Yöneticilere sesleniyorum, Aksaray’a yakışmıyor – Okuyucu Mektubu
70’ini aşmış emekli bir öğretmenim. Epeydir memleketime gelememiştim. Birkaç gündür buradayım. Gördüklerimin çoğu beni çok üzdü. Düzgün olmayan işler için açtığım telefonlara zaten yetkililer değil de oradaki görevliler bakıyor. Onların dediklerine kulak asıyor musunuz bilemiyorum. Vali ya da başkanla görüşmek de pek mümkün olamıyor. Torunum da okuyucu mektubu yayınlayan gazeteler var dedi. Umarım bu serzenişimin faydası olur.
Evvela yolların durumuna akıl erdiremedim. Bir cadde bozulur, borusu değişir sonra o yol tekrar asfaltlanır. Nereye gitsem bu böyledir ama Aksaray’ım da her yer aynı anda bozulmuş. Her taraf toz içinde. Arabalar zaten bozulur böyle yollarda.
Dün çocukluğumun geçtiği hamamın oradan geçtim. Yıllar önce berbattı hamamın etrafı. Hamam zaten yıkıktı. Devletimiz var olsun ne güzel tamir ettirmiş. İyi de yine eskimeye terk edilmiş. Madem yaptınız neden boş bırakıyorsunuz. Nefessiz, ilgisiz kalınca eskisi gibi döner. Memleketimizin parası boşa gider. Oradan devam ettim Kızıl Minare’yi göreyim diye. Ahh çok üzüldüm. Yaz kış akan Uluırmağımız kurumuş. Halbuki biz çocukken çimerdik. Evet önceden yüzmek yerine çimmek derdik. Kurumuş bu ırmağın olduğu yerde ne kadar çöp, pislik var. Dayanamadım fotoğrafını çektim. Minarenin etrafında inşaat kalıntısı gibi şeyler vardı. Onlar gitse daha güzel bir manzara olacaktır. Devam ettim oradan ve Gırca Mahalleye doğru yürüdüm. Başçeşme’yi, Yusuf Hakiki Baba türbesini, Gazi Mektebini göreyim dedim. Oralar da biraz daha düzen var gibi. Eski darphane tamir ediliyor galiba ama tam giriş kısmı toprakların içinde kalmış. Böyle kalmayacaktır umarım.
Valiye, belediye başkanına kolaylıklar dilerim. Bununla birlikte merkezdeki yolların berbat durumunu da düzeltip halkı perişan etmeyin derim. Pırıl pırıl bir Aksaray’ı hepimiz hak ediyoruz. Sevgi ve saygılarımla.
Sadettin ÇELİK