Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 21°C
Parçalı Bulutlu
Aksaray
21°C
Parçalı Bulutlu
Paz 22°C
Pts 27°C
Sal 31°C
Çar 27°C

Size Kalsın

13 Mayıs 2022 17:47

Söz ola kese savaşı
Söz ola bitire başı
Söz ola ağılı aşı
Bal ile yağ ede bir söz…

Çağlar öncesinden böyle seslenmiş Koca Yunus. Seslenişi o kadar güçlü ki çağlar sonrası kulaklarımızda yankılanıp gönüllerimize akmakta.

Peki, Yunus’tan başka kimse söz söylememiş mi?

Bu mümkün mü? Elbette çok kimse pek çok söz söylemiştir. Ancak onların sözleri su üstüne yazılmış gibi silinmiş, kaybolup, unutulmuştur. Oysa Yunus’un sözü anıt taşlara yazılmışçasına hiçbir şekilde silinip bozulmamış, dilden dile söylenir olmuştur. Bunun nedeni, özünden çıktığı insanlara onların diliyle hitap etmesi, söyleyeceğini gizlemeden açık ve net olarak söylemesi, herkesin yaşayıp gördüğü gerçekleri dile getirmesindendir.

Naçizane şiirlerimi yazarken bu duygularla yazmaya çalışırım. Yazdıklarımın taşlara yazılmış gibi gönüllere kazınmasını, dilden dile söylenmesini arzu ederim hep. Bu işler nasip meselesidir, bazen erkenden değerleri bilinir, bazen de çok zaman sonra… Yunus’un şiirleri de öyle olmamış mıydı?

Yunus Emre yazdıkları şiirleri bir deftere yazmış, öldükten sonra bu defter medrese ulemasından Molla Kasım adında bir kişinin eline geçer. Molla Kasım, bir dere kenarına oturup Yunus’un şiirlerini okumaya başlar. Beğenmediği şiirleri sayfa sayfa koparıp kenarında oturduğu dereye atar. Derken bir şiirle karşılaşır. Şiiri dikkatlice okur, son dizelerinde şöyle demektedir Yunus:

Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeker bir Molla Kasım gelir.

Molla Kasım, bu şiiri okuyunca “Aman Allah’ım! Ben ne yaptım?” diye dövünmeye başlar.

***

Şimdi nerden çıktı bu konu diyeceksiniz. Hani demiştim ya “. Bu işler nasip meselesidir, bazen erkenden değerleri bilinir, bazen de çok zaman sonra…” diye.

Yine duygu yoğunluğu yaşadığım bir anda şöyle başlayan bir şiir yazmıştım:

Dünya denen süslü peri
Bundan sonra size kalsın
Gidiyorum dönmem geri
Bundan sonra size kalsın

Çalış, didin hepsi boşa
Ecel gelir bakmaz yaşa
Benden artık pes yarışa
Bundan sonra size kalsın

Bu şiir değerli bir bestekâr dostum tarafından bestelendi. Çok duygulu bir beste oldu, bende zevkle dinliyorum.

Geçenlerde akşama yakın bir zamanda telefonum çaldı. Arayan yukardaki şiirimi besteleyen bestekâr dostumdu. Hoş beşten sonra bana teşekkür etmek için aradığını söyledi. Hayrola neden teşekkür ediyorsun deyince en içten gelen duygularla şunları dedi:

“-Hocam, bir özelimi paylaşmak istiyorum, benim özelim ama sizin katkınız çok büyük onun için sizinle paylaşmak istiyorum. Bu aralar eşimle aramız limoni idi, artık sözün bittiği yere yaklaşmıştık, sizin söze yaptığım besteyi mesaj olarak eşime attım, hiç tahmin etmediğim halde eşim şöyle cevap yazdı:

-Seni çok seviyorum

-Biz çok kez seni seviyorumlar dedik ya da yazdık ama bu tam anlamıyla duyguyla kalpten geldiği için çok değerli”

Şimdi nerden çıktı bu konu diyeceksiniz demiştim ya işte bunun için yazdım. Ne demişti Bizim Yunus “Söz ola ağılı aşı Bal ile yağ ede bir söz…” Vesselam…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.