Aksaray Hasandağı adını nereden almıştır?

İç Anadolu’nun göz alıcı silüetlerinden biri olan Hasandağı, hem görkemiyle hem de ardındaki gizemli hikâyelerle dikkat çekiyor. Aksaray ile Niğde arasında yükselen bu volkanik dağın adı, yüzyıllardır merak konusu. Peki, Hasandağı adını nereden alıyor?
İşte tarih, efsane ve halk kültürünün iç içe geçtiği o hikâye…
Efsanelerin Dağı: Hasan ve Melendiz’in Aşkı
Anadolu’nun dört bir yanında olduğu gibi Hasandağı’nın adı da efsanelerle anılıyor. En çok bilinen anlatıya göre, Hasan ve Melendiz adında iki genç birbirine âşık olur. Ancak aileleri bu aşka izin vermez. Aşkları uğruna ayrı düşen bu iki genç, biri Hasandağı’na, diğeri ise Melendiz Dağı’na dönüşür. Yöre halkı bu hüzünlü aşkı nesilden nesile aktarırken, dağlara da o gençlerin isimlerini verir.
Tarihî Kökler: Derviş Hasan’dan İzler
Bir diğer güçlü rivayete göre ise dağ, adını burada yaşayan bir dervişten, “Hasan Veli” olarak anılan bir evliyadan alıyor. Yalnızlığı seçen bu manevi şahsiyetin, Hasandağı eteklerinde yıllarca ibadet ettiği ve bölge halkı tarafından büyük saygı gördüğü söyleniyor. Bu nedenle dağın adı zamanla “Hasan’ın Dağı” olarak anılmaya başlanmış.
Osmanlı Kayıtlarında “Hasan Dağı”
Tarihî belgeler de bu adı destekler nitelikte. 16. yüzyıla ait Osmanlı tahrir defterlerinde ve bazı vakıf kayıtlarında “Hasan Dağı eteklerinde bulunan köyler” şeklinde ifadelere rastlanıyor. Bu da, dağın adının sadece halk arasında değil, resmî belgelerde de yüzyıllardır aynı şekilde kullanıldığını gösteriyor.
Sadece Bir Dağ Değil, Kültürel Bir Miras
Bugün hem Aksaray’ın hem de Türkiye’nin simgelerinden biri olan Hasandağı, sadece coğrafi bir yapı değil, aynı zamanda kültürel ve manevi bir miras. Her yıl binlerce doğaseveri, dağcıyı ve fotoğrafçıyı kendine çeken bu etkileyici dağ, adını taşıdığı Hasan ismiyle birlikte geçmişten bugüne yaşayan bir efsane olarak varlığını sürdürüyor.