Dolar 32,3868
Euro 35,0513
Altın 2.325,75
BİST 9.131,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 24°C
Açık
Aksaray
24°C
Açık
Cts 26°C
Paz 25°C
Pts 26°C
Sal 25°C

Hem Bedeni Hem De Ruhu Yıkan Depremin Enkazından Çıkacağız

1 Mart 2023 21:14

Deprem hayatın bir gerçeği. Bazı ülkeler için çok daha yıkıcı olabilen bu doğal afetle tanışmayan çok az insan vardır dünyada. Ülkemiz için deprem çok farklı ve acı bir hakikattir. 6 Şubat 2023’te 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş’ta başımıza böylesine büyük bir felâket gelmiş mi?  9 saat arayla meydana gelen iki büyük depremde hayatını kaybedenlerin sayısı belki de 100 bini geçecek deniliyor mu? Kahramanmaraş başta olmak üzere Adıyaman, Hatay da perişan mı? Adana, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Diyarbakır, Şanlıurfa, Elâzığ da depremden etkilendi mi? E, daha ne diye böylesine acılı bir günde elinden geldiğince yardım yapanlara saldırmak? İki düşmanın savaştığı gibi siper alıp el bombaları fırlatmak? Bu olacak iş midir? Elbette birbirine kenetlenen, cebindeki ekmek parasını depremzedeye gönderenler var. Millet olmanın bilinciyle hareket edenler daha çok fakat az önce ifade etmeye çalıştığım gibi birbirine akıl, edep, mantık sınırlarının dışında iftira, hakaret, düşmanlıkla saldıranların sesi daha çok çıkıyor. İşte bu bizi mahvediyor, kahrediyor, umudumuzu çürütüyor!..

Bir de iyi niyetiyle, olağanüstü fedakarlığıyla tüm toplumun hatta dünyadaki birçok insanın takdirini kazananlara itibar suikastı yapanlar var. İşte böyle durumlarda insan şaşırıyor. İnsanlığa hizmet eden birisini nasıl olur da “tukaka” ilan ederler. İnsanın aklı duruyor. Kim geldi aklınıza? Haluk Levent, değil mi?

Haluk Levent, bir anda ortaya çıkan, kendisinin reklamını yapmak için bir şey yapıyormuş gibi çırpınan birisi olsa anlarım fakat bu adam 1990’lı yıllardan beridir zor durumda kim varsa yardım etmeye çalışıyor. Ülkemizin en güvenilirleri listesinde haklı bir sırada. Bu adamın ahbaplığından, dostluğundan, samimiyetinden şüphe ederek itibarını sıfıra indirmeye çalışmak olacak iş midir Allah aşkına…

Haluk Levent’e yapılanların benzerleri çok ama çok var. Emin olun ki yalnız değil yani bu konuda. Bizde meşhur bir söz var bilirsiniz: “Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz”. Ben de çok cezalandırıldım. Sebebi de dediğim gibi çok basit ve bir o kadar da önemli çünkü toplumuzda başarılı insanlardan rahatsız olunur. Makamlarını, menfaatlerini kaybetmek istemeyenler kendilerinden çok daha yeteneklisini, dürüstçe hizmet edeni hemen yok etmek isterler. Eğer bunu beceremezlerse karalamaya bu da olmazsa kumpas kurmaya başlarlar. Bilirler ki başarılı insanların yanında foyaları ortaya çıkacaktır. Halbuki böyle durumlarda o başarısızlar çok ama çok fazla çalışıp daha başarılı olmaları gerekir. Bu dediğim basit ve doğru mantık bizim ülkede işlemiyor. Bir adam başarılı mı tut paçasından çek aşağıya…

Depremin acısından halen kendimize gelebilmiş değiliz. Böyle zor günlerde can kaybına mı üzülelim, yaralıların biran evvel enkazdan çıkarılmasını mı sağlayalım, dışarıda kalanların yeniden bir eve kavuşmasını mı düşünelim bilemezken emeğini esirgemeyenlere saldırmayalım. Hem bedeni hem de ruhu yıkılanlar kolay kolay bir daha kendine gelebilir mi? Evet, cevabı ben de biliyorum ki gelemez. Böyle bir durumda cana, ahbaba, eşe-dosta kısacası insanın insana ihtiyacı vardır.

Birbirimizin yarasını saralım, derman olalım dertliye

Şunu bunu bahane ederek sırt çevirmeyelim acize

            Bugün birlik günüdür koşalım, ulaşalım depremzedeye

            Ne olursa olsun millet olduğunu unutma TÜRKİYE

(Biliyorsunuz şiir yazma kabiliyetim yoktur. Biranda geliverdi aklıma. Ben de paylaşayım dedim.)

Evet, millet olmanın bilinciyle hareket edeceğiz. Bu ne demektir? Herkes elden geldiğince, gücü ve kabiliyeti nispetinde ülkesine yardım etmeli demektir. Nasıl olsa devletin kurumları var diyebilir miyiz? Bir asır öncesinde İstiklal Harbi devam ederken Anadolu’nun özgürlüğüne düşkün cesur insanları “nasıl olsa askerlerimiz var, savaşıyor… Biz dua edelim, kâfi” demek yerine koşmuşlar cepheye. Kimi sırtında mermi taşımış kimi kağnısını dağlardan aşırmış. Bugün de kimi milyonlarını kimi kumbarasındaki liralarını gönderiyor afetzede kardeşleri için. Ne olursa olsun millet olduğumuzu unutmadan hem bedene hem de ruha zarar veren depremin enkazından çıkıp nefes alacağız. Bilim ne diyorsa hiç hile yapmadan evler, okullar, hastaneler yapacağız. Japonların yaptığı gibi binalar yapmanın sihirbazlık olmadığını fark ederek yeni mahalleler, köyler, şehirler inşa edeceğiz. Çağdaş bilgilerden faydalanmaktan başka çaremiz yok.

Mazlum YILMAZ

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.