Dolar 32,5419
Euro 34,8971
Altın 2.433,80
BİST 9.771,81
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Aksaray 30°C
Az Bulutlu
Aksaray
30°C
Az Bulutlu
Cum 27°C
Cts 27°C
Paz 26°C
Pts 23°C

Yüksek lisans ve doktora belgeleri de sahteymiş!

Yüksek lisans ve doktora belgeleri de sahteymiş!
Aksaray Anadolu AŞ
26 Kasım 2021 14:51

28 Eylül’de Aksaray Üniversitesi’nin Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ‘Profesör’ unvanıyla göreve başlayan Zulâl Atalay Laçin’in master ve doktora belgelerinin de sahte olduğu ortaya çıktı.

Hürriyet’ten Musa Kesler’in haberine göre, soruşturmada Laçin’in doçentlik belgesi dışında master ve doktora belgeleri de incelemeye alındı. İnceleme ve yazışmalar neticesinde Laçin’in The University of Manchester’dan “üstün başarı” ile aldığını beyan ettiği 22 Kasım 2000 tarihli siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler konulu yüksek lisans belgesinin de sahte olduğu anlaşıldı. Ayrıca ODTÜ’den aldığını beyan ettiği doktora belgesinin de gerçek olmadığı anlaşıldı. Laçin’in 11 Haziran 1996 tarihinde ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduğunu gösteren diploma da incelemeye alındı. Bu diplomanın da sahte olup olmadığı araştırılıyor.

Z.Z.A.L’nin polisteki ifadesinde, “Üstüme atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Hepsi iftira. Suçsuzum ve aklanacağım.” dediği öğrenildi.

Zulâl Atalay Laçin, 28 Eylül’de Aksaray Üniversitesi’nin Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ‘Profesör’ unvanıyla göreve başladı. Ancak kısa süre sonra üniversite yönetimi durumundan şüphelendi. Laçin, bir sohbet sırasında doçentlik çalışmasıyla ilgili konulara ‘kaçamak’ cevaplar vermişti. Rektörlük, 15 Ekim’de Üniversitelerarası Kurul’a başvurarak “Laçin’in doçentlik belgesinin sıhhati hakkında tereddüt hasıl olmuştur, söz konusu belgenin tarafınızdan düzenlenip düzenlenmediğini bize bildirin” dedi. Kurul, 22 Ekim’de “Böyle bir doçentlik belgesi tarafımızdan düzenlenmemiştir” diye cevap verdi.

Bu yazının ardından Laçin görevden alındı. Hem adli hem idari soruşturma başlatıldı. Bir süre sonra da savcılık tarafından ifadeye çağrılarak tutuklandı. Laçin ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. “Irak’taki Duhok Üniversitesi’nde derslere girdim, Lübnan’daki Fransız üniversitesinde hocalık yaptım” dedi. Kendisini savunmak için ODTÜ adına yazılmış “Bu doçentlik belgesi tarafımızdan hazırlanmıştır” şeklindeki bir yazıyı da savcılığa sundu. Ancak belgenin de sahte olduğu belirlendi.

Soruşturmada Laçin’in doçentlik belgesi dışında mastır ve doktora belgeleri de incelemeye alındı. İnceleme ve yazışmalar neticesinde Laçin’in The University of Manchester’dan “üstün başarı” ile aldığını beyan ettiği 22 Kasım 2000 tarihli siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler konulu yüksek lisans belgesinin de sahte olduğu anlaşıldı. Ayrıca ODTÜ’den aldığını beyan ettiği doktora belgesinin de gerçek olmadığı anlaşıldı. Ayrıca dosyadaki makalelerin de akademik olarak “Z. Atalay” imzasını kullanan Amerika’da bir üniversitede çalışan Zeynep Atalay’a ait olduğu tespit edildi.

İncelemelerde Zulâl Atalay Laçin’in dil puanının 80 olduğuna dair bir belge sunduğu ancak bunun da gerçek olmadığı anlaşıldı. Laçin’in gerçek dil puanının 27 olduğu da belirlendi. Bunun üzerine Laçin’in 11 Haziran 1996 tarihinde ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduğunu gösteren diploma da incelemeye alındı. Bu diplomanın da sahte olup olmadığı araştırılıyor.

Zulâl Atalay Laçin’in makalelerini kullandığı Z. Atalay’a (Zeynep Atalay) da ulaştık. ABD’deki Saint Mary’s College of California’da görev yapan Atalay, Hürriyet’e “Tamamen benim dışımda gelişen bir olayda adımın bu şekilde anılması son derece üzücü ve kabul edilemez nitelikte. Konu birçok farklı açıdan yargıya intikal ettiği için bu konuda detaylı konuşmayı uygun bulmuyorum. Süreci takip edeceğim” dedi. (Hürriyet – Musa Kesler)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.