Dolar 32,3308
Euro 35,1814
Altın 2.247,37
BİST 8.718,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 15°C
Az Bulutlu
Aksaray
15°C
Az Bulutlu
Çar 6°C
Per 8°C
Cum 8°C
Cts 11°C

İstiklâl Harbi ve İdeoloji

Tarihçi - Araştırmacı
4 Ekim 2016 16:44

Tarih, tıp ve din neredeyse herkesin yorum yaptığı bilimlerin başında gelir. Nerdeyse hepimiz rast gelmişizdir ki; birinin din ile ilgili bir sualine -istisna hariç- herkesin “fetvası” vardır. Bilmiyorum demek yerine “niye günah olsun kardeşim” diye başlayıp ayet-i kerime meali okumadan Kur’an’ı Kerim’i kendisine referans yapar. Yine birisinin karnı ya da başı ağrısa hemen ya ilaç ya şurup uzatır ve teşhis yapmaktan da öte durmaz. Bir de tarih profesörlerimiz vardır. Her konuda “allame-i cihan” kesilirler. Ben şu sözü çok severim: Bir kitap okuyan her şeyi bildiğini sanır; iki kitap okuyan şüpheye düşer. Üç kitap okuyan ise bir şey bilmiyorum galiba der. Görüyorsunuzdur, neler var neler. Bir kitap okuduktan sonra, sadece kendisinin bilgili diğerlerinin cahil olduğunu zannederek para ve şöhret kazanma hırsıyla tarih kitabı yazıp kendisini otorite sanan zavallılar yok mu? Hem de çok fazla var bu tiplerden!..

Yakın dönem tarih konuları en çok yorum yapılan alandır. İlim kimsenin tekelinde değildir ve elbette herkes konuşabilir. Lakin bilgi sahibi olmadan fikir üretmek ne kadar kabul edilebilir? İstiklal Harbi yorum yapılan mevzuların başında geliyor. Az önce de dediğim gibi tarih konusunda nazariye sahibi olmak için ille de tarihçi olmak gerekmez. Nice tarihçiler var ki ilimden, tarihi anlamaktan o kadar uzaktır. Ve nice tarihçi olmayanlar vardır ki işin özüne inebilir. Mesele etiket değil; işinizin kalitesidir. “İstiklal Harbi aslında İngilizler tarafından yazılan bir oyundur. Türk komutanlar yan rolde, askerler figüran ve Mustafa Kemal de başrolde diyenler” yönetmenin de senaristin de hatta gişedeki paranın sahibinin de İngiliz olduğunu iddia eder. Belki size şaka gibi gelecek ama İstiklal Harbi hiç olmadı diyenler var. Evet yanlış yazmadım ve siz de yanlış okumadınız. İstiklal Harbi’nin aslında hiç yaşanmadığını iddia edenler var. Kim bunlar? Bunlar dindar görünümlü dinciler. Bunlar şeyh kılıklı yobazlar. Bunlar İslam’a hizmet ettiğini iddia ettiği halde dine en büyük zararı veren sahtekârlardır. Mustafa Kemal’i sevip sevmemekten bahsetmiyorum. Bu kadar sıfat dolu cümleleri İstiklal Harbi’ni inkar ettikleri için yazıyorum. Bu tipler cahil halkı, körpe beyinleri maalesef etkiliyor. Hatta bu tiplerden başkasına inanmayanlar gittikçe kalabalıklaşıyor. Bırakınız ortayı, liseyi; şeyhler(!) üniversiteyi dahi etkiliyor. “Şeyhimiz, efendimizin dediğine göre şu tarih olayının aslı şöyleymiş, böyleymiş”.  Siz böyle cahil birisi karşısında ne yaparsınız? Ya sakin sakin belgelere dayalı kitapları örnek gösterirsiniz ya da sinirinize hâkim olamayıp üstüne yürürsünüz.

  • Şeyhin bizzat o olayın içinde yer aldı mı? Hayır!
  • Tarikat lideriniz dünyadaki tüm arşivlere girdi mi? Hayır!
  • Efendinizin zaman makinası var da tarih yolculuğu mu yapıyor? Hayır!

Ee, ne olacak bu işin sonu? Herkes kafasına göre ahkâm kesebilir mi? Normal şartlarda belgesiz konuşulmaz ama tam tersi oluyor. Belgeyle konuşanlar “boş konuşan”; dinî referansla konuşanlar “allame-i cihan” oluyor. Bu olmaz böyle elbette.

