki pasaj yazmakta.

Görüldüğü üzere 1640 yılı yazılması ile külliyenin 1640’dan beri var olduğu bilgisi akıllara işleniyor. Hâlbuki külliye değil cami kısmı(türbe kısmı) tarihîdir. Tarihî olan bu kısmı ben tarihlendiremem ancak, yukarıdaki tanımlamaya göre külliye 17.yy’da yapılmıştır. Bunu söyleyerek yine de insaf etmişler, zira Darende kaynaklarında tarihî bölümün 14.yy’a ait olduğu yazmaktadır. Aşağıdaki linkten bakabilirsiniz.

(https://somuncubabaturbesi.com/gecmisten-gunumuze-somuncu-baba-kulliyesi/)

***

Görüldüğü üzere işimiz zor ama imkânsız değil…

Ancak değil filmini, Somuncu Baba’nın dizisini dahi yaptırsak beyhude, akıllardaki sorulara ilmî bir eserle cevap veremedikten sonra…

Amma ne zaman bir eserle ortaya çıkarız, işte o zaman evvelki yaptıklarımız dahi değerlenir; film bile…

Artık boşa kürek çekmeyelim!

***

Evet, tanıtım için yapılan bütün projeler güzel projelerdir, iyi çalışmalardır. Ancak bu çalışmalar sağlam bir eserle muhakkak desteklenmelidir.

İşte o zaman, gerekirse adlî yolla, Miniatürk’teki Darende Külliyesi dahi “Somuncu Baba” ismini azat eder de gerçek ismine kavuşur. Aksaray’da tabi ki Somuncu Baba’sına…

***

“Yahu ne çok konuştun, kimse bilmese ne çıkar hakikati biz bildikten sonra…” demeyin zira bu hakikat 100 yıl sonra unutulursa, torunlarımız tarafından Somuncu Baba’nın kabr-i şerîfi içi boş diye dümdüz edilebilir.

O halde Somuncu Baba’mıza karşı muhabbet besliyorsak, bu hakikati tez zamanda meydana çıkarmamız lazımdır.

***

Esasında bu zamana kadar yapılması gereken, ortaya ilk önce ilmî bir eserle çıkmak olmalıydı. Çünkü kabr-i şerifin Aksaray’da olduğu gerçeğinin bilinmesi, akademisyenlerden geçer. Zira şu an ucu Somuncu Baba’ya dokunan her makalede Akgündüz’ün eseri kullanılmakta, doğal olarak kabir de Darende’de diye bilinmektedir.

E tabii olarak bundan dolayı da meydana gayrıetik yaklaşımda bulunan birileri çıkmakta ve köklü bir şehir ile o şehirde yaşayan yüzbinlerce şehirliye haksızlık edip, hakaret dahi edebilmektedir.

Delilleri ile Somuncu Baba’nın kabr-i şerifin Aksaray’da olduğunu söyleyen bir eserimiz olsaydı, kim cesaret edebilirdi bu kadim şehre ve bu şehrin sakinlerine hakaret edebilmeye.

***

Akgündüz’ün eseri ile desteklenen makalelerin çokluğuyla, Hacı Bayrâm-ı Velî türbesinin önünde yıllardır duran ve üzerinde Somuncu Baba’nın Aksaray’da medfûn olduğu yazan levha dahi kaldırılmış, yerine Darende yazan bir levha yerleştirilmiştir.

Kayseri’deki Somuncu Baba Evi ve Camii’nde dahi Somuncu Baba’nın Darende’de medfûn olduğu anlatılmaktadır.

Evet, Altındağ Belediyesi ile Talas Belediyesi bunu böyle kabul etmiş durumdalar, çünkü ilmî bir esere sırtlarını dayıyorlar.

Bursa Ulu Camii’ne ve Bursa’daki Ev ve Fırına değinmiyorum bile, çünkü oralarda yani Osmangazi Belediyesi’nde zaten yıllardan beri kabrin yeri olarak Darende anlatılıyor.

***

“Aksaray’da da ilmî çalışmalar yapıldı” diyenler olabilir.

Yok! İlmî bir çalışma yok!.

Popüler kitaplar ve romanlar var ancak ilmî çalışmalar yok!

Somuncu Baba’nın eserleri ile ilgili ilmî çalışmalar zaten daha önce yapılmıştı.

Mübareğin yeni bir eseri de tespit edilmedi henüz.

Dolayısıyla son zamanlarda yeni bir şey söyleyen olmadı,

Orhan Özdil hocadan başka…

***

Orhan Özdil hocanın, Tarihin Peşinde (Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2014, Sayı: 11 Sayfa: 241‐258) dergisinde yayınlanmış “Somuncu Baba’nın Mezarı Üzerine Bazı Tespitler” isimli makalesini muhakkak okuyun. Şu an için Somuncu Baba’nın kabr-i şerifinin Aksaray’da olduğunu söyleyen kapsamlı tek ilmî çalışma onun çalışması. İşte bir tek bu makalede yeni bilgiler ortaya konuluyor ve tabi ki eski bilgiler de kısmen derleniyor, yorumlanıyor.

2014’te yayınlanan bu makalede söylenenden farklı bir şey söyleyen henüz çıkmadı, bu makalede söylenenlerin üzerine yeni şeyler koyan da tabi…

Bu makaleden daha önce hazırlanmış olan, bazı tabakat eserlerinde Somuncu Baba ile ilgili söylenenleri derleyen Şahin Başer amcanın eserine benzer eser dahi çıkaran olmadı.

***

Peki, Akgündüz’ün hatalarına değinen oldu mu?

***

Konuya devam edeceğim.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…

YORUMLAR

  1. Mehmet Çelik dedi ki:

    Ahmet Bey Kardeşim, öncelikle tebrik ederim. Acizane liseyi vaktiyle orada (Aksaray’da) okumuş ve talebelik yıllarında her fırsatta Somuncu Baba Hz.lerinin kabrini ziyaret edip çilehanesinde bulunmaya gayret etmiş bir kardeşiniz olarak bu çalışmanızda Arapça ve Osmanlıca okunması/çözülmesi zor ibareler, metinler olursa bila bedel, rızaen lillah elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Bunu o manevi iklimi teneffüs etmiş ve Somuncu Baba’nın Ervah’ta medfun bulunduğuna ilme’l-yakîn kân’i’ olan bir kardeşiniz olarak samimi olarak söylüyorum. Akgündüz ve Şimşirgil’in yaptıkları ise düpedüz ilim usûl,ahlak ve âdâbını çiğnemekten başka bir şey değil! Aksaraylı değilim ama hala Şahin Başer Abi’nin binbir uğraşla neşrettiği çalışmanın aşılamadığını ve delilleriyle Hulusi Efendi Vakfı’nın yaptığı tahrif ve tezviratın Aksaray Belediyesinin de sponsorluğuyla İFŞA edilip hakikatlerin Türkiye’ye şahane bir kitap ve sağlam bir belgesel ile duyurulmadığını görünce üzülüyorum. Aksaray’da olsam inanın böyle bir kitap çalışmasına kendim girişirdim. Mevlamız YAR ve YARDIMCINIZ olsun. TRT!nin yayınladığı Hacı Bayram dizisinde de yine hem Hacı Bayram hem Somuncu Baba’yı kurguya kurban etmişler maalesef. Bu sebeple doğru çalışmlara çok ihtiyacımız var.