Sanal kumar illeti

“Teknolojinin kölesi olduk, birbirimizi unuttuk…”
Sözde medeniyet asrında, teknoloji çağında yaşıyoruz. Bilişim ve iletişim devrimleriyle övünüyoruz. Ancak farkında bile olmadan, insanlığı felakete sürükleyen bir girdabın içinde kayboluyoruz.
Her yeni buluş, her yeni uygulama, her parlak cihaz insanı biraz daha yalnızlaştırıyor, biraz daha gerçeklikten koparıyor.
Gerçek Hayattan Kopan İnsan
Artık hemen herkes bir teknoloji bağımlısı. Herkesin elinde bir telefon, herkes o telefonun sanal dünyasında yaşam kurmuş durumda. Gerçek hayattan kopuk, adeta “uyurgezer” bir toplum haline geldik.
Ailelerde, okullarda, kafelerde, iş yerlerinde… Eskinin sıcaklığı, samimiyeti, sohbeti yok. Herkes kalabalık içinde yalnız, herkes birbirine uzak.
İnternet öyle bir hâkimiyet kurdu ki; aile ve toplum olarak kuşaktan kuşağa aktardığımız değerleri — kardeşliği, dostluğu, analığı, babalığı, hatta torunluğu — unutur olduk.
Tek gerçeğimiz sanal dünya oldu; o da bizi içine çekip, yoğurup, sonunda posamızı çıkarıyor.
Kimse Kimseyi Dinlemiyor
Ne evde, ne sokakta, ne toplu taşımada, ne kafede kimse kimseyi dinlemiyor. Herkes birbirine boş gözlerle bakıyor, dinler gibi yapıyor ama zihinler bambaşka yerlerde…
Zira bu “meret internet”, artık insanın nefsinin yegâne gıdası haline geldi. İnsan onunla yatıyor, onunla kalkıyor, onunla yiyip içiyor. Bir gün internetsiz kalsın, deliye dönüyor.
Her şeyin yokluğuna katlanabiliyor ama internetsizliğe asla.
Yeni Tehdit: Sanal Kumar
Fakat mesele sadece bağımlılık değil; bundan da büyük bir tehlike var: sanal kumar bağımlılığı.
Resmî açıklamalara göre ilk kez bu yıl, kumar bağımlılığı madde bağımlılığının önüne geçti.
Sanal kumar illetine yakalanan gençler, toplumdan kopuk ve kişiliksiz bir halde bu batakta debeleniyor. Hem kendilerini hem ailelerini maddi ve manevi olarak mahvediyorlar.
Hemen her evde bu illetin acısı var, bu acıların “ah”ı göğe yükselmiş durumda.
Ve evet… bu illet gençlerimizi intihara kadar sürüklüyor.
Artık Bu Bir Milli Güvenlik Meselesi
Gençleri korumak, onları bu bataktan kurtarmak devletin anayasal görevidir.
Ancak bu görevi yerine getirmekte geç kaldık.
Sanal kumar artık yalnızca bir birey sorunu değil; milli güvenlik meselesi haline gelmiştir.
Eğer bugün önlem almazsak, sadece gençliğimizi değil, aile yapımızı da kaybedeceğiz.
Hemen her evden yükselen feryatlara daha ne kadar sessiz kalacağız?
Yoksa yine iş işten geçtikten sonra mı harekete geçeceğiz?..