Dolar 32,3862
Euro 35,0429
Altın 2.326,30
BİST 9.137,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 24°C
Açık
Aksaray
24°C
Açık
Cts 26°C
Paz 25°C
Pts 26°C
Sal 25°C

İlknur İnceöz 15 Temmuz’u Buhara Dergisi’ne anlattı

 Ak Parti Grup Başkanvekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini ve o gece TBMM’de yaşananları Buhara Dergisi’ne anlattı..

İlknur İnceöz 15 Temmuz’u Buhara Dergisi’ne anlattı
Aksaray Anadolu AŞ
4 Eylül 2016 22:53

Ak Parti Grup Başkanvekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini ve o gece TBMM’de yaşananlara dair Buhara Dergisi’ne röportaj verdi.

İşte o röportaj:

15 Temmuz gecesi meclise ilk geldiğinizde nelerle karşılaştınız?

Öncelikle, 15 Temmuz’da yaşananlardan ötürü ülkemize, milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Bir daha da rabbim ülkemize, milletimize böyle bir gece yaşatmasın. Allah bir daha ülkemizi böyle bir darbe girişimi, vatan hainliği gibi sinsi planları olanların eylemleriyle karşı karşıya bırakmasın.

15 Temmuz gecesi meclise gelmeden önce bunun bir darbe girişimi olduğunu öğrendik. O gün meclisteki çalışmaların ardından Aksaray’a gitmek üzere hazırlanmak için henüz eve yeni gelmiştim. Saat 9 ile 10 arasıydı ve 10’a doğru telefonlar gelmeye başladı. İstanbul’da askerlerin Boğaz Köprüsünü tek yönlü kapattığı haberlerinin medyada yer alması ile birlikte danışmanlarım aradı, bu arada bir kaç arayan daha oldu. Yaşananların bir darbe girişimi olduğunu teyidini aldıktan sonra televizyonlara canlı bağlantılarımız oldu. Bu bağlantılarda darbe girişimi karşısında dimdik duracağımızı, cansa can gerisi teferruattır mesajı ile ilettik. Bunun bir darbe girişimi olduğunu ilk duyduğum anda gerçekten; uzun yıllar boyunca yaklaşık 14 yıllık iktidarımız boyunca darbe ve muhtıraları bertaraf edebilmek, demokrasimizi güçlü kılabilmek, temel hak ve özgürlüklerin alanını genişletmek adına attığımız adımlara, aldığımız tedbirlere rağmen hala böyle bir girişime, böyle bir kalkışmaya cesaret edilebilmesinden derin bir üzüntü duydum. Zira devlet kurumlarına, şerefli ordumuza sızılmış olması; milletin vergileri ile ülkenin ve milletin geleceğini korumak adına kendilerine teslim edilmiş olan F16lar, helikopterler, silahlar, bombalar; düşmana doğrultması gereken bütün o savunma mekanizmalarının millete doğrultulması, seçilmiş hükümete karşı kullanılmış olması, kabullenmesi çok zor bur durum. Bu derin üzüntü hali birkaç saniye sürdü. Onlara karşı size bir anda inanılmaz bir güç geliyor, böyle bir gerçekle yüzleştiğinizde olaylara çözüm üretebilme konusunda herhangi bir şekilde canınızı göz önüne getirmeksizin kendinizi çok güçlü kılıyorsunuz.

Vatandaşımızı doğru bilgilendirme adına evden çıkmadan önce televizyon bağlantılarımızı yaptık. Bu arada Sayın Cumhurbaşkanımızın görüntülü telefon vasıtasıyla hep birlikte dinlediğimiz net açıklamaları; adeta bir ülkenin, bir milletin tarihine yön veren o açıklamaları yayınlandı. Şu cümle çok önemli, bunu özellikle belirtmek istiyorum; ‘Ben milletimin üstünde hiç bir güç tanımadım.’ Ve milletimizi sokağa çağırması…Bu vatan hainlerine milletçe ne kadar güçlü olduğumuzu o gece hep birlikte gösterdik. O anda hissettiğim buydu. Daha güçlü mücadele edecek şekilde, milletimizle 1e 10 o gücü hissettik. Ve hemen evden hareket ettik. Meclise ulaşmaya çalıştık önce Başbakanlığa gidelim diye bir düşüncemiz oldu daha sonra meclise geldik. Gelirken TRT’de baskın olduğunu öğrendik sanırım bildiri o anda okundu. Meclise ilk gelenlerden biri olduğum için sorunsuzca içeriye girdik.  Biliyorsunuz vatan hainlerinin, cuntacıların yaptığı en büyük saldırı Gölbaşı’ndaki özel harekâtın olduğu bölgedeydi.

