“Eylül Geldi Sen De Gel” Demiştim Ki…
Bilindiği gibi her yıl okullar Eylül ayında eğitim öğretime başlıyor. İlk hafta öğretmenler geliyor okullarına. Yeni eğitim öğretim yılı içinde neler yapılacağının planlamasını yapıyorlar bu günlerde. Geçen yılın bir değerlendirmesini yapıp bu yıl hangi öğretim metodunu kullanacağını kararlaştırıyorlar.
Her geçen gün öğrencilerin gelmesine yaklaştırıyor onları.
Bende bir eğitimci olarak her şeyden çok bekliyorum öğrencilerimi.
Onları çok beklediğimi bilsinler diye gönlümden geldiği şekli ile teker teker “…sen de gel” diye ismen çağırmıştım.
Evet, çağırmıştım çağırmasına da gecikmeden cevap geldi.
Önce benim çağrımı okuyalım, daha sonra gelen cevaba göz atalım
EYLÜL GELDİ SENDE GEL
Ülkü kızım nerdesin?
Eylül geldi sen de gel
Bizi bekletmeyesin
Eylül geldi sen de gel
Kul olma diye kula
Koş Ali koş okula
Kayıt yaptır ilkokula
Eylül geldi sen de gel
Geç kalma Elif kızım
Duyulsun ki avazım
Sana çok şeyler lazım
Eylül geldi sen de gel
Kalkınca sabahleyin
Bizler büyüdük deyin
Oğuz, Orhan, Hüseyin…
Eylül geldi sen de gel
Songül, Fatma sizlerde
Beklemeyin evlerde
Hilal; Ayşegül nerde?
Eylül geldi sen de gel
HALİL MANUŞ
Şiire ancak bu kadar isim alabildim, isimlerini yazamadığım binlerce öğrencimize de çağrım geçerlidir elbette.
Bakın bu çağrım tatil boyu tarlalarda çalışmaya giden öğrencilere kadar ulaşmış. Onların serzenişlerini yüreğinde hisseden Felâhiyeli hemşerim Sayın Hacı İbrahim SAĞIR onlar adına şiirime şiirle cevap vermiş. Bakın o tarlalarda çalışan çocuklar için çocuklar adına ne demiş:
GELEMEM ÖĞRETMENİM
Okul başladı biliyom,
Ben gelemem öğretmenim.
Hergün tarlaya gidiyom,
Ben gelemem öğretmenim.
Tarla tarla gezeriz biz,
Öyle pamuk düzeriz biz,
Dert içinde yüzeriz biz,
Ben gelemem öğretmenim.
Hele dur, pamuk toplansın,
Çuvallara yük yüklensin,
Elim nasırı paklensin,
Ben gelemem öğretmenim.
Çocuk işçiyiz kardaşım,
Bekle sıra arkadaşım,
Sabunu görmeden başım,
Ben gelemem öğretmenim.
Eylüller gelip geçse de,
Okullar kapı açsa da,
Arzular yola düşse da,
Ben gelemem öğretmenim.
Hacı İbrahim SAĞIR
Maalesef ne yazık ki bu da bizim bir gerçeğimiz.
Benim elimden ancak “…sen de gel” diye seslenmek geliyor.
Benim bu çağrımı duyan çocuklar elbet gelecektir ama onların sesini kim duyacak, nasıl bir çare bulacak bilemiyorum..