Dolar 32,4721
Euro 34,8697
Altın 2.432,37
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 24°C
Hafif Yağmurlu
Aksaray
24°C
Hafif Yağmurlu
Sal 23°C
Çar 22°C
Per 18°C
Cum 20°C

Taşpınar Halısı

Taşpınar Halısı
Aksaray Anadolu AŞ
12 Temmuz 2021 09:00

Taşpınar, Aksaray-Adana karayolu üzerinde, Aksaray’a 27 km. uzaklıkta bir kasabadır.

Günümüzde Taşpınar merkezde ve çevre köylerde dokunan halılar, Taşpınar halıları adıyla bilinmektedir. Coğrafik bakımdan Taşpınar, Konya ovasında, çevresine göre yüksek bir tepe üzerine kurulmuştur. Yaklaşık 3000 nüfusludur. Halkın büyük bir bölümü ovada ve Hasandağı eteklerinde bulunan yaylalarda yaşar. Geçim kaynağı tarım, hayvancılık ve halıdır. Ancak yerleşim yerinin yüksek bir yerde olması ve topraklarının tarıma fazla elverişli olmayışı bölgedeki halıcılığın önem kazanmasını sağlayan bir etkendir. Tarihi kaynaklarda “Taşpınar’ın ilk kez Yavuz Sultan Selim devrinde Azerbaycan’dan gelen bir Türk kavmi tarafından kurulduğu (1515) fakat iklimin elverişsizliği nedeniyle köyü kuranların Taşpınar’ın bugünkü Hatamış bucağına taşıdıktan ve orada Taşpınar mahallesini kurduklarını boş kalan köye de Hasan dağı eteklerindeki bugünkü Tekans köyünde yaşayanlar, Tanzimat’tan sonra gelip yerleştikleri” belirtilmektedir. Buda bugünkü Taşpınar kasabasını 150 sene kadar önce kurulduğunu göstermektedir.

blank

Taşpınar Halıcılığının Tarihçesi

Taşpınar halıcılığının tarihçesi hakkındaki bilgilerimiz yeterli değildir. Her ne kadar bazı kaynaklardan 14.yy. da İbn-i Batuta’nın Mısır, Hindistan ve Çine ihraç edildiğini söylediği Aksaray halılarının Taşpınar halısı olduğu iddia edilmekteyse de herhangi bir delil yoktur. Köyün ileri gelen yaşlıları Tekanz köyünden Taşpınar’a geldiklerinde halı ve kilim dokumasını bildiklerini, bunun Taşpınar’da da sürdürdüklerini atalarından duyduklarını söylemekteler ise de o tarihten günümüze gelen halı kilim örneği mevcut değildir. Bugün Taşpınar, Aksaray yöresindeki köyler ve Aksaray’daki camilerde bazı kişilerin evlerinde bulunan Taşpınar halılarının en eskileri 1900yıllanndan öteye gitmektedir.

Teknik Özellikler

Eski Taşpınar halılarının çok iyi bir kaliteye sahip olduğunu günümüze gele bilen örneklerden anlıyoruz: 1900-1950 yıllan arasında dokunan Taşpınar halılarında 45×50,50×55 düğüm mevcuttur. Bu sayılar yakın ölçüler içinde değişmektedir. Hav yüksekliği ise 1cm’dir. Türk Standartları Enstitüsü’nün 1967 yılı raporlarında Taşpınar halıları ince sınıf olarak nitelendirilmiştir: Arış, Argaç ve ilme ipleri yündür. Endeki düğüm sayısı 40, boydaki düğüm sayısı 45 (40×45), dm karedeki standart düğüm sayısı 1800, dm karedeki en düşük düğüm sayısı 1740, numara ve kat adedi 3 çift, dm karedeki ilme ipliği bükümü 100-120′dir.

Çözgü ipliği 3/2 numara, büküm sayısı 250, atkı ipliği 3/2 numara, büküm sayısı 175′dir. Hav yüksekliği ise 5-7 mm’dir.

