AKSARAY

Erken seçim… Siyaset… Sosyal medya… Twitter… Facebook... Instagram… TikTok… Youtube.. Whatsapp... Linkedin… Snapchat… Yeni kurulan partiler… Siyasi kulisler… “Kimsenin umurunda değil.”
Milletin umurunda olan… Tarım ve hayvancılık.
Yaklaşan bayram… Satılacak “kurbanlıklar.”

1 Temmuz beklentisi… Kısıtlamaların sona ermesi.
Patates… Soğan… Kiraz… Tarladaki ürünün para etmesi.
Celil Acar… Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı… Dedi ki:
Bizde bir söz var… “Aksaray merkez, akıllı olsun herkes.”
Siyaset… Kuru laf… Tartışma… “Karın doyurmuyor.”
Aksaraylı işinde gücünde… Tarlasında… Bahçesinde… Dükkânında… “Herkes çalışıyor.”
Aksaray’da slogan:
“Boş duranı Allah sevmez.”

***

Tanıtım, marka
Kapadokya‘nın giriş noktası.
Ihlara Vadisi…
Aksaray’da… Yılda 700 bin turist… Ancak “Ah korona, vah korona.” Vali Hamza Aydoğdu ile buluştuk.
İlin potansiyelini iyi gözlemlemiş.

Çocuk, gençlik, kadın projelerine önem veriyor.
Enerjisini “üretime” yoğunlaştırmış.
Tarım… Hayvancılık…
Şekerpancarı… Arpa…
Buğday… Patates… Et… Süt.
Vali Hamza Aydoğdu dedi ki:
“Ürünlerimiz kaliteli…
Alıcısı çok… Fakat…
Aksaray’ın, ‘2 önemli sorunu’ var; tanıtım ve markalaşmak.
Bu sorunları aşmaya çalışıyoruz.”

***

Köye dönüş projesi
Slogan… “Köyümde yaşamak için sebeplerim var.” Köyüne dön… Ziraat Bankası’ndan 100 bin lira, hayvancılık kredisi… 2 yıl ödemesiz.
Vali Hamza Aydoğdu, anlattı. Bin 300 kişi başvurmuş… Köyüne dönüyor… Kredi alıyor… Koyun, kuzu besliyor… Et, süt üretiyor… Ve… 2 yılda, kredi borcu kadar para kazanıyor.

***

‘Hayır’ böyle yapılır
Her ayın son haftası… Valilik’te “Halk günü.”
“İhtiyaç sahipleri” geliyorlar… Garip gureba… Dul… Öksüz… Yetim.
Halk gününe bir de “hayırsever” katılıyor… “Gönüllü” olarak.
İhtiyaç sahibi “derdini” söylüyor… Soba… Veya odun, kömür… Ya da çocuğuna okul malzemesi… Giyecek… Ayakkabı… Mutfak eşyası…
Makul istekler “anında” karşılanıyor… Toplantıdaki “hayırsever” tarafından…
Hayırseverleri tanımanızı isteriz… İrfan Ağaçlı… Osman Koçak… Gani Tarhan… Mehmet Akdere… Hasan Hüseyin Tüzün… Osman Altuntaş… Hüseyin Çelebi… Murat Eskil.
Allah razı olsun.

***

Kitap okuma modeli
Kitap Aksaray… Eğitimci Vali’nin eğitim projesi. Şehrin meydanında… “Kitap bağışla” kampanyası.
Tam 100 bin kitap bağışlanmış. Kitap okumak isteyen… İnternette, kitapaksaray. com adresine giriyor… Okumak istediği kitabı yazıyor

Kitap… 3 günde adresinde.
Kitabı oku… Özetini “siteye” yükle… Ve “yeni kitap” iste… Yine gönderiliyor.
“Bu iş” tutmuş.
Vali Hamza Aydoğdu, “8 ayda 20 bin kitap dağıttık” dedi.
Unutmadan… Okuduğunuz kitap artık sizin… İade etmiyorsunuz.

***

Çoban aranıyor
Aksaray… Büyükbaş hayvan varlığı… 310 bin.
Küçükbaş hayvan sayısı… 750 bin.
Ova… Sürülerle dolu… Ama önemli bir sorun var:
“Çoban” yok.
İşsiz… “İş istiyor.” Fakat… “İlle de belediyede” olacak…
Ya da devlet dairesinde… Haftada 2 gün tatil.
Çobanlığı ise… “Yabancı” yapıyor.
Afgan… Ya da Suriyeli sığınmacı.

***

Ağlatan yardım
Kadın… Evde “İş kuracak… Örgü… Dikiş…
Para kazanacak.”
Bütün ihtiyacı… 500 lira.
Vali Hamza Aydoğdu, soruyor:

– 5 bin lira mı istiyorsun?
– Hayır efendim… 500 lira… İğne, iplik… Dikiş nakış için.
– Tekrar soruyorum… 5 bin mi? 500 mü?
– Efendim… 500 lira… Bununla iş kurup, evimi geçindireceğim.
Vali’nin… Gözleri yaşarıyor.
Hayırsever işadamı İrfan Ağaçlı… Kadına, “bin lira” veriyor… Kadın kabul etmiyor… “500 lira” alıp gidiyor.
Salondakilerin gözyaşları akıyor… Vali Bey, kendi aracıyla kadını evine yolluyor.

***

Sürü CEO’su
Merak ettik…
“Çoban aranıyor” ilanının izini sürdük.
Çobana “ev” veriliyor… Sıcak su… Yemek… Giyecek… İnternet bile var.
Maaş… Ayda 7 bin lira… Evet, “7 bin.”
Ama… İşsiz… İstemiyor… “Çobanlık mı yapacağım?” diyor.
Vali Hamza Aydoğdu… Halkın içinde… Çözüm odaklı… Hemen bir “formül” buluyor.
1. Çobanlığın yeni adı… “Sürü CEO’su.”
2. Belge bile var… Önce eğitim… Sonra diploma… Fotoğraflı… “Çerçevele, duvara as.”

***

Tuz Gölü
Aksaray’a giderken… Yolda mola verdik… Tuz Gölü kıyısında.
Aslında… Mola bahane… Gölde yürümek şahane.
Ankara, Konya ve Aksaray il sınırlarının kesiştiği yerde.

Türkiye’nin ikinci büyük gölü… 11 bin 900 kilometrekare.
Ülkenin tuz ihtiyacının yüzde 30’unu karşılıyor.
Kış kurak geçti… Su çekilmiş…
Tuz “Şifa.”
“Nelere” iyi gelir derseniz? Nelere iyi gelmiyor ki… Anlattılar:
– Vücuttaki gözenekleri açar… Kan dolaşımını hızlandırır… Negatif enerjiyi atar… Nazara karşı korur… Ayakları yumuşatır, dinlendirir… Depresyona ve sinir hastalıklarına iyi gelir… Vücuttaki zararlı toksinleri giderir.