Ümraniye Boşanma Avukatı 

Zaman geçtikçe insan ilişkileri daha da kolay bozulmaya başladı. Ne yazık ki günümüzde her şeyin ilerlemesi ve kolay ulaşılabilir hale gelmesi ile insanlar birbirlerini daha kolay kırabilmekte ve ilişkilerini de daha kolay bitirebilmektedir. Buna ne yazık ki boşanmalar da dâhildir. Her geçen yıl boşanma oranı artmakta hatta evlendikten 1 gün sonra bile boşanmak için başvuran çiftler olmaktadır.

Bu davalara talebin artması ile boşanma avukatı sayıları da artmaya başladı. Hukuk mezunu sayısı gün geçtikçe artsa da artan davalar sebebiyle yine de avukat ihtiyacı fazladır. Ümraniye boşanma avukatı olarak Ümraniye’de de avukat bulmak mümkündür. En popüler ve davalarında en başarılı avukatların yer aldığı Ümraniye’de aradığınız avukatı bulmanız mümkündür.

Boşanma avukatları öncelikle aile hukukuna hâkim olmalı ve her bir detayı atlamadan incelikle yorumlayıp kullanabilmelidir. Çünkü diğer tüm davalar gibi boşanma davaları hem kişilerin hayatlarını etkileyebilecek kararlar alındığı için hem de kararların varsa çocukları da etkileyeceği için önemi büyüktür.

Tazminat ve nafaka ödemeleri, mal paylaşımları, velayetler ayrı ayrı karar verilen konulardır. Tabi eğer anlaşmalı boşanmaysa boşanma süreci daha sancısız geçmektedir. Yine de boşanmanın yarattığı psikoloji ile baş etmek çok da kolay değildir. Eski dönemlerde boşanan kadınlar için hayat daha zor olsa da günümüzde daha kolay olmaya başlamıştır.

Boşanmalarda nafaka davası en çok görülen dava çeşitlerinden biridir. Anlaşmalı boşanmalarda bile nafaka davası olabilmektedir. Geçinebilmek için gereken iaşe olarak tanımlanan nafaka, boşanma davası açılmadan önce de açıldıktan sonra da talep edilebilmektedir. Çiftlerin iş hayatları, malvarlıkları, çocukların okulları ve yaşları göz önüne bulundurularak hâkim tarafından belirlenir.

Velayet Davasında Kaç Yaşında Çocuğa Sorulur

Velayet hakkı, 18 yaşın altındaki çocuklarda anneye ve babaya ait olmaktadır. Velayet davası ise çocuğunun velayeti kendisinde olmayan anne ya da babanın, velayet verilmiş olan anne ya da babaya açılmasıdır. Aile mahkemesinde, eşe karşı açılır. Eğer anne ve baba evli değilse çocuğun velayeti annede olur. Karşı durum isteniyorsa baba dava açabilir.

Velayet davasında yaşa bağlı olarak çocuğun kararına da başvurulur. Eğer çocuk 8 yaşından büyükse, anne babanın talebi olmasa bile çocuğun kararı hâkim tarafından alınmak mecburidir. Çocuğa direk seçim sorulmasa bile anne ve baba hakkındaki düşüncelerinden bahsedilmesi istenir. Bu hâkimin velayetin kime verileceği konusundaki kararında büyük rol oynamakta ve belirleyici olmaktadır. Aynı zamanda çiftlerin gelir durumu, sosyal hayatları ve alışkanlıkları, yaşadıkları çevre gibi faktörlerle geçmişlerindeki davranışları da hâkimin kararında etkileyicidir.

Tanıma ve Tenfiz Davası

Tanıma davası, yabancı ülkede verilen bir kararın kesin bir hüküm olarak kabul edilmesi için açılan davadır. Tenfiz davası ise yabancı mahkemelerde verilen dava sonucunda verilen icrai nitelikli kararların Türkiye’de de geçerli olabilmesi ve hüküm ile sonuçlarını da içermesini sağlamak için açılan dava türüdür. Tanıma davasından en önemli farkı icrai hüküm bulunmasıdır. Örneğin çocuksuz ve nafakasız bir boşanma davasında tanıma davası yeterliyken, nafaka ve velayet davasında tenfiz davasının açılması yani tenfiz kararının da alınması gerekir.

Yabancı bir mahkemede, bir hukuk davasının kararları kesinleşmişse ve ilam varsa tanıma ve tefiz için ön koşullar sağlanmaktadır. Bu kararlarla yabancı mahkemedeki kararlar Türk mahkemesinde de geçerli kabul edilmiş olur. Bu davalar teknik davalar olduğu için tanıklar çağırılıp dinlenmez, bilirkişiye gerekmediği müddetçe başvurulmaz, araştırma ve inceleme yapılmaz. Sürecin uzaması davalıya gönderilen tebligatlardan kaynaklanır. Davalının yurtdışında olmasından kaynaklı süreç uzamaktadır. Eğer kendisini bir avukata temsil ettirirse ya da dava tarihlerinde Türkiye’de olursa süreç kısalır.

Babalık Davası Zaman Aşımı

Babalık davası babanın, evlilik dışı doğan çocuğun hukuki olarak babası olduğunu ispatlamak amacıyla açılan davadır. Kısacası soy bağını ya da soy ilişkisini ispatlamak için açılan davadır. Davanın açılabilmesi için öncelikle çocuğu doğuran annenin belli olmasıdır. Ayrıca en önemli şart çocuğun başka bir erkeğe soy bağı ile bağlı olmamasıdır.

Yani evli bir kadının, başka bir erkekten evlilik dışı çocuk dünyaya getirmesi durumunda, çocuk kadının eşine soy bağı ile bağlıdır. Son şart ise ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesidir. İlk akla gelenin aksine babalık davasını baba açmaz, babalık durumu yalnızca soy bağı yöntemi ile kurulur, babalık davasına gerek olmaz.

Bu davayı açacak kişi anne ve çocuktur. Beraber ya da ayrı olarak bu davayı açabilirler. Eğer baba olduğu iddia edilen kişi ölmüşse mirasçılarına dava açılır. Ölen kişinin kimsesi yoksa devlete miras kaldığı için dava devlete açılır. Babalık davalarında en çok kullanılan yöntem ise DNA testidir. Yüksek bir doğruluk oranıyla baba olup olmadığı tespit ediliyor.