Günümüz Taşpınar halılarında kalite halk arasında, ıstara gerilen (çözülen) ip sayısına göre hesaplanır. Istara gerilen 20 çift ipe çile denir. Yani, 40 tek ip (20×2=40) bir çile’yi meydana getirir. Halıların büyüklük ve küçüklükleri de çile sayısına göre değişir. Örneğin 6m karelik bir taban nakşında 13 veya 16 çile (16×40=840) tek ip, 3 m karelik bir halıda 7-8 çile ip kullanılır. Her 10×10 cm de 33×33 veya 30×30 düğüm yer hav yükseldiği ise genellikle l cm’dir.

blank

Dokumada Kullanılan Araçlar ve Dokuma Tekniği

Tezgah: Taşpınar’da hak dokuma tezgahına ıstır veya hana denir. Yaklaşık 1950 yıllarına kadar kertme ısdar diye bilmedik tezgahlar kullanılmış, 1960 senelerinden itibaren modern tezgahlar yaygınlaşmıştır.

Dokumada yöresel değimler ise

Kirkit: Vurma tarağı olarak bilinir ve yine dokunan hav yüksekliğini düzeltmek için kirkit özelliğine sahip halkın tarama tarağı olarak adlandırdığı aletten de yararlanılır.

Ayrıca bıçak, makas (sındı) gibi aletlerden de yararlanılır.

Yörede; tezgaha dik geçirilen iplere çözgü, çözgü aralarında yan atılan iplere ara geçki (atkı), düğüm iplerine de ilme veya düğüm denir. Çözgü ve düğüm ipleri çift ara geçki ipleri tek ve az bükümlüdür. Dokumada kullanılan düğüm tekniği (gördes) Türk düğümüdür.

Dokumada Kullanılan Malzemeler

Taşpınar halılarının malzemesi yündür. Yün koyun besleyen ailelerde kendi koyunlarından elde edilir. Koyunu bulunmayanlar pazardan hazır ip veya yün alırlar. Dokuyucular ev ipi tercih edilir.

Kirmen: Liflerin bükülmesini sağlayan en eski yöntemlerden birisidir. Lif ele dolanarak kirmen ucuna yerleştirilen ucun elle çevrilmesi sonucu iplik oluşturulur. Çıkrık iplik eğirmede kullanılan çıkrık başlangıçta hem el hem de ayak hareketiyle çakıştırıldığından yorucu olmuş ve bundan 5 – 6 yıl önce yerini aynı adı taşıyan fakat daha gelişmiş olan elektrikli bir sisteme bırakmıştır. Taşpınar köyünde halen daha her iki çıkrıktan da yararlanılmaktadır.

İğ: iğ diğer araçlar gibi liflerin ip haline getirilmelerini sağlayan bir malzemedir. Bütün bu araçlarla ip haline getirilen lifler boyamaya tabi tutulur.

blank

Kullanılan İpler ve Boyanışları

Günümüz Taşpınar halılarında koyu renkler hakimdir. Kırmızı, mavi, lacivert, kahverengi, yeşil, gri ve beyaz en çok görülen renklerdir.

Taşpınar halılarında 1950 yıllarına kadar doğal malzemeler ve bitkilerden elde edilen boyalar kullanılmış bu tarihten sonra sentetik boyalar yaygınlaşmıştır. Günümüz de doğal malzemelerde bitkilerden elde edilen boyalarla sentetik boyalar karıştırılarak uygulanmaktadır. Sadece doğal ve bitkisel boyalarla boyanıp dokunan halılarda vardır. Doğal bitkisel boyaların yapılmasında, yöresel isimlerinde, kök boya, bağ yaprağı, ketren dikeni, hölmez otu,yabani erik (dağ eriği) ile yanmış meşe ağacı külü ve halk arasında daş (taş) kar boya diye bilinen maddelerden yararlanılır. Boyama sırasında karışım içine şap veya tuz katılır. Bu renklerin eldesi şöyledir:

Kırmızı: kök boyadan elde edilir. Kök boya su dolu bir kazan içinde iple birlikte kaynatılır. Kırmızı renk elde edildikten sonra indirilip ipler çıkartılır. Geri kalan suya halk arasıda aşgar denir. Aşgar aynı zamanda katalizör olarak da kullanılır. Aşgar içine kırmızı renkli sentetik boya katılarak ip ile birlikte kaynatıldığında solmayan bir kırmızı elde edilir.

