Hasandağı Tırmanış

Anadolu’nun kalbinde, Kapadokya’nın ve Ihlara Vadisi’nin doğal güzelliklerini barındıran Hasandağı, dağcılıkla ilgilenen zirve tutkunları için hem güvenli hem de cazip parkurlara sahip.

Dağın eteklerinde yer alan Nora Antik Şehri, bölgenin önemli bir kültürel mirasına ev sahipliği yaparken, Helvadere Göleti çevresindeki balık restoranları ise doğa ile iç içe farklı lezzetler sunuyor.

3268 metreye kadar yükselen volkanik bir dağ olan Hasandağı, heybetli görüntüsüyle dört mevsim zirve arayışında olanları kendine çekiyor. Dağa tırmanış yapmak isteyenler, Aksaray üzerinden Helvadere kasabasına ulaşarak dağ eteklerinde kamp kurabilir ve çeşitli parkurlardan zirveye doğru tırmanabilirler. Hasandağı, doğru parkur seçildiği takdirde en güvenli tırmanışların yapılabileceği dağlardan biridir. Dağevi veya otelden çıkmak mümkündür; ancak en rahat ve güvenli parkur, Dağevi’nden başlamaktır. Ortalama 6 saat süren tırmanışla zirveye ulaşılabilir ve bu parkuru kullananlar, ilk olarak Süt Kilisesi ile karşılaşır. Ardından vadi boyunca kısa bir yürüyüşün ardından dağın sırt kısmına tırmanılır ve keçi yolu takip edilerek zirveye devam edilir.

Yol boyunca, uçsuz bucaksız arazi, Erciyes, Ekecik dağları ve Tuz Gölü manzarası izlenebilir. Doğada açan çiçekler ve kekik kokusu her adımda duyulur, kelebekler çiçekten çiçeğe uçarak fotoğraf meraklılarını kendilerine çeker. Zirveye yaklaşıldıkça, karla kaplı yüzeyde yürümek heyecan verici bir deneyim sunar. Zirveye ulaşıldığında ise eski bir krater gölü karşılar sizi, burada fotoğraflar çekildikten sonra dönüş başlar. Günün yorgunluğuna rağmen Hasandağı, her defasında bir kez daha zirveye çıkma isteği uyandırır. Ayrıca, Hasandağı kış aylarında da dikkat çeker, çünkü kış sporları için elverişli bir alan sunmaktadır.

Hasandağı

Aralık ile Nisan ayları arasında kayak yapmak mümkünken, dağa gelen amatör ve profesyonel sporcular, yamaç paraşütü için de uygun koşullar sunar ve gökyüzüne süzülürler. Hasandağı’ndan döndüğünüzde ise, Helvadere Kasabasının üst kısmında yer alan Nora Antik Şehri’ni gezmek oldukça keyifli olacaktır. Antik dönemde üç kapı aracılığıyla diğer bölgelere bağlanan Nora, önemli bir yerleşim merkezi olup, Helenistik dönemden itibaren iskan görmüştür. Nora, stratejik konumu nedeniyle askeri bir merkez olarak da kullanılmıştır. Antik kentte yer alan kiliseler, 6. ve 7. yüzyılda inşa edilmiştir. Yaklaşık 1000 evden oluşan bu yeni kent, 45-50 hektarlık bir alanı kaplar ve Kapadokya’daki bazı surlu kentlerden daha büyüktür. Kent, 8. yüzyıldan sonra terk edilmiştir. Roma döneminde nekropol olarak kullanılan bu alanda yapılan yüzey araştırmalarında 48 adet Roma dönemi mezarı bulunmuştur.

Nora, askeri bir garnizon olarak da kullanılmış olup, planlı bir yerleşim yeri ve yol ağı bulunmayan savunma amaçlı kurulmuş bir kenttir. Nora’dan sonra Helvadere kasabasına ulaştığınızda, Kilise Camii’yi ziyaret edebilirsiniz. Kirazlı Mahalle’de yer alan bu kesme taştan yapılmış kilise, üç sahadan oluşur ve yuvarlak taş sütunlar üzerine beşik tonozludur. Helvadere Göleti de Hasandağı’nın sunduğu güzelliklere katkı sağlar; gölet çevresinde mesire alanları yer alırken, balık lokantaları da misafirlere farklı tatlar sunar.