Aksaray’ın tanıtım sorunu

Aksaray, coğrafi konumu itibarıyla Anadolu’nun kalbinde yer alıyor. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan yapılarla kültürel zenginliğini günümüze kadar taşımış bir şehir. Ancak tüm bu potansiyele rağmen Aksaray, hâlâ Türkiye’nin “geçilen” illerinden biri olarak görülüyor. Oysa burası, sadece içinden geçilecek bir şehir değil; keşfedilecek, anlatılacak, tanıtılacak bir cevher.
Tanıtımda Derin Bir Sessizlik
Aksaray’ın tanıtımıyla ilgili en büyük eksiklik, yerel yönetimlerin ve siyasetçilerin konuya gereken önemi vermemesi. Belediye başkanları, il müdürlükleri, valilik ve hatta milletvekilleri düzeyinde tanıtım konusunda somut adımlar atılmıyor. Arada sırada yapılan sembolik tanıtım çalışmaları, birkaç sosyal medya paylaşımı ya da basit afiş kampanyaları dışında Aksaray’ın değerleri ne yurt içinde ne de yurt dışında yeterince gündeme getirilmiyor.
Kültürel miras tanıtımı konusunda ciddi bir strateji eksikliği var. Özellikle Ihlara Vadisi, Sultanhanı Kervansarayı, Eğri Minare, Güzelyurt ve Hasandağı gibi alanlar hâlâ gereken ulusal ve uluslararası ilgiyi çekememiş durumda. Yerel yöneticiler, turizmin getireceği ekonomik katkının farkında olmadan günü kurtarma politikalarıyla yetiniyor.
Siyasetçiler Nerede?
Aksaray’ın Ankara’ya bu kadar yakın olmasına rağmen merkezi hükümet projelerinde adının geçmemesi, Aksaraylı siyasetçilerin etkinliğini sorgulattırıyor. Milletvekilleri, mecliste konuşmalarında Aksaray’ın kalkınması için ne kadar çaba harcıyor? Yatırım çekmek, ulusal projelere dahil olmak, fuarlarda şehri temsil etmek gibi konularda neden Aksaray geri planda kalıyor?
Birçok il, benzer tarihsel ve doğal değerlere sahip olmasına rağmen etkili tanıtım çalışmaları ve güçlü lobi faaliyetleriyle turist çekmeyi başarıyor. Oysa Aksaray, adeta kendi kaderine terk edilmiş durumda. Siyasetçilerin sessizliği ve ilgisizliği, sadece bugünü değil, geleceği de karartıyor.
Çözüm Ne Olabilir?
Aksaray’ın görünür olabilmesi için yöneticilerin artık pasif tutumlarını terk edip uzun vadeli ve profesyonel tanıtım stratejileri geliştirmeleri gerekiyor. Şehir için bir tanıtım master planı hazırlanmalı, bu planın uygulanması için kamu-özel sektör işbirliği kurulmalı. Siyasetçiler, Aksaray’ı gündemlerinde daha üst sıralara taşımalı; bakanlıklarla, turizm acenteleriyle ve medya organlarıyla aktif iletişim kurulmalı.
Ayrıca ulusal çapta düzenlenen fuarlar, festivaller ve tanıtım organizasyonlarında Aksaray’ın daha fazla yer alması sağlanmalı. Yurt dışı tanıtımlar için kardeş şehir projeleri, kültürel diplomasi girişimleri gibi yöntemler kullanılmalı.
Aksaray Kendi Hikâyesini Yazmalı
Aksaray, adeta suskun bir değer gibi Anadolu’nun ortasında duruyor. Ancak unutulmamalı ki değer, ancak anlatıldıkça bilinir. Şehrin sahip olduğu tarihi, doğal ve kültürel miras, tanıtım eksikliği nedeniyle değersizleşiyor. Bu durumun değişmesi, ancak yöneticilerin ve siyasetçilerin bu şehre olan sorumluluklarını yerine getirmesiyle mümkün. Aksaray’ın geleceği için artık suskunluk değil, kararlı ve sürdürülebilir bir tanıtım seferberliği gerekiyor..