Dolar 32,4477
Euro 34,4513
Altın 2.489,61
BİST 9.679,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 28°C
Az Bulutlu
Aksaray
28°C
Az Bulutlu
Çar 28°C
Per 24°C
Cum 21°C
Cts 20°C

Oyun oynayan çocuk yemekten keyif alır

Medicana Sivas Hastanesi Uzman Psikolog Begüm Özkaya, “Sofraya oturmadan önce çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten …

Oyun oynayan çocuk yemekten keyif alır
Aksaray Anadolu AŞ
1 Mart 2021 13:36

Medicana Sivas Hastanesi Uzman Psikolog Begüm Özkaya, “Sofraya oturmadan önce çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten daha fazla keyif almaya başlar.” dedi.

Medicana Sivas Hastanesi Psikolog, Aile ve Evlilik Danışma ve Cinsel Danışmanı Begüm Özkaya çocuklara yemek yeme alışkanlığını kazandırmak için anne ve babalar düşen görevler hakkında bilgi verdi.

Özkaya, çocukların gelişimleri için çok yemesi değil, sağlıklı ve dengeli beslenmesinin yeterli olduğunu dile getirerek, “Çocukların gelişimleri için çok yemesi değil, sağlıklı ve dengeli beslenmesi yeterlidir.  Çocuklar, daha bebeklik dönemlerinden başlayarak, yemek yiyerek veya yemeyerek ailelerini denetim altında tutabileceklerini fark ederler. Yemek yeme saatlerinde işleri zorlaştırarak, ailelerin dikkatini kendilerine çekebilirler, kızgın oldukları anne veya babaya eziyet çektirebilirler.” dedi.

 

“Çocuğu yemek yemek için zorlamayın”

Psikolog Özkaya, çocuğa yemek yeme konusunda baskı yapmak, yediği takdirde ödüllendirmek, tam aksine yemediğinde ceza vermenin işe yaramadığını dile getirerek, “Özellikle 8-9 aylıktan okul çağına kadar uzanan dönemde, anne-babalar en çok çocuklarının iştahsız olmasından yakınıyor. Çocuğun yeme isteği büyüme hızına ve kişisel duruma göre belli dönemlerde değişse de, özellikle 1-2 yaş arası iştahın en düşük seviyede olduğu dönemdir. Bu dönemde özellikle yemek seçme ve yemeği reddetme davranışlarının sıkça karşılaşılan bir sorun olduğu bilinmektedir. Çocuk bazı günler az, bazı günler fazla yiyorsa bu yaşın getirdiği doğal bir özellik, dolayısıyla üzerinde durulması gerekmiyor. Fakat çocuk sık ve az yemeye alışmışsa, bu şekilde yenen yemek de ana öğünde yenen kadar besin değeri taşıyabileceği için ‘fazla yemek yemiyor’ diye endişelenilmemesi gerekmektedir. Ancak uzun süredir iştahsızca ve yetersiz kilo alıyorsa bu sorun bağırsak parazitleri, kabızlık, diş çıkarma,  kansızlık veya idrar yolu enfeksiyonundan kaynaklanabileceği için mutlaka bir doktora başvurmak gerekmektedir. Aynı zamanda çocuklardaki iştahsızlık problemini genellikle anne-babanın boşanması gibi psikolojik travmalarda ama en çok da anne ve babanın beslenme konusunda yaptıkları hatalar sonucunda oluşmaktadır. Çünkü çocuğa yemek yeme konusunda baskı yapmak yediği takdirde ödüllendirmek tam aksine yemediğinde ceza vermek işe yaramadığı gibi sorunun daha büyümesine yol açmaktadır. “ifadelerini kullandı.

 

“Yemek saatlerini çocuklarınıza göre ayarlayın”

Özkaya, çocukların aşırı yorgun ve uykulu oldukları zaman iştahlarının olmadığını söyleyerek, “Çocukların aşırı yorgun ve uykulu oldukları zaman iştahları olmadığı için yemek saatlerini ona göre düzenlemek gerekmektedir. Sofraya oturmadan önce çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten daha fazla keyif almaya başlar. Yemek aralarında çocuğunuza şeker, çikolata, pasta, meyve suyu gibi şekerli yiyecek ve içecekleri kesinlikle vermeyin.” dedi.

 

İştahsız çocukları için anne ve babalar ne yapmalı “Öncelikle çocuğunuzun sağlıklı gelişmesi için çok yemesi gerekmez, dengeli beslenmesi yeterli olacaktır. Çocuklar anlatılanı değil, gördüğünü taklit eder. Bu yüzden anne-baba ve bakıcı gibi çocuğun bakımından sorumlu kişilerin kendi beslenme davranışlarına dikkat etmeleri gerekmektedir. Çocuğunuzu diğerleriyle karşılaştırmayın, her bünyenin gereksinimi ve büyüme hızı farklıdır. Çocuğunuzu hiçbir konuda başkaları ile kıyaslamayın Aç olan çocuk eninde sonunda yemek ister, onun kendinin aç olduğunu fark etmesine izin verin. ‘Şunu yer misin, bundan da ister misin, belki bunu seversin’ gibi sorulardan uzak durun. Yemek sofrada yenir, elinizde tabak oda oda dolaşmayın. Çocuğunuz yemek zamanında mama iskemlesine veya sandalyede oturarak ve aile sofrasına katılarak yemek yemenin sosyal bir olay olduğunu görerek öğrenmelidir. Yemeği televizyon olmayan, dikkatinin dağılmayacağı sessiz bir ortamda yedirin, zamanının güzel geçmesine özen gösterin. Bir şarkı ya da masalla bu süreci neşelendirebilirsiniz. Çocuğunuza yemeğini yemesi için yeterli zaman verin; ancak bu süre yarım saatten fazla olmamalıdır. Sadece öğününde yemek teklif edin, yemek aralarında atıştırmalarına izin vermeyin, zaten küçük olan mideleri çabuk doyuran bu abur, cuburlarla dolacak, açlık hissi ortadan kalkacaktır. Çocuklar 1,5 yaşından sonra çatal kaşık kullanabilirler, dolayısıyla bu yaştan sonra kendi kendine yemesini desteklemek için kaşığı ağzına vermektense eline verip, yemesini bekleyin. Tabağı tepeleme doldurmak görüntü açısından itici gelebileceği için porsiyonları ufak tutun.”

Hibya Haber Ajansı

ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.