Dolar 32,3854
Euro 35,0481
Altın 2.326,29
BİST 9.078,33
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 24°C
Açık
Aksaray
24°C
Açık
Cts 26°C
Paz 25°C
Pts 26°C
Sal 25°C

Profesör Yılmaz’dan Yozgat Bilişim Etkinlikleri’nde konferans

Bozok Üniversitesinde bu yıl on ikincisi düzenlenen YBE12-Yozgat Bilişim Etkinliklerinde, Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Prof. Dr. Süleyman Yılmaz “Bilgi Toplumu, Teknoloji ve Değerlerimiz” konulu bir konferans verdi.

Profesör Yılmaz’dan Yozgat Bilişim Etkinlikleri’nde konferans
Aksaray Anadolu AŞ
15 Nisan 2017 00:03

Bozok Üniversitesinde bu yıl on ikincisi düzenlenen YBE12-Yozgat Bilişim Etkinliklerinde, Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Prof. Dr. Süleyman Yılmaz “Bilgi Toplumu, Teknoloji ve Değerlerimiz” konulu bir konferans verdi.

Teknolojinin hayatımızı çepeçevre kuşattığı günümüzde, bizi biz yapan değerlerimizi gözardı edemeyeceğimizi belirten Profesör Yılmaz konuşmasında şunlara değindi;

“Ebeveyn, okul ve çevre ortamında çocuklarımızın akademik başarı mı, insani ve ahlaki başarı mı daha öncül olmalı şeklinde bir takas mantığı olamaz. Çocuklarımız akademik başarının yanısıra, insani ve ahlaki başarıyı da pekâlâ sağlayabilir. Milenyum çağının yeni bir hastalığı da teknoloji bağımlılığıdır. Artık çocuklarımız oyun ortamlarında birdirbir oynamak yerine tablet kullanmayı tercih ediyor. Oysa çocuklarımız doğal ortamlarda, doğal oyuncaklarla oynasın ki, tasarım kabiliyeti gelişebilsin. Hayatın provası, tekrarı yoktur, bırakalım çocuklarımız tribünden seyirci olmak yerine sahada aktif rol alsınlar. Onların gerçek hayatla yüzleşirken cesaretlerinin kırılmaması, kabiliyetlerinin körelmemesi için bastırılıp, sansürlenmemesi gerekir. Yanlış yapmaktan korkmasınlar. Yanlışlar tecrübenin habercisidir. Bırakalım gönüllerince hayal dünyalarından icat çıkarsınlar ve yanlış yapmaktan korkmasınlar.”

Çeşitli araştırma kuruluşlarından derlenen önemli hususları dikkatlere sunan Profesör Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti; “Yeşilay’ın 2014 yılında yaptığı bir araştırmanın ana konusu kumar bağımlılığıdır. Bu araştırmaya göre ülkemizde kumarhaneler kapalı olmasına rağmen, dünyada internet üzerinden oynanan kumarın % 2,5’i Türkiye’den gerçekleşiyor. Bu oran çok teknoloji kullanımında yan etki olarak tehlikeli bir boyutu göstermektedir. Nielsen Araştırma Şirketinin dünya üzerinde pek çok ülkede çocuklar üzerinde yaptığı bir araştırmaya göre, 2-5 yaş arası okul öncesi çocukların haftalık televizyon seyretme süresi 32 saattir. Aynı araştırmada, 6-11 yaş arası temel öğretim çağı çocuklarının haftalık televizyon seyretme süresi ise okuldaki eğitim öğretime rağmen 28 saattir.

Amerika Pediatri Akademisi zekâ gelişiminde meydana getirdiği olumsuzluk nedeniyle, 2 yaş altı bebeklere televizyon seyrettirilmesini sakıncalı buluyor. Teknolojiden dozajında istifade edemezsek, zararlarını uzun süre telafi etmemiz zorlaşır. Özellikle 2000 yılı sonrası milenyum çocukları sokakta birdirbir oynamıyor, bunun yerine sanal ortamda tabletle oynayarak eğlenmeyi tercih ediyor. Asosyal, çevresiyle iletişim kurmakta zorlanan, uyku bozukluğu çeken, agresif, neme-lazımcı, çevresine duyarlılığı azalmış, değerlerinden yoksun bir Z-kuşağıyla karşı karşıyayız.

Harvard Üniversitesinde yapılan ve 75 yıl süren uzun erimli bir araştırmada varılan sonuç şudur; sağlıklı, huzurlu ve mutlu yaşamanın sırrı bireyin çevresiyle kurduğu iyi sosyal ilişkilerden geçiyor. Einstein’a göre dünyayı kuşatan ve evrendeki olayların gerçekleşmesini sağlayan yegâne güç, sevgidir. Çocuklarımıza bizi biz yapan, milli ve manevi değerlerimizi kavratmak zorundayız. Değerler eğitiminden yalnızca dini bir eğitim anlayışı algılanmamalıdır. Değerler eğitimi esasta ahlaki ve insani eğitimdir. Uygulamanın sözlü telkine ve tavsiyeden üstün olduğu günümüz gençliğinde ebeveyn, eğitimci, eğitim lideri ve çevrenin etkin şahsiyetleri iyi birer rol model olmalıdır. Medeni insanların en büyük erdemi; ahlaktır. Korkularımız, kaygılarımız ve ikbal beklentilerimiz bizleri asla doğru olmaktan ve dürüstlükten alıkoymamalı.Ebeveyn olarak, eğitimciler olarak, eğer çevremizde şahsiyetli insanlar görmeyi arzuluyorsak, akademik başarısı ile birlikte insani ve ahlaki başarıyı sağlamış nesiller yetiştirmeliyiz.”

İlgiyle takip edilen Profesör Yılmaz, katılımcıların sorularını cevapladı. Program sonunda; Profesör Yılmaz’a Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Galip Akın tarafından teşekkür belgesi ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve YBE12 Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Böyükata tarafından plaket takdim edildi..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.