Bunun dışında Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde, Sayın Cumhurbaşkanımızın konutunda, MİT’te ama en yoğun olarak Özel Harekat’ta gerçekleştirildi.

CrWjAReWAAAmXVy

Özel Harekât, ülkemizin özellikle 20 Temmuzdan sonra terörle mücadele konusunda en çok katkıyı veren, en çok yetişmiş elemanı, beyin takımı her şeyiyle bu mücadelenin içerisinde olan bir yerdi. Bütün buralara Genelkurmay da dâhil buranın başka bir alan olduğunu gördük. Meclise girerken bir taraftan koşuşturan insanlar, görevli polisler, birbirine ateş etmeler, silah sesleri, atılan bombaların sesleri; hepsi yaşadığımız olayın ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu.

Milletimizin vergileriyle alınmış o bütün savunma araçlarının millete karşı kullanıldığını görmüş olmanın üzüntüsünün yanında bir o kadar da bu hainlere karşı mücadele azmimizin yüksekliğini özellikle belirtmek istiyorum. Ne oldu ne olacak demeksizin vatan savunmasında bir o kadar kararlılık çok önemliydi, o gün o gece 79 milyon bu kahramanlık destanını bu azimle bu inançla yazdı. Doğruca meclise girdik, burada kapılar kapalı ışıklar yok, her zaman yapıp bildiğiniz şey o an zor olabiliyor. Koridorların ışıklarını yaktık.

Şunu hiç unutmuyorum; arkadaşlar da zaman zaman hatırlatıyor. Çalışanlarımızdan birisi ‘başkanım ışıkları yakarsak burası direk görünür ve hedef olur’ şeklinde sözler sarf ettiğinde ‘ışıkları açın, milletimiz de sokaklarda, meydanlarda hedef. Biz de milletvekilleri olarak burada olduğumuzu göstereceğiz, cansa can gerisi teferruattır’ dedik ve ışıkları açtırdık. Milletin sokakta canını ortaya koyduğunda burada ‘cansa can, bu gece can verilecek’ deyip burada ışıkları yaktırdığımızı biliyoruz.

Daha sonra Meclis Başkanımız İsmail Bey geldi, genel kurulu açma kararlılığı içerisindeydik, kendisinin gelişiyle beraber önce anahtarlar bulunamadı, kapıyı kıralım diye düşünüldü, ancak anahtarlar bulundu, kapılar açıldı, kulisin ışıkları yakıldı. Bunlar normalde hep yapılan işler ama o anda bu işi yapanların orada olmaması işleri biraz zorlaştırıyordu. Kapıları açarak basın mensuplarını da içeriye aldık, daha sonra da hepimizin bildiği, ekranlara yansıyan o görüntüleri izledik. Hainler, cuntacılar buradaki yayınları kesmek istemişler. Buradaki milletvekillerini korkutmak suretiyle dağıtıp, ‘meclis işgal edildi ele geçirildi’ gibi bir görüntü vermek istediler ama herkes canını verir teslim olmazdı. Hiç birimizin silahı yoktu ama dilimiz döndüğünce hepimiz kararlıydık.

