Tükenme
Hızla tükeniyor… Gözle görülebilecek şekilde, elle tutulabilecek denli yakında… Tükeniyor dostluklar. Saygı tükeniyor, sevgi tükeniyor. Bunlar mı benim büyüdüğüm ,yetiştiğim çevre insanı? Tükeniyor güven… Düşmanca bakılıyor çevreye, hayvanlara doğaya…
Korku karışmış ,şüphe karışmış , kıskançlık karışmış komşuluklara, dostluklara… Tanışmaya korkar olmuş, selam vermeye çekinir, patlamaya hazır bir gençlik. Gülmeye yasak konmuş. Konuşmalar boş olmuş. Okumaya yazmaya ilgi bitmiş. Bilgi bitmiş. Hoş görü bitirilmiş… Yaşlılar sevimsizleşmiş. Namus kavramı değişmiş. Çocuk gelinler, liseli hamileler ,sayısız metresler… Saçma sapan bir toplum… Hızla türemiş görgüsüz zenginler, hızla çoğalmış çalışmadan yaşamaya hazırcılığa yöneltilmiş yoksullar …
Ses bitmiş çevremde. Kahkahalar bayağılaşmış. Gülümsemeler sahte. Maskeler takılmış yüzlere. Solcular sağcı olmuş. Sağcılar dinci… Atatürk’ü sevmek suç , anlamak anlatmak bitmiş, öğrendiklerimiz tüketilmiş, öğretilenler değişmiş. Çağ atlamak geriye sayar duruma getirilmiş…
Biz mi tüketildik bu durumda; hani derler ya “dinozor mu olduk” ? Yoksa, dinozorlar mı yeniden canlandı da iyi olan her şeyi yok ederek intikam alıyorlar?
Ezilmiş bir takım insancıklar vardı da, bu yolla kendilerini güçlü mü görmeye başladılar? O kadar çok muydular? Nereden çıktı bu kadar yok edici yaratık? Hızla tüketmekte güzeli, doğruyu, gülümsemeyi, dostluğu, sevgiyi?
Mutlu muyuz şimdi?