Kahverengi: Palamut, şap ile birlikte kaynatılır. İçerisine boyanacak ipler katılıp yeniden kaynatılır. Kahve rengi bir renk ortaya çıkar.

Açık Kahverengi (Cevt): Hasan Dağı yöresinde yetişen ve halk arasında cevt adıyla tanınan pelit’e (palamut) benzer boyacı bir bitkiden elde edilir. Cevt bulunamadığı zamanda pelit’den (palamut) yapılır.

Koyu Kahverengi (Deve Tüyü): Halk arasında daha çok deve tüyü adıyla tanınan koyu kahverengi, halk arasında hölmez otu ve ketren dikeni diye bilinen bitkilerden elde edilir; bir kazan içinde kaynatılan İpe hölmez otu ve ketren dikeni külü karıştırılır ve bir süre daha kaynatılır. Koyu kahverengi bir renk ortaya çıkar.

Gri (Pisi Tüyü) : Halk arasında gri renk pisi tüyü adıyla tanınır. Yanmış meşe ağacı külüyle yapılır. Bir kazan da iple birlikte kaynayan suyun içine yanmış meşe ağacı külü katılır. Renk gri bir görünüm aldığında kazan ateşten alınıp soğumaya bırakılır.

Yeşil : Cevt ve bağ yaprağından yapılır. Bir kazanın içinde kaynatılan cevt boya katılır. Kaynayan su yeşil bir renk aldığında boyanacak ip karışım içine konulur tekrar kısa bir süre kaynatılarak ateşten indirilir ve soğumaya bırakılır.

Açık yeşil elde edilmek istenilirse su dolu bir kazanda kaynayan ipin içine ketren dikeni külü katılır. Uçuk yeşil denilen bir renk ortaya çıkar.

Siyah (Gara) : Hasan Dağı çevresinde bulunan ve daş gara boya diye tanınan boyayıcı bir maddeden yapılır.

Sarı: İpin bağ yaprağı ve san saman ile birlikte kaynatılmasından elde edilir.

İplerin doğal ve bitkisel boyalar ve sentetik boyanın karışımı bir renkle boyanmasında ise şöyle bir yol izlenir:

Kırmızı: İp palamut kabuğu (pelit) ve şap ile birlikte bir gün boyunca kaynatıldıktan sonra içine kırmızı renkli sentetik boya katılır ve ipler kırmızı bir görünüm alıncaya kadar yemden kaynatılır. İkinci bir yöntemle ise ceviz yaprağı ve ceviz tetiri (yeşil cevizin dış kabuğu) bir arada kaynatıldıktan sonra üzerine kırmızı renkli sentetik boya (paket boya) ilave edilir ve tekrar kaynatılır.

Yeşil : Su dolu bir kazanda kaynayan ipin içine cevt katılır. Kaynamakta olan karışıma yeşil renk sentetik boya (paket boya) ilave edilir. Yeniden bir süre daha kaynatılır.

Kirli Beyaz: İpin yabani erik ve şap ile birlikte kaynatılmasıyla elde edilir.

Lacivert : İp şap ve sirkeyle birlikte kaynatıldıktan sonra karışım içine lacivert renkli sentetik boya katılıp tekrar kaynatılır.

Hayvan figürleri arasında daha çok kuş,kartal ve kelebek figürleri bulunur. Kuş daha çok sandalye minderleri üzerinde işlenir. Âdeta çocuk resimlerine benzer. Halı göbeğin dar yüzlerindeki kelle adıyla anılan süslemeler halk arasında kartal ismiyle de bilinir. Kelebek figürleri ise şematize edilerek sunulur.

