Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 20°C
Parçalı Bulutlu
Aksaray
20°C
Parçalı Bulutlu
Paz 22°C
Pts 26°C
Sal 31°C
Çar 26°C

CHP Aksaray Gençlik Kolları hoşaf dağıttı

CHP Aksaray Gençlik Kolları tarafından “18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitler Günü” nedeniyle Hükümet Meydanı’nda üzüm hoşafı dağıtıldı..

CHP Aksaray Gençlik Kolları hoşaf dağıttı
Aksaray Anadolu AŞ
19 Mart 2016 02:10

CHP Aksaray Gençlik Kolları Üyeleri’nin Şehitler Günü Hükümet Meydanı’nda gerçekleştirdiği anma programına, CHP  il yönetimi de destek verdi.

CHP Aksaray Gençlik Kolları İl Başkanı Ahmet Altıntop yaptığı açıklamada;

“Değerli Aksaraylılar
Müsaadenizle şimdi sizlere seslenmeyeceğim.

Sizlere siperleri, gemileri, birlikleri, tüfekleri de anlatmayacağım.
Çünkü bugün bütün kelimeler kifayetsiz, bütün cümleler yetersiz.
101. yıl nedeniyle bu defa aziz şehitlerimize hitap etmek,
Onların manevi ruhlarına seslenmek istiyorum.
Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşenler,
Bir hilal uğruna güneş gibi batanlar,

Siz kara toprağın üstünde de, altında da bir oldunuz,
Bizse ayrıştık, bölündük, hatta birbirimizi öldürdük.
Siz fakirlik içinde kazandınız,
Bizse, zenginleştikçe kaybettik.
Siz düşmanınızı bile kucağınıza aldınız,
Bizse dostumuzun dahi boğazına sarıldık.
Dün bir avuç yer ne kadar çok kişinin olmuş,
Bugün koskoca bir memleket ne kadar az kişinin kalmış,
Siz şimdi ebedi istirahatgahınızda uyuyorsunuz,
Bizse derin uykulardayız. Ve asıl uyuyan biziz.
Ve Seyit Onbaşı’ya sesleniyorum.
Sen sadece 215 kiloyu değil Koca Seyit,
Sen vatan yükünü de sırtlayıp kaldıransın.
Oysa biz senin gibi ağır yüklerin altına giremedik.
Kolayı seçtik, sana layık olamadık.
Sen düşmanın dümenini bombalarken,
Biz düşmanın dümen suyuna girdik.

Takımıyla Yahya Çavuşa sesleniyorum.
63 kişilik birliğinle kenetlenip bir olan Yahya Çavuş,
Sen 2000 kişiye karşı destanlar yazansın.

Bizse senin gibi, takımın gibi zorluklara karşı bir olamadık.
12 Eylül’de bölündük,
Sivas’ta yüreğimize ateşler düşürdük,
Maraş’ta ve daha nicelerinde insanlığımızı öldürdük.

Sevdiğini geride bırakan Kahraman,
Sen yârinin kokusunu, barutun kokusuna terk edensin.
Yar diye vatanını bilen, ölümü beklerken bile kadınına mektup yazıp, RUHUM diye hitap edebilensin.
Bizse kadınlarımızı hak ettiği yere getiremedik,
Özgecanları ve daha nice kadınlarımızı hayatta tutamadık.
Sen kadınına mektubunun arasında çiçekler gönderirken,
Biz gözlerinin altından morluğu, vücudundan karayı, yarayı eksik edemedik.

