Diyabetle savaşı 15 yıl sonra kazandı

15 yıldır tip 1 diyabet hastalığıyla gayret eden 38 yaşındaki Sibel Balcı, Medical Park Gebze Hastanesi’nde gördüğü diyet ve endokrinoloji tedavisi sonucunda hastalığını denetim altına almayı başardı. Balcı, “Doktorlarımın tekliflerine uyarak ve diyabeti bir hayat biçimi haline getirerek sıhhatime kavuştum, toplumsal yaşantıma geri dönmeyi başardım” dedi.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan Sibel Balcı, Tip 1 diyabet hastalığı nedeniyle 15 yıldır insülin iğnesi kullanıyordu. Uzun yıllar süren tedaviye karşın şeker düzeylerini düşürmeyi bir türlü başaramayan Balcı, son olarak Medical Park Gebze Hastanesi’ne başvurdu.  Endokrinoloji doktoru Doç. Dr. Dilek Karakaya ile Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Hatice Sultan Kirişçi’nin yönlendirmeleriyle multidisipliner halde takip edilen hasta, uygulanan 6 aylık tedavi sonucunda sıhhatine kavuştu. 

Şeker hastalığı sebebiyle yıllardır büyük zorluklarla çaba eden Sibel Balcı, Medical Park Gebze Hastanesi’ndeki tabipleriyle tanışmadan evvel daima hipoglisemi yaşadığını vurgulayarak tedaviyle birlikte hayatının tekrar nizama girdiğini söyledi. Hem insülün dozları tekrar ayarlanan hem de özel bir diyet programı uygulanan Balcı, doktorlarının teklifleri ve ömür değişikliği sayesinde diyabetle savaşı kazandı.

“ŞEKERİM 3 AYDA OLAĞANA DÜŞTÜ”

Yaşadığı süreci anlatan Balcı, “15 yıllık Tip 1 Diyabet hastasıyım. Şekerim bir türlü düşmüyordu. Hekimim Dilek Hanım’ın yönlendirmesiyle insülin pompası kullanmaya başladım. 6 aydır insülin pompası kullanıyorum. Sensörle spor dahi yapabiliyorum ve şekerimdeki düşüşleri çıkışları görebiliyorum. 15 yıldır düşüremediğim şekerimi 6.8’lere kadar düşürdüm, bu benim için çok hoş bir sonuç. 3 ay içinde şeker seviyelerim olağana döndü. Evvelce dışarı çıktığımda daima aklımda yanımda iğne var mı ya da gideceğim yere iğne bırakmış mıydım fikri oluyordu. Daima iğnemi yanıma alıp almadığımı denetim etmek zorundaydım. Bazen kıyafetlerim ya da bulunduğum ortam iğne yapmama uygun olmuyordu. Ayrıyeten her yerde iğne yapmam da mümkün değildi” dedi. 

“ÖĞÜN ÇEŞİTLİLİĞİM ARTTI, ÇİKOLATA YEMEYE BAŞLADIM”

Endokrinoloji tedavisiyle eş vakitli olarak Beslenme ve Diyet Uzmanı Uzm. Dyt. Hatice Sultan Kirişçi tarafından karbonhidrat sayımı yapılan Sibel Balcı, sağlıklı beslenme hakkında da bilgiler alarak etiket sayımı yapmayı öğrendi. 

Balcı, kendisini sıhhatine kavuşturan ömür değişikliklerini şöyle anlattı: “Karbonhidrat sayımı ile de daha sağlıklı yaşamayı öğrendim. Artık neden ve ne kadar yemem gerektiğini biliyorum. Bunu hayatıma uyarlayarak daha sağlıklı bir ömür sürüyorum. Hem porsiyonlarım şekillendi hem de öğün çeşidim arttı. Evvelce şekerim tokken 300 küsürlerde, açken ise 160’larda seyrediyordu. Daima hipoglisemi atakları yaşıyordum. Sağlıklı hayat biçimini hayatıma uyarladıktan sonra, artık tokluk şekerim 150’lerde çıkıyor. 3 aylık şekerim olağan düzeylere düştü. Hayatımdan çok mutluyum. Evvelden 70 ünite insülin kullanıyordum, şimdilerde bu doz 28 üniteye kadar düştü. Diyetisyenim Hatice Hanım sayesinde etiket okumayı da öğrendim. Çikolata dahi yiyebiliyorum. Hangi öğünde ne kadar yiyebileceğimi hesaplayabiliyorum. Diyabet benim için güç değil artık.”

ŞEKER ORANINI OLAĞAN DÜZEYE DÜŞÜRDÜK

Tip1 diyabetin (insülin bağımlı diyabet) insülin eksikliği bulunmasına bağlı gelişen, kan şekerinin yüksek olduğu bir hastalık olduğunu belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Dilek Karakaya, hastalarında elde ettikleri sonuçların memnuniyet verici olduğunun altını çizerek uyguladıkları tedavi hakkında şu bilgileri paylaştı: 

“Henüz 38 yaşında olan hastamız Sibel Hanım, 15 yıldır tip 1 diyabet rahatsızlığından muzdaripti. Daima hipoglisemi atakları yaşıyordu. Bizim oynak (brittle) diyabet dediğimiz durumdaydı. Bu nedenle günde 4 kat insülin kullanmasına karşın, atakları devam ediyordu. Hastanın karbonhidrat sayımı ölçüldükten sonra Kasım 2020’de kendisine insülin pompası takıldı. Kasım ayında HbA1c değeri 8.68 iken son denetimlerde 6.8 oranlarında seyrettiği görülmüş ve bu süreçte hipoglisemi atağı yaşamamıştır. Yönlendirmelerimize uyan hastamızın şeker oranını olması gereken hududa getirdik, bu hastalığının kendisine ziyanı yok denecek kadar azaldı.”

ÖLÇÜ VE TAKİP HAYLİ YASAKLI BESİN YOK

Tip 1 diyabetli hastalara hangi besini ne kadar tüketmeleri gerektiğini göstererek karbonhidrat sayımını öğrettiklerini lisana getiren Uzm. Dyt. Hatice Sultan Kirişçi ise, sağlıklı ve şuurlu bir yaşama teşvik ettiklerini belirtti. Karbonhidrat sayımının öğünlerde tüketilen karbonhidrat ölçüsünün hesaplanması olduğunu belirten Uzm. Dyt. Kirişçi, “Karbonhidrat sayımı, kişinin kan şekerini denetim altında tutarken, şeker düzeylerine nazaran öğün planlamayı öğreten bir sistemdir. Hastamız Sibel Hanım’da da karbonhidrat sayımı sayesinde yüksek çıkan HbA1c, açlık kan şekerlerini ve yüksek doz insülinlerini olağan sonlara çektik. Tıpkı vakitte ‘bir diyabetlinin asla yememeli’ diye sandığı besinleri de karbonhidrat sayımı sayesinde kan şekerine nazaran tüketebileceği porsiyon ölçülerini da öğrendi. ‘Yasaklı besin yok, kıymetli olan ölçü ve takip’ dediğimiz bu eğitim sayesinde, hastamızın hayat kalitesi büyük ölçüde düzeldi, ani kan şekeri değişimleri yaşamadı” sözlerini kullandı. 

Hibya Haber Ajansı