Manzaralı halılar yörede yeni gelişmektedir: 1960 senelerinden önce dokunan halılarda manzara yok denecek kadar azdır. Bu tarihten sonra yaygınlaşır. Genellikle halının kenar bordürlerinde bir duvarla çevrilmiş bahçeli camiler ve bunların arasındaki ağaç resimlerine rastlanır. Ağaçlar çoğunlukla söğüt ağacı gibi top gövdeli işlenir. Bazı halılarda ise, kenar bordur üzerinde selvi ağacına benzeyen kavak ağaçlan ve halının içinde de çifte minareli cami ve mihraptan camiye sarkan kandil motifi dikkati çeker.

blank

Taşpınar’da Dokunan Halı Çeşitleri

Taşpınar’da 1950 yıllarında önce yatak halısı, sedir halısı, yan halısı, seccade halısı, yastık halısı, heybe halısı ve eğerlik halısı tipleri dokunmaktaydı. Günümüzde seccade, yastık ve heybe halısı dışındakiler unutulmuş durumdadır.

Yatak halısı:

Devrinde yatak, yorgan yerine kullanılmaktaydı. Bir insanın altına ala bileceği veya üstüne arta bileceği büyüklükteki bu halılar halk arasında yatak halısı adıyla anılmaktaydı. Uzun tüylü (hav) bu halıların zemini, halk arasında it izi veya kedi izi adıyla anılan, köpek veya kedinin ayak izlerine benzeyen üç dilimli (loplu) desenlerle süslüydü. Hah zemini çoğunlukla beyaz desenler, san,kırmızı ve kahverengi tonlara sahipti.

Sedir halısı:

Pencere altlarına topraktan yapılmış sedir (makat) üzerine örtmek için dokunuyordu. Genellikle 500×100 cm ölçülerindeydi. Desenlerin yörede dokunan ve halk arasında toplu kilim diye bilinen kilim desenlerine benziyordu. Kenar bordürlerinde de çoğunlukla deve tabanı motifleri yer almaktaydı.

Yan halısı:

Devrimde çift halı ismiyle de anılıyordu. Sedir halısı uzunluğunda fakat daha genişti. İki parça halin de dokunan halılardan her biri 500×140 cm uzunluğundaydı. İki hah yan yana serildiğinde bugünkü taban halılarını büyüklüğünü veriyordu. Oda süslemesinde ortaya serilen toplu kilimin iki yanına seriliyordu. Günümüz de tek parça halinde taklidi örnekleri dokunmaktadır.

Eğerlik halısı:

At, eşek, deve gibi binek hayvanlarının sırtını örtmek için dokunmaktaydı. Yaklaşık 80×60 cm ölçülerindeydi. Diğer halılar ise, günümüzde dokunan örneklerine benzemekteydi.

Günümüz Taşpınar halılarında yaklaşık 1960 yıllarından bu yana taban halısı, kelle halısı, çift halı, somya halısı, çeyrek halı, seccade halısı, namazla halısı, yastık, minder ve heybe halıları dokunmaktadır.

Taban Halısı :

Büyük oda veya salona sermek için dokunur. Yaklaşık 3.50×2.10-3.60×2.20 veya 400×2.30 cm ölçülerindedir. Büyüklüğü 6 metre kare ile 10 metre kare arasında değişir. Genellikle 13-16 çile ipten dokunur.

Taban halıları genellikle göbeklidir. Göbek şekli taban göbek adıyla isimlendirilir, göbeğin iki ucunda kelle adı verilen stilize edilmiş kartal motifleri yer alır. Köşeleri taban köşe, çingıllı köşe, salkım köşe ve gül köşe ayak bölümü ise gül ayak, Osmanlı ayak, el motifli ayak, çapar ayak ve kamalı ayak sandık bölümü, merdivenli sandık, kamalı sandık, güllü sandık, sallama bölümü ise boncuklu sallama, düz sallama ve çiçekli sallama desenleriyle karakteristiktir.

