Dolar 32,3793
Euro 34,6760
Altın 2.407,89
BİST 10.072,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 23°C
Az Bulutlu
Aksaray
23°C
Az Bulutlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 20°C
Cts 16°C

Yıl 2021 Olmasına Rağmen Kölelik Devam Ediyor!

2 Haziran 2021 17:50

-Hem Aksaray’dan insanı kahreden bir kölelik hikâyesi hem de bir yardım çağrısı-

Bugün mesai arkadaşım komşusunun yaşadığı haksızlığı anlattı. Saatler geçti ama etkisinden kurtulamadım. Gün boyunca etkisinde kaldım. Anlamaya çalıştım ama olmadı. Sizle paylaşayım bu durumu bakalım siz de benim gibi modern dünyanın köleliği mi diyeceksiniz?

Mesai başladıktan kısa süre sonra arkadaşım işe odaklanmadan daha doğrusu odaklanamadan kendisini rahatsız eden şeyi anlatmak istediğini söyledi. Aslında her ikimizin de çok acil bitirmesi gereken işler vardı ve zamanla yarışıyorduk. Gerekli-gereksiz sohbet etmeyi bile vakit kaybı sayıyorduk. Onun bana anlattığı gibi yazacağım. Ne eksik ne fazla. Bana ne dediyse onu yani. Çünkü çok şaşırdım ve çok üzüldüğümden dediklerinin tamamı aklımdayken. Daha üzerinden en fazla on saat geçmişken, unutmadan yazacağım.

*

Benim komşum otuz beş yaşlarında, resmiyette evli ama gerçekte birkaç senedir dul olan bir kadın. On bir yaşında oğlu ile kirada oturuyor. Ev sahipleri yetmiş beş seksen yaşlarında ve üst katta oturuyorlar. Adam alzheimer hastası ve yatalak. Bahsettiğim komşum da bu karı kocanın uzaktan akrabası oluyor. Dul kaldıktan sonra bu karı kocanın kiracısı oldu. (Komşusunun adını da söyledi ama rencide olma ihtimalini düşünerek yazmayacağım. Halbuki rencide olacak hatta yerin dibine geçecek olan o değil ama neyse ben yine de yazmayacağım)

Hem yatalak hem hafızasını yitirmiş olan bu adamın bakımı çok zor. Kimsenin yapmak istemediği işi yani altını pisleyen adamın temizliğini bahsettiğim komşum yapıyor. Daha doğrusu yapmak zorunda kalıyor. Hem de çok az bir paraya. Aynı zamanda evin her işini yapıyor. Temizliğini, yemeğini aklına ne geliyorsa. Bu kadına ayda yalnızca 1400 lira veriyorlar. Kirası 500 lira olduğundan bunu kesip yalnızca 900 lira kalıyor kadına ve on bir yaşındaki oğluna. (Ben inanamadım ve defalarca sordum. O da her defasında evet yanlış duymuyorsun 2021 mayıs ayındaki maaşı 1400 lira dedi.)

Ramazan ayında iftar yemeklerini hazırlayan bu kadın ve oğlunu bu ev sahibi kadın sofrasına davet etmedi. Komşum dar vakitte evine giderek yavan-yaşık yemek pişirmiş ve oğluyla yemişler. (Ben bunu biliyor muydun yeni mi öğrendin dedim. O da devam etti). Ben maaşının bu kadar az olduğunu bilmiyordum. Komşum cesarete gelip “aldığım para çok az. Yaptığım iş çok zor. Yaşlı birinin altını temizlemek dayanılacak gibi değil demiş. Ev sahibi ve uzaktan akrabası olan kadın da daha zor durumda olanları söyleyerek hakkını isteyeni susturmuş. (Ben de bu arada “ağzını açınca Müslümanlıktan dem vuruyor mu?” diye sordum. Tahmin edileceği gibi haktan, hukuktan vs vs bahseden ama yapmayan bir tip)

Kadının canına tak etmiş. Benden iş bulmama yardım istedi. Benim kamuda çalıştığımı bildiği için yardımcı olacağımı sandı. Halbuki benim ne etkim ya da yetkim olsun. Olsa inan yardımcı olurum dedim. Yardımcı olunursa ne güzel olur. (Ben de elimden geleni yapacağım dedim)

*

Mesai arkadaşım bunları anlatırken aklıma II. Dünya Savaşı’ndan bir olay geldi. Hani Yahudi bir kadın Alman bir adamın evine sığınıyor. Evin gizli bir bölmesinde gün yüzü görmeden, korku içerisinde ve kendisine yardım eden adama devamlı borçlu, mahcup uzun yıllar geçiriyor. Savaş bitmesine rağmen adam da bunu kadına söylemiyor. Çünkü ondan faydalanıyor. Ona yardım ettiği için kadını sömürme hakkını pardon fırsatını kaybetmek istemiyor. Mesai arkadaşımın anlattığı olayda da yaşlı ev sahibi de kendisinin midesini bulandıran kocasının pisliğini temizleyen kadını, evinin a’dan z’ye her şeyini yapan kadını sonuna kadar sömürüyor. Dünyanın en zor işini yapan kadına ise dünyanın en az karşılığını veriyor. Bunu yaparken belki de “bak sayemizde bir işin var” diyebiliyordu. Bunun adı kölelik değil de nedir?

Moralim halen altüst. Bir an evvel bu kadına iyi bir iş bulmalıyım, bulmalıyız. Bahsettiğim kadın da iş bulabilir belki ama kanaatim çaresizlikten sağlıklı düşünemiyor. Bu yaşlı çiftin hem de uzaktan akrabası olan bunların evlerinden başka ev bulmanın zor olduğundan mıdır yoksa tüm bu zorluklara rağmen “bak bıraktı gitti bizi” dedirtmemek için midir bilemiyorum ama sabretmiş. Bir yerde bunalmış. Sabır sabır da bir yere kadar yani. Onun için uygun bir iş bulmak şart. Muhtemelen de başka bir yere taşınmak zorunda hissedecektir kendisini. “Madem sen bizim evin işini yapmayacaksın, kocamın altını-üstünü temizlemek istemiyorsun, kendine ev bul” diyecek ya da demesi kuvvetle muhtemel ev sahibine o fırsatı vermeden evi tutacak ve öyle söyleyecek. Çok zor bir durum gerçekten. Çok ama çok üzgün hatta kızgınım. Yetmiş beş seksen civarındaki yaşına rağmen bir insanın hakkını yiyen kadına çok kızgınım.

Normal bir temizlik ve ücreti olan işle alakalı iyi haberlerinizi bekliyorum. Yazımın altına (yorum kısmına) telefonunuzu yazarsanız harika olur. Hemen sizinle iletişim kurarız ve bu kardeşimizi ve on bir yaşındaki oğlunun köleliği bitmiş olur.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.