Dolar 32,5403
Euro 34,8137
Altın 2.432,29
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 30°C
Az Bulutlu
Aksaray
30°C
Az Bulutlu
Per 29°C
Cum 28°C
Cts 27°C
Paz 26°C

Yalan Üstüne Tarih İnşa Etmek -II-

Mardin Artuklu Üniversitesi - Sanat Tarihi Bölümü - Türk-İslam Sanat Tarihi
17 Şubat 2016 13:31

(Zinciriye Medresesi Ne Zaman, Kim Tarafından Yapıldı?)

Bir önceki yazımızda isim ve adres zikretmesek de üzerine alınanlar çıktı. Bu da yetmezmiş gibi yalanda ısrarcı olundu. Akla ve mantığa sığmayacak bir şekilde doğruymuş gibi yalan üzerinde ısrarcı olmak, hangi makamda olursa olsun muteber değildir. Yazım yapılan bir araştırma sonucu -ki metin içerisinde delilleri zikredilmiş- ortaya çıkmış olmasına karşın, kör bir inat uğruna itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Ne diyelim ki güneş ne göz kapamakla ne de çamurla sıvanmakla gizlenir!

Gelelim bu haftaki yazımızın konusuna. Yalana, pardon rivayete göre Zinciriye Medresesi Karamanoğulları devrine aitmiş. Hatta Karamanoğulları’ndan Yahşi Bey isminde bir bey yaptırmış. Bu yalanın peşine takılanlar ağızlarının suyu aka aka, cezbeye tutulmuş divane, hatta büyülenmiş kobra yılanı misali efendisinde kendisini kaybetmiş. Bu iddiayı dillendirenlere sormak lazım kaynağınız nedir? Deliliniz nedir? Kime ve neye göre bu iddiayı dillendiriyorsunuz? Sırf bazılarının isimlerinin önünde titr, sonu “cı, ci” ile biten envai çeşit unvan olması nedeniyle salonlar dolusu insanlar, sayfalar dolusu kitaplar bu yalanla kandırılmış, doldurulmuş. Sebep “…..cı falan ibn filan”nın iddiası diye. Ama o unvana sahip kişiler, ya da kitapları yazanlar her ne hikmetse lütfedip gerçeklerle muhatap olmamışlar, araştırma yapmadan oradan yada buradan duydukları yada okudukları yalanları alıp dillendirerek gerçek diye yutturmaya çalıştırmışlar. Peki ya bunların yalanlarına kanan sözde makam, mevki sahiplerine ne demek lazım. Ya da bu yalanları köşelerinde yazıp halkı gerçek bilgiden uzaklaştıran kuşe çiziktirenlere ne yapmak lazım. Ve yahut güllü dallı, çeşit çeşit meyve sulu resepsiyonlarda bu yalan peşinde koşan sahte pervaneleri ne yapmak lazım.

Gelelim işin aslına sayın okuyucularım. Peşin peşin yazayım. Yaptığım araştırma sonucuna göre derim ki:

Medrese üzerinde, yapanı, yaptıranı ve inşa tarihini gösteren bir kitabe bulunmamaktadır. Ancak taç kapı üzerindeki Ayet kitabesinin ebced hesabı 738  / 1337-38 tarihini vermektedir. İ. H. Konyalı ve Mehmet Hamzakadı’ya göre bu tarihte Karamanoğlu tahtında Şucaeddin Mirza Halil Bey bulunduğundan medreseyi de onun yaptırdığı ileri sürülmektedir (Konyalı, 1974: 1353; Hamzakadı, 1965:6).

M.Sapancalı Hüsnü, yapı üzerinde kitabe olmadığını Cemaleddin-i Aksarayi’nin burada ders vermesi nedeniyle yapının hicri VIII. yy eseri olduğunu iddia etmektedir (Sapancalı, 1928:54). M. Hilmi, yapının Hicri VII. veya VIII. yy’da inşa edildiğini kaydetmektedir (Mektupçu Hilmi, 1931: 7). Yine İ. H. Konyalı’ya göre portaldeki ayetin yarım bırakıldığını ve medresenin Mirza Halil Bey oğlu Alaeddin Bey’in ilk yıllarında yapılmıştır (Konyalı, 1974: 1355). Albert Gabriel, 1337 yılında Karamanoğulları’ndan Yahşi Bey tarafından yaptırıldığını belirtmektedir (Gabriel, 1962: 73).

Aptullah Kuran ve E. Diez-O. Aslanapa-M. Koman ise medresenin Karamanoğlu II. İbrahim Bey (1424-1464) tarafından yaptırıldığını yazmaktadırlar (Kuran, 1969:220; Diez-Aslanapa-Koman, 1950: 177). F. Sarre, ve B. Horvath yapıyı İbrahim Bey Medresesi olarak tanımlamaktadır ( Sarre, 1998:114; Horvath, 1997: 62).

