Doğru Söyleyeni…

Haber sitelerinin birisinde; “AKP içerisinde şok iddia” başlıklı bir haber yorum ilişti gözüme.

İçeriği; “Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı’nın Ak Parti Genel Merkezi’nde İlknur İnceöz’ün 4 kişilik milletvekili aday listesine alınmaması için görüş bildirdiği, daha doğrusu telkinde bulunduğu” şeklinde.

Ben Haluk Şahin Yazgı’nın böyle bir şey söyleyeceğine pek ihtimal vermiyorum.

Söyleyeceğine ihtimal vermiyorum da, aslında birilerinin bunu Ak Parti Genel Merkezi’ne, hatta listeyi belirleyecek isim olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a söylemesi lazım.

Vatandaşın içerisine birilerini göndenip bir sordursunlar bakalım.

1 tane İlknur İnceöz ismi çıkar mı?

Aslında bugün yaşanan tepkilerin hedefinde 7 Haziran Seçimlerinde İnceöz ismi olacaktı.

Ama Allah yüzüne baktı 7 Haziran’da Nevzat Palta ismi de listeye girdi.

O kadar haketmemesine karşın Palta eleştirilerin ve vatandaşın içerisinde birikmiş öfkenin tek hedefi haline geldi.

1 Kasım seçimleri ise zaten malum.

Beni aday gösterseler ben de vekildim.

Ama 24 Haziran Seçimleri Ak Parti’nin kurulduğu günden bu yana bana göre yaşayacağı ilk ciddi seçim.

Bir yanda muhalefetin muhalefet olduğunu hatırlaması, öte yanda ittifaka rağmen Cumhurbaşkanlığı’nın bile çantada keklik olmaması, ekonominin milletin cebini delmenin ötesinde astarını yırtma noktasına gelmesi…

“Erdoğan’ın sırtından yine vekil oluruz” döneminin sonuna gelindi.

Birinci ve ikinci sıraya konulacak isimler belki her şeye karşın Recep Tayyip Erdoğan’ın sırtından vekil olabilirler.

Ama birisi garanti olmak üzere belki de 2 vekil birden kaybettirebilirler.

Eğer Ankara’da birileri gidip te; “Şunlar şunlar listede olursa şöyle bir tablo ile karşı karşıya kalabiliriz” uyarısı yapmışlarsa onları yermek değil alkışlamak gerekir.

Doğruyu söyleyecek cesareti gösterdikleri, gösterebildikleri için.

Aslında normal vatandaşın içerisine girmeye bile gerek yok.

Temayül hikayesini boşverin!

Gidip kendi partililerine bile sorsalar şu yukarıda yazdıklarımı az bile bulacaklarından kimsenin kuşkusu olmasın.

Bırakın goygoyculuğu.

Bu şehir hepimizin.

Hangi partiden gelirse gelsin ama bu şehre hizmet edecek birileri gelsin.

Aksaray’a gelince gece yarısı kafeye gidip oradan siyaseti şekillendirecek birileri değil.

Hepimizin bildiği tek şey var;

Son pişmanlık fayda vermiyor.