Karakaya Ailesinden Bağış Kitaplar
Cuma’dan pazar akşamına kadar devam eden 33. Aksaray-Ihlara Kültür-Sanat Festivali’nde (Aksaray otağında) şehir tarihini özetleyen belge ve fotoğraflarla misafirlere bilgi verdim. Son gün yani 23 Eylül Pazar günü itfaiyede çalıştığım dönemden mesai arkadaşım Fetullah Karakaya aradı: “Hocam, vefat eden dedemin epeyce eski kitapları var. İstersen sana hediye edebiliriz” deyince heyecandan/sevinçten ne yapacağımı şaşırdım. Tanıyanlar bilir ki, kitap, belge ve fotoğraf benim için sihirli kelimelerdir. İnanılmaz mutlu olacağımı söyledim. Daha önce de “bodrum ve çatı katlarında toz içinde duracağına araştırma yapan birisine verelim de değerlendirilsin” diye düşünülerek şahsıma hediye edilen kitaplarda olduğu gibi bu gelenleri de Azm-i Millî Müzesi’ne bağışlamak kaydıyla dün teslim aldım.
***
YAYALAR ÖNCELİKLİ AMA!..
Trafikte sık yapılan kıyaslardan birisi ülkemiz ile Avrupa’da yayalara verilen önem ve önceliktir. Yayalara özellikle Batı Avrupa’da çok daha fazla önem verilmesidir. Çok doğru bir davranıştır elbette yayalara saygı duyulması. Ama ülkemizde hele de şehrimizde bazen kazaya resmen davetiye çıkaranlar var. Çoğumuz şahit olmuşuzdur ki, yayalardan bazıları şahsına ait tarlada yürürmüş gibi karınca eziyor adeta! Daha bu sabah şahit olduğum iki hadiseyi yazayım. Aksaray Lisesi’nin orada biliyorsunuz kontrollü geçiş var. Yani trafik devamlı akıyor. Aracın birisi durdu ve içeriden genç birisi indi. Hem inmesi yavaştı hem de bekleyen araçların önünden çekilmemesi insanı zıvanadan çıkaracak cinstendi. Daha da ardındaki araca artistlik yaptı iyi mi? Belki on dakika geçmeden bu defa da Vehbi Bey Caddesi’nde bir yayanın yürüsem mi-yürümesem mi gösterisi vardı! Yayalar önemlidir ve önceliklidir ama bunun da bir düzeni-kuralı ve de adabı olmalıdır. Yayayım diye kazaya sebebiyet verecek şekilde de hareket etme salahiyeti yoktur. Yani uzun sözün kısası şehrimizde sadece sürücüler değil, aynı zamanda yayalar da eğitimli ve anlayışlı olmalıdır.