Dolar 32,5576
Euro 34,8984
Altın 2.434,51
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 32°C
Az Bulutlu
Aksaray
32°C
Az Bulutlu
Çar 31°C
Per 29°C
Cum 26°C
Cts 26°C

Toprak: Çağdaş demokrasi istiyoruz

CHP Aksaray İl Başkanı Av. Ali Rıza Toprak gündeme dair bir basın bildirisi yayınladı..

Toprak: Çağdaş demokrasi istiyoruz
Aksaray Anadolu AŞ
19 Ocak 2017 17:18

CHP Aksaray İl Başkanı Av. Ali Rıza Toprak gündeme dair bir basın bildirisi yayınladı.

CHP İl Başkanı Av. Ali Rıza Toprak mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Anayasada yapılmaya çalışılan değişiklikler, hükümet sistemi değişikliği ya da rejim değişikliği midir? Meclis onayına sunulan değişiklikler ülkemizde uygulanan demokrasiyi çağdaş demokrasi seviyesine çıkarması gerekirken, maalesef mevcut kuvvetler ayrılığı sistemini dahi yok etmektedir. Getirilmek istenilen başkanlık sistemi tüm yetkileri bir kişinin elinde toplamaya çalışıyor. Bu sistem çağdaş demokrasi sistemi değil, açıkça tek adam rejimi önermektedir.

Egemenliğin halka ait olması için Cumhurbaşkanlığı Seçiminin halk tarafından yapılması tek başına yeterli bir mekanizma değildir. Egemenliğin yansıması olan yasama, yürütme, yargının kullanılma biçimi de en az seçim kadar önemlidir. Güçler ayrılığı ortadan kaldırıldığında ve yetki tek kişinin elinde toplanıldığında bu rejimin adı Demokratik Cumhuriyet olamaz. Zira tüm güçleri yani hem yürütmeyi hem yasamayı hem de yargıyı tek kişinin emrine verirseniz, bu rejimin adı dikta rejimi olur. Denge ve denetleme mekanizmaları ortadan kaldırılmaktadır. Yürütmeyi de tek başına cumhurbaşkanı temsil edecektir. Yani bu durum da başbakan ve bakanlar tarafından paylaşılması ortadan kalkacak, hükümet etme sorumluluğu bakanlar kurulunda olacak, hükümet etme yetkisi de cumhurbaşkanında olacak. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar kimseye karşı sorumlu olmayacak. Zira yardımcılar ve bakanları sadece cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacaktır. Atanmaları, görevden alınmaları tamamen cumhurbaşkanının yetkisinde olacaktır. Hükümetin kurulması ve göreve devam etmesinde meclisten güvenoyu almasına gerek kalmayacaktır. Bakanlar yönünden gen soru verilemeyecektir. Bu nedenle meclisin hükümeti denetim yolları olan güvenoyu ve gen soru ortadan kaldırılmaktadır.

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların suç işlemesi halinde yargılanma durumları hemen hemen ortadan kaldırılmaktadır. Çünkü yüce divana sevk edilmeleri için 400 milletvekilinin oyu gerekecektir.

Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olabilecek bu nedenle milletvekili adaylarını belirleyecek. Meclisin oluşumuna müdahale edecek. Meclisi fesh edebilecek. Kararnameler ile yasama yetkisine ortak olacak. Kanunları veto edebilecek. Yüksek mahkemelere, Hakimler ve Savcılar Kuruluna üye atayarak yargıyı belirleyecek. Bütün bunları yaparken hiçbir şekilde hesap vermeyecek, sorumlu olamayacak. Herkese dokunabilen ama kendisine dokunulamayan bir kişi olacaktır.

Milli egemenliğin şartı yasamanın yani kanun yapma tekelinin milletin meclislerinde olmasıdır. Egemenliğin krallardan halka geçmesi sürecinde en önemli kavşak noktası yasama tekelinin halkın seçtiği meclislere verilmesidir. Demokrasiler egemenliğin saraydan, kraldan alınıp halka verilme sürecidir. Bu bir anlamda fermandan kanuna geçmeyi ifade eder. TBMM’nin yasama tekelini kaldırmak, tek adama kararname çıkararak buna ortak olma yetkisi vermek, kanundan fermana milli egemenlikten ise krallığa geçmektir.

Üniter devlet yapısı tehlike de mi? Cumhurbaşkanına kararname çıkararak merkezi idare anlamında geniş düzenlemeler yapma ve sınırsız şekilde kamu tüzel kişilikleri kurabilme yetkisi tanınmaktadır. Bu durumda idari alanda sınırları belirsiz örgütlenmeler oluşturma yolu açılmaktadır. Eğer anayasanın 104 ve 123. Maddelerindeki değişiklikler, cumhurbaşkanına yetkilerini kullanarak

üniter yapıyı değiştirecek idari düzenlemeler yapma imkanı vermektedir. Bu federasyona geçiş hazırlığı olabilir. MHP Genel Başkanına ve Aksaray İl Başkanına teklifin 9. Maddesini, 19-B maddesini, anayasanın 104 ve 123. Maddesini bir daha okumalarını tavsiye ediyorum.

Bu değişiklik talepleri meclisi mezara, demokrasiyi tarihe gömme hükümleri taşımaktadır. O nedenle tüm sivil toplum kuruluşlarını, medyayı ve halkımızı duyarlı olmaya, çağdaş demokrasiye sahip çıkamaya çağırıyorum. Saygılarımla.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.