Dolar 32,5638
Euro 34,9584
Altın 2.445,56
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 26°C
Az Bulutlu
Aksaray
26°C
Az Bulutlu
Cts 25°C
Paz 26°C
Pts 21°C
Sal 20°C

Çocuklarımız ve Tarihimiz

Tarihçi - Araştırmacı
4 Temmuz 2018 01:00

Ne oluyor bize yahu? diyerek yaşanan acıları tekrarlamak istemiyorum. Canilerin, vahşilerin reklamını yaparcasına ayrıntısıyla yazmak da makul gelmiyor. Herkes görüyor küçücük çocuklara tecavüz edip vahşice öldürenleri. Ama susmak iş olmadığı gibi her ortamda anlatmak da mantıklı değil. Biran evvel gereği yapılmalı ki caydırıcı olsun verilen cezalar. Haddini bilsin bu katiller ve onlara özenenler.

Son günlerde yaşanan şiddetin, zalimliğin, tecavüzün ve daha nice kötülüğün haberlerine yetişemez olduk. Birisine ağlarken diğerinin haberiyle ciğerimiz yanıyor. Bir çocuk iki çocuk derken sanki tüm çocuklarımıza sırasıyla kötülük edeceklermiş gibi bizi tedirgin edenlerin Allah belasını versin. Bizi diken üstünden ateşler üstüne atanlar kahr ü perişan olsunlar. Korkumuzdan çocuklarımızı 20 metre ötedeki bakkala gönderemez olduk. O kadar müdahale ediyoruz ki artık çocuklar da bunaldı ama başka çare yok. Mecburen ana-babalar olarak daha çok titreyeceğiz evlatlarımız üzerine.

Bu olayları cumhuriyete bağlayacak kadar, Osmanlı zamanında neredeyse hiç problem yaşanmadı diyecek kadar aklını yitirenler var piyasada. Örneğin aşağıdaki asılsız tespite inanan ve bunu marifetmiş gibi herkese anlatan o kadar çok ahmak var ki hangi birisine gerçeği anlatacağız anlamış değilim.

blank

Son zamanlarda yaşanan ve yaşatılan acının müsebbibi sanki cumhuriyet rejimiymiş gibi düşünenlere ben sadece Aksaray’dan örnek vereceğim. Ki, Aksaray asırlar öncesinde başka şehirlerle kıyas edildiğinde sakin bir şehirdi. Ve bugün de öyle aslında. Tecavüz, hırsızlık, gasp gibi suçlar ortalamanın altındadır.

Ama “Osmanlı toplumu çok iyi yaşardı, birbirine karşı hiç zulmetmezdi” iddiası boştur. 1851 tarihinde Aksaray’da Ayşe isimli genç kıza tecavüz edip öldürenlerin haberini parantez içindeki linkten okuyabilirsiniz. (http://www.trthaber.com/haber/yasam/osmanlida-tecavuz-davasi-172082.html). Ayrıca 4 kişinin bir çocuğa tecavüz iddiasını gösteren 1629 yılı mayıs başındaki kayıt aynen şöyledir:

Budur ki, Aksaray kazasına tabi nahiye-i Yörük’de vaki Muradlu nam karye sakinlerinden Hasan bin Alışık ve oğlu Hüseyin nam kimesneler meclis-i şer-i şerifde karye-i mezbureden Ali bin Musa Çavuş ve Beriş bin Koca Bey ve İsmailoğlu Mustafa ve Hızır Ali ibn-i Abdünnebi nam emred kimesneler mahzarlarında takrir-i dava edüb mezburlar karye-i mezbure kurbunda öyle vaktinde oğlak güderken işbu oğlum Hüseyin’i güçle tutub fiil-i şeni eylemişler mezbur Hüseyin dahi mezburun kimesneler bana fiil-i şeni eylediler hayfdır bi-hasebi’ş-şer sual olunub icra-yı şer olunmasını taleb ederiz dediklerinde gıbbe’s-sual mezburun Ali ve Beriş ve Mustafa ve Hızır Ali bin Abdünnebi nam kimesneler haşa ve kella bize bühtan-ı azimdir deyü inkarile cevab verdiklerinde müddei-i mezbur Hüseyin’den ve Hasan’dan dava-yı muharrererlerine muvafık beyyine taleb olundukda şahid getiremeyüb ve üç gün dahi mehl verilüb ityan-ı beyyineden aczi zahir olub yemin eylesinler dediklerinde mezburlara yemin teklif olundukda mezburlar bu makule fiil etmedik ve bilmeziz deyü ale’l-infirad yemin billahi’l-azim eylediklerinde hala mirliva-i Aksaray olan Süleyman Bey dame izzuhu hazretlerinin ağalarından Kayış Mehmed Ağa mahzarında ma-hüve’l-vaki bi’t-taleb ketb olundu.

Tahriren fi’t-tarihi’l-mezbur. [h. 1-10 Ramazan 1038

Şuhudü’l-hal: Fahrü’l-akran Süleyman ibn-i Bahadır Bey, Abdürrezzak Çelebi bin Mehmed, İbrahim bin Hacı Şeyhi, Abdülbaki Çelebi El-Müstaid.

Burada maksadım Osmanlı’yı aşırı yüceltip tarih bilmediği halde ahkam kesen uzmanlara(!) ve şu anda o kadar ailenin ocağında ateş varken bu olayların nasıl sonlandırılacağını konuşmak yerine saçmalayanlara cevap vermektir. Her zaman dediğim gibi tarih ders almak için vardır. Yobazlık yaparak tarih okunmaz. Tarihin sağı-solu olmaz. Kısacası tarih yalan söylemez ama tarihçi âlâsın ı söyler!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.