Daha sonra meclisi bombalamaya karar vermişler. Başbakanımızın kullandığı yerlerde dâhil olmak üzere meclisin bir kaç yerine bomba attılar. O saatlerde genel kurulda Cumhuriyet Halk Partisi’nden temsilciler vardı, Milliyetçi Hareket Partisi’nden temsilciler vardı. Bizden de epeyce bir milletvekilimizle beraber genel kurul salonundaydık, çalışanlar ve vatandaşlar da vardı. O gece korunduğumuza inanıyorum. Herkesin gayreti son derece önemli ama hesaplayamadıkları bir şey vardı dolayısıyla herkes darbecilere karşı net bir tavır sergiledi.

Çünkü bu sadece bir hükümete, iktidara değil 79 milyona karşı yapılan bir saldırıydı. O günki direniş Türkiye’nin varlık ve yokluk direnişiydi. Kurtuluş savaşında meydanda yaptığımız neyse, o gece ki darbe girişiminin püskürtülmesi de budur. Bir fert kalsak dahi bu darbecilerle, terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ama buradaki zorluğu görüyorsunuz devletin içine kırk yıldır sızmış bir terör örgütünden bahsediyoruz.

Dün elinde kalem olanların bugün elinde silah, milletimize doğrulttuğunu gördük. Bunların bütün kurum ve kuruluşlardan kökleri kazınana kadar, mücadele devam edecektir. Terör örgütlerinin bir hedefi var; 79 milyonun birlik ve beraberliği, ülkemizin geleceği ve bu coğrafyanın kaderi…

Ne olursa olsun bunlara taviz verilmeyecek.

CrWh3VMWcAAdWyl7777

Sayın İnceöz, darbe girişiminin ardından başlatılan süreçte kurunun yanın’da yaşında yandığı söyleniyor, bu söylentiler hakkında neler söylemek istersiniz?

Özellikle baktığımızda bu konu bazı çevrelerce zaman zaman dillendiriliyor . Ne yazık ki 15 Temmuz’dan önce Fransa’da bir terör eylemi oldu ; arkasından bütün Avrupa ülkeleri kol kola girip orada bir görüntü verdiler. Türkiye’de çok önemli bir gece, demokrasiye karşı bir darbe girişimi yaşanıyor ve 79 milyon adeta tek bir vücut oluyor, darbeye hayır deniliyor, silahlara karşı sadece bedeniyle mücadele eden bir milletin kahramanlık destanından bahsediyoruz. Bir yarım ağızla dahi Türkiye’ye geçmiş olsun dileğinde bulunmadılar. Bununla beraber bazen kurunun yanında yaşta mı yanıyor söylemleriyle adeta bu mücadeleye ket vurmak, dem vurmak istendi.

Soruşturmaya dâhil edilen insanlar FETÖ’ye mensup mu değil mi bunu öğrenmek için çok yönlü araştırmalar yapılıyor. Henüz yolun başında kimin kuru kimin yaş olduğu henüz tespit edilememişken bu söylemlerin ilk andan itibaren birçok yerden sesli bir şekilde dile getirilmesinde ben, hiç bir iyi niyet göremiyorum. Bunların tüm kurum ve kuruluşlardan en sağlıklı şekilde ayıklamaları yapılacak ve bu terör örgütüyle bağlantılı olanlar en ağır şekilde cezalandırılacaklar. Her anlamıyla milat olan bir gecedir 15 Temmuz…

Ben tekrar buradan sizin aracılığınızla bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize yaralılarımıza şifa diliyorum. O gece yaptıklarıyla bir kahramanlık destanı yazdılar, her birinin de ayaklarının altından hürmetle öpüyorum.

Sayın vekilim Yenikapı Mitingindeki uzlaşma ile ilgili neler söylemek istersiniz?

15 Temmuz her anlamda bir milattır. Ülke olarak PKK ile 40 yıldır süren bir terör ile mücadelemiz var. BU açıdan baktığımızda 15 Temmuz her yönüyle birçok şeyin şifresini veriyor. Yani bir ülke 40 yıldır terörle mücadele ediyor, bu mücadelede her türlü argümanı kullanmanıza, 14 yılda birçok demokratik adımları atmamıza rağmen hala istenilen neticeye ulaşılamamasının bir şifresi de 15 Temmuzdur. Demek ki bunlar her yapıda, ordunun içerisinde var…

Umulan neticenin sağlanamamasını da 15 Temmuz gecesinde görüyoruz. Her kuruma sızmış vatan hainleriyle mücadele etmek ne kadar kolay olabilir? 15 Temmuz gecesi bunu gösterdi.

