Sevim Alkoç’un Ardından
Geçtiğimiz perşembe akşamı şehrimize nice hizmetleri olan Vehbi Çorakçı’nın en büyük torunu Sevim Alkoç hanımefendi vefat etti. 1934 İzmir doğumlu Sevim Hanımın vefatını Tülin Anıl Çorakçı verdi. Fazla geçmeden Murat Çorakçı ağabey de arayıp merhume ile hukukumuzu bildiği için bilgilendirdi. Daha çok yakın bir tarihte Sevim Alkoç hanımın kardeşi Yıldırım Bey de vefat etmişti. Sevim Hanım epeydir hastaydı. Ağır ilaçlar kullanıyordu. Hiç evlenmemişti. Son zamanlarda Gürcü bir bakıcıyla yaşıyordu. Yaşına, hastalığına rağmen insanı hayran bırakacak bir neşesi, güzel sohbeti vardı. Üç defa ziyaretim oldu kendisini. Ayda ortalama üç defa telefonla görüşüyorduk. Son ziyaretimde bakıcısı Nunu hanımın da dâhil olduğu epeyce güzel bir sohbetimiz olmuştu. Din, inanç ve müntesipleri hakkındaki sohbetimizden hepimiz müstefid olmuştuk. Aksaray’a gelirken eşime namazlık, kızlarıma lokum ve bana da kitap hediye etmişti. Sıkı sıkı da tembih etmişti, kızlarını benim için öp demişti.
Etiler Semtinde, Akmerkez’in hemen arkasındaki evinde Vehbi Çorakçı’nın birkaç orijinal fotoğrafı, pirinç bir tepsi, annesine ait yaklaşık 115 yıllık harika bir elbise ve gül ağacından imal edilmiş birkaç mobilya parçasıyla yaşayan Sevim Alkoç hanımefendiye hitap ederken “Sevim anne” diyordum. Çok da hoşuna gidiyordu.
Aslında Aksaray’ı görmek istiyordu. Özellikle dedesi Vehbi Bey’in imzası olan Azm-i Millî Türk Anonim Şirketi’nin tarihi un fabrikasını görmeyi çok istiyordu. Fakat sağlık şartlarından dolayı hep tehir ediyordu. Evinde bulunan fotoğrafları ve bahsettiğim elbiseyi Azm-i Millî Bilim ve Sanayi Müzemize bağışlamak istiyordu. Yeğenleriyle görüştükten sonra bağışlayacağını söylemişti. Telefon görüşmelerimizin birisinde hatırlatmıştım kendisine. O da “yeğenlerime halen söylemedim. Doğrusu bu fotoğrafların müzede olması” demişti.
Kendisinden çok güzel şeyler öğrendiğim Sevim annenin vefatından dolayı üzgünlüğümü tahmin edersiniz. Merhumeye ailecek dua ettik ve etmeye devam edeceğiz.