Dolar 32,3404
Euro 35,0988
Altın 2.239,16
BİST 8.807,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 15°C
Az Bulutlu
Aksaray
15°C
Az Bulutlu
Çar 6°C
Per 8°C
Cum 8°C
Cts 12°C

Haberin Olsun

24 Ekim 2015 15:04

“Gelen gideni aratır” demiş atalarımız.

 

Bu cümleden olmak üzere ya gelecek kişilerin gidenleri aratacağı korkusu ile hali hazır durumumuza razı olup sesimizi çıkartmayacağız, ya da şu anki durum üzerine kafa yorup doğru bildiklerimizi hiç evirip çevirmeden açık seçik söyleyeceğiz. Belki o zaman gelecek olanlar, gelmeden önce geldikleri yerde başlarına neler gelebileceğini düşünmek durumunda kalacaklardır.

İslam tarihinden bir sayfa: 

“Hz. Ali’nin halifeliği sırasında, Hz. Osman’ın şehit edilmesiyle sonuçlanan fitne, fesat daha da artmıştı. Bu durumdan üzülen, şikâyetçi olan bir mümin Hz. Ali’ye gelip sordu:
– Ya Ali neden Hz. Ebû Bekir ve Ömer zamanında meydana gelmeyen bu olaylar senin zamanında meydana geliyor, müminler birbirine düşüyor?
Hz. Ali cevap verdi:
– Hz. Ebû Bekir ve Ömer zamanında biz vardık, ama bizim zamanımızda onlar yok.”

Bir sayfada yakın tarihimizden. 

“Atatürk, Mersin’e yaptığı seyahatlerden birinde, şehirde gördüğü büyük binaları işaret ederek sormuş:
– Bu köşk kimin?
– Kirkor’un…
– Ya şu koca bina?
– Yargo’nun…
– Ya şu?
– Salomon’un…
Atatürk biraz sinirlenerek sormuş:
– Onlar bu binaları yaparken ya siz neredeydiniz?
Toplananların arkalarında bir köylünün sesi duyulur:
– Biz mi neredeydik?

Biz Yemen’de, Tuna Boyları’nda, Balkanlar’da, Arnavutluk Dağlarında, Kafkaslarda, Çanakkale’de, Sakarya’da savaşıyorduk paşam…
Atatürk bu anısını naklederken:
– Hayatımda cevap veremediğim tek insan bu aksakallı ihtiyar olmuştur, der dururdu.”

Doğru bildiklerini söylerken, başkalarının ne diyeceklerini düşünmeden söyleme konusunda Milli Şair Mehmet Akif ERSOY bakın ne diyor:

 

“Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek;

Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.” 

 

İsmet İNÖNÜ “Bir memlekette namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur” diyor.

 

Üstat Necip Fazıl KISAKÜREK ise hakikatleri duyurma konusunda: 

“Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!

Haykırsam,kollarımı makas gibi açarak…” diyor.

 

Sözün burasında ben de üç beş kelam etmek istemiştim ama gönül telim öyle sızladı ki sözlerim dizeler şeklinde sıralandı.

HABERİN OLSUN

Hep doğru bildiklerimi
Satarım… Haberin olsun.
Faydasız gördüklerimi
Atarım… Haberin olsun.

Derdi ki valide, peder
Hiç bilinmez yazgı, kader
Vatan der kalkar, vatan der
Yatarım… Haberin olsun.

Katmam hiç sapı samana
Hak için uymam zamana
Meydanı tozu dumana
Katarım… Haberin olsun.

Anlamaz beni bazı kısım
Atınca tepemde tasım
Dinlemem akraba hısım
Çatarım… Haberin olsun.

Öyle nazlanıp yapma kur
Azan belasını bulur
Yüreğine diken olur
Batarım… Haberin olsun.
 

Son söz yine Mustafa Kemal’in.

 

Bu konuda Atatürk değişik zamanlarda farklı yerlerde yaptığı konuşmalarda: 

’Hayatta en fena şey, riyakârlıktır. Hakikat ne olursa olsun riyakârlar onu temizlik ve saflık kisvesine bürünerek saklamaya çalışırlar ki, bu büyük bir tehlikedir.’, ’Hakikati konuşmaktan korkmayınız.’, ’Birbirimize daima hakikati söyleyeceğiz. Felaket ve saadet getirsin, iyi ve fena olsun, daima hakikatten ayrılmayacağız .’demektedir.
Gelenin gideni aratmayacağı güzel günler dilerim…

ETİKETLER: , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.