Bu anlamda da Yenikapı Mitingi de bir milat. Açığıyla kapalısıyla, inananıyla inanmayanıyla, sağıyla soluyla herkes meydanlardaydı. Şehit yakınlarımızla, gazilerimizle konuştuğumuzda, bir milletin millet olduğu geceydi 15 Temmuz gecesi. Yenikapı da yeni Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğimizin, darbeye karşı duruşun dünyaya haykırışıdır.

Sayın İnceöz, kamuoyundaki adıyla mini anayasa çalışmaları ve Türkiye’nin ihtiyacı olan sivil anayasa (büyük anayasa) için yapılan çalışmaları da değerlendirebilir mininiz?

14 yıldır çok önemli değişim ve gelişimi yaşadık. Ancak hep söylüyoruz; artık ilerleyen, büyüyen, gelişen Türkiye’nin önüne koyduğu hedefleri gerçekleştirme konusunda aynı hedefe ilerleyebileceği, demokratik adımları gerçekleştirebilmesi için bu 1980 ihtilalinden kalma darbe anayasasının değişmesi gerekiyor. Zaten darbeler konusunda geçmiş tarihimiz belli. 60 ihtilali eğer durdurulabilseydi 80 gerçekleşemezdi. Ne yazık ki geçmişte bu kalkışmayı yapamamışız.  Bu anlamda da 15 Temmuz gecesi bir kırılma, bir milat, bir dönüm noktasıdır. Türkiye’nin kalıbına uymayan darbe anayasası yerine; sivil, çok daha ön açıcı bir anayasayla taçlandırmak lazım. Artık kurum ve kuruluşlarıyla darbe girişimine teşebbüs etmeye heveslendiren bir sistemi değil, bilakis kişilere bağlı kalmaksızın ülkenin geleceğini herhangi bir kurumun baskısı altında bırakmaksızın yeni bir sistem, bunun adı tam başkanlık olsun yarı başkanlık olsun hep söylüyoruz. Ülkemizin geleceği için atılacak adımlarda herkesin paydaş olması bu anlamda çok önemli. İlerleyen zaman dilimi içerisinde yeni bir anayasa yapmak için de bütün partilerin uzlaşmacı tavırlarını sürdürmesi, ‘ama’ ‘fakat’ dememesi önemli. Sizin tabirinizle büyük bir anayasayı bütünüyle gözden geçirmek için onların da burada ki iştirakleri son derece önemli diye düşünüyorum.  Bir tarafta FETÖ Terör Örgütüyle mücadele, yargı süreçleri devam ediyor, öbür taraftan milletimizin, askerimizin, polisimizin canı pahasına PKK, KCK vs. bu yapılanmalara karşı mücadelelerinin devam ettiğini biliyoruz. Dolayısıyla bunlara karşı bu mücadelede hiç bir şeklide ne yaparlarsa yapsınlar Allah’ın izniyle 79 milyon bu birliği beraberliğiyle bu süreçleri bu kararlılıkla aşacağız.

Sayın İnceöz; son olarak, 2023 Türkiyesinde olmayacak 3 şeyi söyler misiniz?

İnşallah darbeler, muhtaralar millet iradesine karşı her türlü girişimin 15 Temmuzla beraber olmaması temennimizdir. Türkiye’nin kalıbına uymayan 80 ihtilalinden kalma anayasayı değiştirmek suretiyle; 82 anayasasının olmamasını özellikle temenni ediyorum. Son olarak da, tüm terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin başarıya ulaşmasını temenni ediyorum. Kısacası; birlik beraberlik, yeni anayasa, başkanlık sistemi ve ilerleyen büyüyen bir yeni Türkiye hayali yani 2023 hayallerimizin gerçekleşmesi temennisi içerisindeyim.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.