Kelle Halısı :

Taban halısının bir boy küçüğüne kelle halısı denir. Büyüklüğü 4 metrekare ile 6 metrekare arasında değişir. Yaklaşık 300×280 cm boyutlarındadır. Desen özellikleri taban haklarına benzer.

Çift Halı:

İki hah uç uca dokunduğu için bu isimle bilinir. Halk arasında orta halısı ismiyle de anılır. Kelle halısının bir boy küçüğüdür. Yaklaşık 3.50 metrekare büyüklüğünde ve 2.20 x 1.20 cm boyutlarındadır. İki halı yan yana serildiğinde taban halısı büyüklüğünde yer kaplar. Çivil göbek,çapar ayak, çingıllı ve yelekli köşe, kamalı ve kapamalı desenleriyle süslüdür.

Somya Halısı :

Sedir halısı ve divan halısı isimleriyle de bilinir. Somya üzerini örtmek içinde kullanılır. Çift halılar gibi, iki tanesi birleşik (uç uca) dokunur. Yaklaşık 2 metrekare büyüklüğünde ve 1.80×100 cm. ölçülerindedir. Civil ve uzun göbeğin küçültülmüş şekilleri, boncuklu ve yıldızlı şekilli sallama, salkım ve yelekli köşe, kapama sandık ve çapar ayak desenleriyle süslüdür.

Çeyrek Halı:

Halk arasında oda halısı ismiyle de bilinir. Küçük odalara veya taban halısının yetmediği yerlere serilir. Büyüklük açısından bugünkü örneklik halılara benzer. Uzun göbek, yelekli köşe desenleriyle ünlüdür.

Seccade Halısı :

Duvara asmak için dokunur. Üzerinde namaz kılınmaz. Genellikle 2.30×1.20 cm. ölçülerindedir. Zemini mihraplı veya göbeklidir. Desenlerine göre kandilli,camili,minareli gibi isimler alırlar.

Namazlık Halısı :

Üzerinde namaz kılmak için dokunur. 100×80 cm. ölçülerindedir. Diğer haklardan farklı olarak desenleri arasında sallama yoktur.

Yastık Halısı :

İnsanların otururken sırtını duvara dayamak üzere dokunmuş halılardır. Genellikle 110×50-60 cm. boyutlarındadır. Eski örnekleri göbekli, zincirli ve tin-yarma desenleriyle tanınır.

Göbeklilerde ortada yuvarlak bir madalyon,iki dar yüzünde de küçük madalyonlar yer alır. Zincirli yastıklarda göbeğin iki yanında zincire benzer desenler bulunur. Tin-yarma desenlilerde ise halı yüzeyi halkın kılıç dediği geometrik desenlerle doldurulur. Günümüz yastık halılarında benzer desenlere rastlanmaktadır.

Minder Halısı:

Yere ve veya eve gelen misafirin altına sermek için dokunur. İçi yün ile doldurulan minderler genellikle 70×70 cm. ölçülerindedir. Kelleli minder, emprime modeli minder, çiçekli minder, nakışlı (resimli) minder.,kazak modelli minder gibi desenlerine göre isimler alan çeşitleri mevcuttur. Son yıllarda 40×40 cm. boyutlarında sandalye minderleri de dokunmaya başlanmıştır.

Heybe Halısı:

İçinde eşya taşımak için kullanılır. Eskiden ağız kısımları deri ile kaplanır (saraçlanır) ve kilitlenirdi. Günümüzde çok az dokunmaktadır.

Taşpınar Halılarını Diğer Yöre Halılarından Ayıran En Önemli Özelliği :

Dokumada uygulanan atkı sayısının 2′den fazla olmasıdır. Bu sayı dokuyucunun isteğine göre değişir. Bazen 4 atkı atıldığı da görülmektedir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.