Bir Ahlak Kriteri Olarak Döviz Alma(ma)k!

Basından okuduğumu yarım yamalak yorumlamak istemiyorum. O yüzden hangi soru üzerine ve tam olarak ne dediğini alıntılamak daha doğru olacaktır. Gazetecinin birisi “Bazı esnaflar kendi işlerini çevirsin diye verilen kredi ile döviz bürolarına gidiyor kendi işleri için kullanmadıkları parayı dövize çevirip kenara koyuyor. Doların veya dövizin satışında bir kısıtlamaya gidilebilir mi?” diye bir soru sormuş. Kurtulmuş da şöyle cevaplamış:

“Türkiye ekonomisi hem dövizin fiyatının oluşması hem piyasadaki fiyatların oluşması bakımından serbest azar ekonomisini benimsemiş olan bir ülkedir. Asla şunu kural olarak söyleyelim ki serbest pazar ekonomisinin şartlarından geri dönüş olmaz. Devletin kendisine vermiş olduğu Türk Lirasını gidip dövize yatırmak bir ahlaksızlıktır. Devlet sizin işlerini döndürün diye aman bu yükün altında kalmayın diye milletin adına yani milletten toplanan paralarla size vermiş olduğu ayakta kalmanızı sağlamak için vermiş olduğu böyle bir parayı maalesef tam da maksadının dışında bir şekilde kullanmak gerçekten büyük bir ahlaksızlık”.

Tamam adam durup dururken tüm vatandaşlara değil de bir kısmına ahlaksız demiş kabul ediyoruz. İyi de bu duruma gelinmesinin sebebi kim?

Trump mı? Putin mi? Kılıçdaroğlu mu? Sürahi Nine mi? Kim söyle Allah aşkına.

Kendisinin bir ara sövdüğü, şimdilerde övdüğü ve yöneticisi olduğu hükümet dövizle hangi işleri müteahhitlere verdi? Tüm ülkenin nefret oklarının çevrildiği müteahhitler, işadamları vs ile döviz üzerinden anlaşmaları kim imzaladı? Bu zararın sebebi kim?

İmamoğlu mu? Cenifır Foks mu? Mansur Yavaş mı? Thomas Jackson mı?

Şimdi bu Numan Kurtulmuş aslında hükümeti daha doğru bir ifadeyle partilerinin genel başkanını kurtarmaya çalışıyor. İyi de bu açıklama hem kendisine hem de partisine çok net bir şekilde zarar verdi. Gün geçtikçe de eleştiri yapacakların sosu veya mezesi olacaktır.

Ortada su götürmez bir gerçek var ki ülkemizde bir kriz var. Bu krizin sebebi de belli. Devekuşu sendromuyla asla çözülemeyecek bu önemli meselede inkarcılık hem iktidar partisine hem de ülkeye telafisi çok zor zarar vermektedir. Şunu da söyleyeyim de yazıyı bitireyim. Hiçbir parti yok olmaktan kurtulamaz ama TÜRKİYE CUMHURİYETİ ilelebet payidar kalacaktır. Bunu nerden mi biliyoruz. Çünkü bir asır önce GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK söylemişti.