Metin Sözen, Melih Gökdemir, Tülay Akkaya, Nilgün Çıtakoğlu, Bekir Deniz yapıyı Karamanoğulları’ndan Yahşi Bey’in (1326-1339) döneminde 1336-37 tarihinde yaptırıldığını yazmaktadırlar (Sözen, 1970: 34; Gökdemir, 1967: 21; Akkaya, 1966: 4; Çıtakoğlu, 1974: 22; Deniz, 1976: 56). Muhammed Görür ve Osman Nuri Dülgerler ise medresenin Karamanoğulları’ndan Şücaeddin Halil Bey zamanında (1333-1350) inşa edildiğini kabul etmektedir ( Görür, 1991:45-46; Dülgerler, 2006: 104).

16 farklı bilim adamının yukarıdaki görüşleri ortada. Her birinden farklı görüşler, tarihler yada baniler zikredilmiş. Çoğunluğu bu işin erbabı üstad-ı a’zamları. Hangisini kabul etmemiz gerekiyor peki. Yukarıdaki hocalarımıza göre Şücaeddin Halil Bey, Mirza Halil Bey oğlu Alaeddin Bey, Yahşi Bey, II. İbrahim Bey,  İbrahim Bey medresenin banileri. Yok mu arttıran. Bunu az bulan. Açığız yeni “…cı”ların gün yüzü görmemiş yeni tekliflerine.

Banide birlik olmadığı gibi inşa tarihinde de bir bütünlük söz konusu değil. Hicri 7. yada 8. asır diyen de var, 1337 tarihini zikreden de; 1424-1464 yılları arasına veren de var; 1326-1339 döneminde 1336-37 tarihini belirten de; 1333-1350 tarihleri arasını yazan da var. Bu tarihlerden hangisini kabul etmek gerekiyor peki. Tarihlendirme konusunda fikir beyan eden yeni güzideler varsa görmek isterim şahsen.

Son günlerde şehrimizde uzman -olmadığı konular da dahil- her konuda konferans veren Talha Uğurluel, Yahşi Bey medresenin banisidir dedi diye, işin ehli Prof. Hocaları bir kenara itmek mi gerekiyor? Ama şehr-i Aksaray’da makbul ve muteber olan işin ehli olan hocaları sarf-ı nazar etmek imiş ne diyelim ki.

Diyanet İslam Ansiklopedisi’nin 2001 yılında basılan 24. Cildinde Faruk Sümer tarafından yazılan “Karamanoğulları” maddesine göre: Mahmud Bey ölünce yerine oğlu Yahşi Bey 707/1307-08 tarihinde tahta geçti. Yahşi Bey’den sonra kardeşi Bedreddin İbrahim tahta geçti. Memluk kaynaklarında İbrahim Bey’in 718/1318’de memluk Sultanları adına hutbe okuttuğu kaydedilmektedir.” (Sümer, 2001: 456)

Ancak yukarıdaki araştırmacıların hepsinin ortak görüşü yapının Karamanoğulları devrinde yapıldığı iddiasıdır.  Ancak bu iddia da gerçek dışıdır.

yalan-ustune-tarih-2

Medrese portalındaki tek satırlık ayetin ebced hesabına göre medresenin inşa tarihi 738/1137-38 olarak kabul edilmektedir. Bu tarih itibariyle Konya-Larende çevresinde Karamanoğulları egemendir. Ancak 1337-38 tarihi itibariyle Aksaray Karamanoğulları’nın elinde değildir. 1361 yılında tahta geçen Karamanoğlu Alaeddin Bey 1367 tarihinde başta Konya olmak üzere Niğde Karahisarı, AKSARAY, Ilgın, İshaklı, Akşehir ve Kayseri’yi topraklarına katmıştır (Sümer, 2001:457).

Yalan bu ya, 1337 yılında inşa edilen bir medrese, inşasından 30 sene sonra şehri ilhak edecek olan Karamanoğulları’na verildi.

İşin aslına gelince:

1318 yılında Anadolu Selçuklularının yıkılması neticesinde Anadolu ile birlikte Aksaray İlhanlıların eline geçmiş, akabinde 1327-28 yılında Eretnalılar’ın egemenliğine girmiştir.  1333 yılında Aksaray’ı ziyaret eden İbni Batuta Emir Eretna’nın naibi Şerif Hüseyin’in zaviyesine inmiştir 1366/67 yılında gerçek manada Karamanoğlu Alaeddin Ali Bey tarafından Karamanoğulları topraklarına katılmıştır. 1394 Yılında Kadı Burhaneddin’in eline geçen şehir, 1397/98 Yılında Osmanlı Devleti’nin egemenliğine girmiştir (Erdal, 2014: 212-213).

Bu nedenle de ZİNCİRİYE MEDRESESİ Eretna Beyliği Sultanı Emir Eretna devrinde (1327-1352) inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır (Erdal, 2014: 213).

Bir makamda Medresenin ERETNALILAR’a ait olduğunu söylediğimde “yav hocam birde Eretnalıları çıkarma başımıza” demişti birileri. Sanki vebalı birisinden bahsetmişim. İster Karamanoğlu ister Eretna her ikisi de Türk Beyliklerinden olup başımızın tacıdır. Ancak hakikat, medresenin ERETNALILAR’a ait olduğunu söylemektir.

Umarım şehr-i Aksaray’daki resmi, ya da gayr-i resmi kişi yada kurumlar hatalarını düzeltirler. Doğruyu olması gereken yerlerde zikrederler.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.