Dolar 32,3347
Euro 35,1658
Altın 2.244,39
BİST 8.718,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 15°C
Az Bulutlu
Aksaray
15°C
Az Bulutlu
Çar 6°C
Per 8°C
Cum 8°C
Cts 11°C

Ürgüplü Şeyhülislam ve Aksaray

Tarihçi - Araştırmacı
2 Aralık 2015 20:34

Geçtiğimiz günlerde İş Bankası Kültür Yayınları’ndan bir “Şeyhülislam Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi’nin Meşrutiyet, Büyük Harp ve Mütareke Günlükleri” ismiyle bir kitap yayımlandı. Kitap, torun Al Suat Ürgüplü tarafından hazırlanmış. Tanıtım bülteninde aynen şunlar deniyor:

 Ürgüplü Şeyhülislam ve Aksaray“İkinci Meşrutiyet devrinin en mühim simalarından ve İttihat ve Terakki’nin önde gelen şahsiyetlerinden olan Şeyhülislam ve Evkaf Nazırı Mustafa Hayri Efendi’nin günlükleri, hem yakın tarihimizin hem de yazarının gölgede kalmış yönlerine ışık tutuyor. Günlüklerde yalnızca dönemin siyasetinde oynadığı büyük role rağmen yeterince tanınmayan bu devlet adamının kariyeri ve kişiliğini örten esrar perdesi aralanmıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıç noktası kabul edilen bu son derece karışık dönemin tarihi de, izleyen yüz yıl boyunca Türkiye’nin kaderinde belirleyiciliğini koruyan pek çok hadisenin arka planı da bu günlüklerle açıklığa kavuşuyor”.

Çok yakın bir tarihte kabrini ziyaret ettiğim Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi hakkında kısaca bir bilgi vermek gerekir diye düşünüyorum. 1867 -1922 arasında yaşamış, 1914-1916 yılları arasında şeyhülislamlık yapmış, Osmanlı din ve siyaset adamıdır. Medreseden sonra kaydolduğu Hukuk Mektebini de bitirerek Bursa’da müderris olarak memuriyet hayatına başladı. Selanik’te ceza reisi iken İttihat Terakki Cemiyeti bünyesine girdi. Meşrutiyet’in ilanından sonra Niğde mebusu olarak Meclis-i Mebusana girdi. Bu arada Darülfünun’da müderrisliğe devam etti. 1912’de tekrar Niğde mebusu olarak Meclis-i Mebusana girdi. İbrahim Hakkı Paşa kabinesinde Dâhiliye, Orman ve Meadin nezaretlerinde vekâleten bulunan Hayri Efendi, Küçük Mehmed Said Paşa’nın kabinesinde Adliye Nezareti ve Şurayı Devlet başkanlığına asaleten atandı. 16 Mart 1914’de Şeyhülislam oldu. (I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile cihad fetvasını vermiştir) Şeyhülislamlık dönemi 1916’ya kadar sürdü. Talat Paşa ile anlaşmazlıkları şeyhülislamlıktan ayrılmasında rol oynadı. Sultan VI. Mehmet Vahideddin döneminde Adliye Nazırlığını üstlenen Hayri Efendi, 1. Dünya savaşı sonrasında İstanbul’un işgali ile Malta sürgünleri arasında yer aldı. Rahatsızlanınca serbest bırakılarak, önce Roma’ya, sonra da Anadolu’ya geçti. Ankara’da Mustafa Kemal’le görüştü. Görev teklifini rahatsızlığı nedeniyle kabul edemeyerek memleketi Ürgüp’e gitti ve 7 Ağustos 1922’de Ürgüp’te vefat etti.

Pekâlâ, bu kitapta Aksaray’la nasıl bir alaka var diye soracak olursanız cevaplayayım. Ürgüp Aksaray’a bu kadar yakınken bir şekilde bir irtibat olmuştur, bu doğru ama asıl bağ Vehbi Çorakçı ile olan muhabbetten kaynaklanıyor. Ürgüplü ile Aksaraylı iki hemşehri birbirine o kadar yakındır ki, Mustafa Hayri Efendi Vehbi Bey’in evinde misafir olmaktadır.  Ziyadesiyle hacimli bu kitapta en ilginç yanlardan birisi Mustafa Kemal ile Ürgüplü Mustafa Hayri’nin buluşma yeri Aksaraylı Vehbi Bey’in evi olmuştur. İki Mustafa’nın buluşma sebebi de Hayri Efendi’ye teklif edilen mebusluktur. Buluşmayı şöyle anlatıyor:

1339 Şubat 1921, 15 Cemaziyüluhra

Bugün badezzuhr saat birde Hacı Atıf Efendi’nin hanesinden Niğde Mebusu Aksaraylı Vehbi Efendi’nin hanesine naklettim. Bir müddet de burada kalacağım. Eyüp Sabri Bey geldi Vehbi Efendi’nin arabasıyla beni aldı. Badezzuhr saat üç buçukta Mustafa Kemal Paşa Vehbi Efendi’nin hanesine geldi. Dördü yirmi geçe gitti. Bu müddet zarfında cereyan eden müzakereyi defter-i mahsusuna yazacağım”. (Maalesef bu ayrıntının yazıldığı defter günümüze ulaşamamıştır.)

Mesela yine günlüğündeki şu ifadelerden Vehbi Bey’in de devletin üst düzeyindeki yöneticilerle ne kadar samimi olduğunu anlıyoruz: …Öğleden sonra Adnan Bey’in hanesine gittik. Halide Edip Hanımefendi’yi gördük. Abdullah Azmi Eyüp Sabri Vehbi Beyefendiler birlikte idi. Avdette Müdafaa-i Milliye Vekili Fevzi Paşa’ya uğradık. Oradan Vehbi Bey’in hanesine avdet ettim… Yine başka bir yerde şu ifadeler yer alır: …Aksaraylı Mebus Vehbi Bey bera-yı ziyaret geldi. Arkadaşı Aksaraylı Tahir Efendi’nin yeğeni ile beraber bizde misafir kaldı. Mustafa Kemal Paşa’nın selamını tebliğ etti ve hin-i vedada “Efendiye söyle buradayken aramızda bir şey konuşmuştuk onun için hem burada (Ankara) hem de İstanbul’da çalışıyoruz. İki aya kadar neticesini ümit ederim.” demiş.  Cenab-ı Hak hayırlısını ihsan buyursun

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.