Üniversite mezunu ile konuşurken hayretler içerisinde kalıyorsunuz: “Elhamdülillah Müslümanım! Ben Osmanlıyım. Ben cumhuriyet karşıtıyım. İstiklal Harbi, Çanakkale Savaşı gibi hadiselerin varlığı tartışmalıdır. Bunlar aslında bir tiyatrodur.” Daha neler diyorlar da ben birkaç cümle yazmakla yetindim.istiklal-harbi-image001

Sevgili kardeşim, Osmanlı bir hanedanın adıdır. Biz Türk Milletiyiz. Eğer geriye gideceksen Karamanoğlu başta olmak üzere beylikler var. Daha da geride Selçuklu ecdadımız var. Ata olarak sadece Müslüman-Türk kriterin varsa o zaman bile saymadığımız birçok devlet var. Yok din değil ırk ise onlarca Türk devleti var tarihimizde. Neden sadece Osmanlı? Ve Osmanlı’nın altı yüz küsur yıllık ömründe hiç hata-günah yoktur demek ne kadar mantıklı? Otuz altı padişahın hepsi de evliya idi sözü ne kadar doğru? Bunların hepsi ayrı birer yazı konusu ama İstiklal Harbi yok diyenlerin sığındıkları Osmanlı limanındaki bu sandallar işte. Adamlar cumhuriyetin gemisine binmek yerine sandal arıyorlar. Mesela bugün bir telgraf paylaşıyorum sizlerle. Harbin devam ettiği günlere ait bu telgraf, demek olmayan bir savaş için yazılan kağıt parçası! Akıl var mantık var beyler! Bindiğimiz dalı kesmemize gülecekler düşüp bir yerlerimizi kırınca bizi hastaneye götürmek yerine canlı canlı mezara koyarlar akıllı olalım.

Fırsat buldukça İstiklâl Harbi ile alâkalı yazmak niyetindeyim.

(Devlet Arşivleri’nin sitesinde “İstiklal Harbi ile ilgili Telgraflar” isimli kitap herkese açıktır. Bilgilenmek isteyenlere duyurulur.)

YORUMLAR

  1. Bir Vatandaş dedi ki:

    Hocam yazılar hakkında yorum yaparken ikide bir sayfa yenilemesinden dolayı sürekli yeniden yazmak zorunda kalıyoruz,
    Site hazırlayanlara bu durumu iletir misiniz

  2. Bir Vatandaş dedi ki:

    Hocam yazınızda belirttiğiniz sadece Şeyh, Tarikat lideri midir yanlış tarihi bilgi veren ??
    Bu Tv lere gazeticiyim diye çıkanlar,siyasetçilerin politikacıların yanlış, eksik hatalı söylemleri, açıklamaları nedir peki !!!

  3. fırat gül dedi ki:

    Tarihi hakkıyla anlamak isteyenler elbette kaynağına gider ama umursamayanlar yine “şeyhlerinin” dizinin dibinde yalan dinleyeceklerdir. Üstad dedikleri, pîrim diye ululadıklarının her dediğine inanıp, ağzından çıkanı tek hakikat zannedecektir. Hâlbuki samimi bir şeyh asla ve asla İstiklâl Harbi için olumsuz ifade kullanmaz, daha doğrusu kullanamaz. Çünkü “Vatan sevgisi imandandır” diyen Peygamberimiz (salât ve selam O’na olsun) vatan için can vermenin, şahadetin güzelliğini bu kadar net anlatırken İslam adına konuştuğunu iddia edenler eski tabirle mandacılığa yani boyunduruk altında olmaya itiraz etmiyorlar. Bakınız fetönün lideri ne diyor: “…Haçlıların ülkenizi işgal etmesi o kadar da kötü değildir!..” Bu ve bunun gibi âlim görünümlü sahtekârların dediklerini düşünmeden kabul edenler var. Yakın tarihimizle alakalı saçma-sapan yorumlarını çok beğenip insanlara aktarmanın, gençlere ezberletmenin sevap olduğuna inanan beyinsizler var.

  4. fırat gül dedi ki:

    herkesin huzurunda konuşanların ne dediği belli ve itirazımız kolay. Ya diğerleri?

  5. fırat gül dedi ki:

    bir vatandaş… Azm-i Milli Müzesi’nde çaya beklerim. İzah edeyim size hak vereceksiniz neden şeyh kılıklılara çok kızdığımı

  6. Bir Vatandaş dedi ki:

    Hocam ben yazılarınızı Ankara’dan takip etmeye çalışıyorum, İnşallah bir gün yolumuz düşer, sohbet ederiz, Ankara’ya gelirseniz de görüşürüz inşallah…

    Şeyh kılıklara da niçin kızdığınızı çok iyi anlıyorum, inanın bende o kadar çok kızıyorum ki !!
    Bu vatana ,millete şu yaşadıklarımızı kimsenin bize yaşatmaya hakkı yok, yazıklar olsun bunlara…

  7. zekai erdal dedi ki:

    Hayırlı Cumalar Azizim,
    Maşallah kalemine, gönlüne, diline sağlık. güzel ve hoş olmuş. sadece bir konuda itirazım olacak. “Vatan Sevgisi imandandır” ifadesinin hadis olmadığına yönelik ciddi tenkidler vardır. bu konuda bir hatırlatma yapmak isterim. Doç. Dr. Selman Başaran Hocanın “Hadislerde Mana Rivayetinin Sonuçları” isimli makalesini bir bakın derim. ayrıca Diyanet İslam Ansiklopedisi Vatan Maddesine de bakarsan orda da bu ifadeye de bir atıf vardır.

    selam ve dua ile
    vesselam