Sizlerin vücudundaki kurşunlar onur madalyanız,
Kadınlarımızın vücutlarındaki morluklarsa bizim utanç vesikamızdır.
Biz erkek olduk, ama adam olamadık.
Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal’e sesleniyorum.
Sen mektubunda düşmanların evlatları için “kahramanlar” diyensin, onların annelerine “gözyaşlarınızı dindirin” diye seslenensin.
Ve sen onları da evlat bilip, bu toprağı dost diye tanıtansın.
Biz senin gibi hoşgörülü olamadık.
Bu vatanda herkesi kucaklayamadık.
Değil yabancı anaların gözyaşlarını dindirmek, kendi analarımızın bile gözyaşlarını durduramadık.
*
Sözün özü “1915 Çanakkale Ruhu” sınavından çok da başarılı çıkamadık. Ama çok şey öğrendik.
Ben de çok şey öğrendim.
Büyük balığın, küçük balığı her zaman yiyemeyeceğini,
Nusrat senden öğrendim.
Merminin mertlikle, tüfeğin yürekle boy ölçüşemediğini
Siz atalarımızdan öğrendim.
Çanakkale’de, küllerinden yeniden doğmayı
Prangaları kırıp, yeniden ayağa kalkmayı öğrendim.
Çanakkale’yle ilgili birçok şeyi bildim, öğrendim, anladım.
Ama bir tek şeyi anlayamadım.
EY BÜYÜK ATATÜRK,
SENİ ANLAYAMAYANLARI ANLAYAMADIM.
***
Ey analarının goncagülleri ve babalarının koç yiğitleri
Gene de üzülmeyiniz ve huzur içinde uyuyunuz.
Anafartalar’da ki gibi Türkiye’ye hücum da etseler,
Arıburnu gibi direniriz.
Conkbayırı’nda ki gibi kalbimizden şarapnelle de vurulsak,
Namazgah Tabyası gibi topla da dövülsek,
Çimenlik Kalesi gibi dik,
Kilitbahir Kalesi gibi sağlam dururuz.
57. Alay gibi gerektiğinde son neferimize, son nefesimize kadar mücadele ederiz.
Yürüdüğü yolda iz bırakmayan, o yoldan geçmiş sayılmaz.
Ey şehitlerimiz, siz de Çanakkale’de iz bıraktınız.
Haşa ne Çanakkale’si, tarihimizde de, yüreğimizde de, ruhumuzda da iz bıraktınız.
Bizler ilhamımızı siz şehitlerimizden alıyoruz,
Biz de sizin gibi özgürlüğümüze ve barışa bu kentte sahip çıkıyoruz.
100 yıl önce hiç düşünmeden canından vazgeçen sizler
Bağımsızlığınızdan, Özgürlüğünüzden vazgeçmediniz
Çocuklarından, Analarından kopan sizler
Hürriyetinizden koparılamadınız.
Şimdi, Mehmet Akif gibi hep bir ağızdan haykırarak diyeceğiz ki;
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Aziz Şehitlerimiz Size Söz;
ülkemizde ve dünyada barışı yücelteceğiz. Kardeş olacağız.

Çünkü Çanakkale Savaşı
KARDEŞLERLE, DÜŞMANLARIN SAVAŞIDIR.
Çünkü kardeşliğe yapılan bir hücum, tek kelimeyle ihanet katarına eklenmektetir.
Türkle – Kürt çatışırsa ne Türk kalır ne Kürt
Aleviyle – Sünni ayrışırsa ne Alevi kalır ne Sünni.
Oysa Türkle – Kürt, Aleviyle-Sünni birleşirse
Ne zalim kalır ne de zulüm.
Barış İstiyoruz ki; etrafımızdaki çember daralmasın,
Barış ve özgürlük nefes alsın.
Cumhuriyeti’i kuran partinin Gençlik Kolları Başkanı olarak;
İnatla ama umutla barışın hakim olduğu bir dünya hayalimi sürdüreceğim.
Biliyorum ki ;
Şehitlerimizin mezarlarında ki her bir kitabeyi öpen Çanakkale Rüzgarı, koparılmış güller gibi solan kahramanlardan her yere barış taşıyacak.

Biliyorum ki;
101 yıl önce kavuşma hayallerinin eriyip kül olduğu bu yerden, barış adıyla bir kıvılcım yanıp, çoban ateşiyle dağları dolaşacak.

Bunun için biz de siz şehitlerimiz gibi;
Ekmeğimizden tasarruf edeceğiz, ama şerefimizden asla
Candan olacağız, yardan olacağız,
Ama özgürlük ve barış kokan bir dünyadan asla

Biz de sizler gibi;
Düşmanımızı kucağımızda taşıyacağız, ama sırtımızda asla.
Son nefesimizi tüketeceğiz, ama onurlu mirasınızı asla.
Bedenimizi çiğnetiriz, ama özgürlük ve barış yeminimizi asla.
Ey aziz şehitlerimiz,
Siz toprağın altındakiler, biz üstündekilere ilham olsun.
Bükülmez bileklerinize, korku bilmez yüreklerinize selam olsun.
Özgürlük için toprağa düşüp, toprak olan siz şehitlerimizin ruhları şad olsun.

Sevgili Aksaraylılar bu cümleler benim değil Çanakkale Belediye Başkanımızın sözleridir. Aslında sizlere kendi sözlerimle hitap etmek isterdim ama Sayın Başkanımız o kadar güzel tercüman olmuş ki duygularımıza, sizlerle paylaşmak istedim. İşte bizler Yurtta sulh Cihanda sulh diyenleriz. İşte biz Yar göğsüne baş koymadan vurulup düşenleriz. İşte biz Sevr’i yırtıp atıp Lozan’ı imzalayanlarız. İşte biz bu ülkeyi kuranlarız. İşte biz Fevzi Çakmak’ız İsmet İnönü’yüz Mustafa Kemal’iz.
Saygıdeğer Aksaraylılar,
18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 10. Yılı Anma konuşmama son verirken;
Bizlere bağımsız, başı dik bir ülke, özgürlükçü bir ruh miras bırakan başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve mücadele arkadaşları olmak üzere, onların kurduğu laik ve demokratik Cumhuriyetimizi korumak ve kollamak ülküsüyle, ülkemizin varlığı ve bütünlüğü için dün olduğu gibi bugün de hiç düşünmeden canını vermiş Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, Emniyet Teşkilatımızın tüm şehitlerini rahmet, Gazilerimizi minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.” dedi..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.