Bu Nasıl Bir Ulusal Aşkı

Siyasiler, yöneticiler ve bürokratlar arasında uzun süredir bir Ulusal Basın Aşkı yaşanıyor.

Bu aşka kapılanlar bir hesap üzerinden me, yoksa kendilerini yanıltan söylemler üzerinden mi gidiyorlar anlamak mümkün değil.

Ama görebildiğim tek bir şey var; o da doğru yolda gitmedikleri!

Yerel basını yok sayarsanız;

Günü geldiğinde özellikle siyasetçiler ve seçilmiş yerel yöneticiler konusunda yerel basın da tavrını gerektiği gibi koyacaktır.

Şu ulusal basın konusunu biraz açalım.

Ulusal Basın diye aşk yaşadıkları kişiler bar kaç kişiden ibaret.

Kulağımıza geldiği kadarı ile siyasetçileri, yöneticileri, bürokratları, hatta STK Başkanlarını;

“Onlar haberi zaten bizden alıp yayınlıyorlar” diye yanlış yönlendiriyorlarmış.

Ben değil ama resmi ilan alan arkadaşlarımız para ödeyip abone oldukları ajanslardan haber alıyorlar doğru.

Doğru da, bu haberleri satın alıyorlar.

Yine biraz daha açalım:

Ulusal basın dediğimiz o birkaç kişiden oluşan arkadaşlar neredeyse camiamızdan bir kişinin yönlendirmeleri ile hareket ediyorlar.

Yani bir anlamda tetikçilik yapıyorlar.

Hal böyle olunca da o siyasetçiler, yöneticiler, bürokratlar, hatta STK Başkanları ile olan yerel basın ilişkileri de ciddi biçimde tekrar tekrar sorgulanıyor.

Adam gidiyor birilerine benim üzerinde hakimiyeti olduğunu, beni yönlendirebileceğini söylüyor.

Elbette bunu kendine, kendilerine rant sağlamak için yapıyorlar.

Bence tüm ilişkiler yeniden gözden geçirilmeli, herkes şapkasını masanın üzerine koyup enine boyuna değerlendirmeli.

Şurada seçime çok bir yel kalmadı.

Zamanında yapılsa bile en fazla 1 buçuk yıl var

Yerel basın olarak işini gazetecilik olarak yapanların şapkası masanın üzerinden hiç kalkmıyor.

Yani biz değerlendirmemizi yapıyoruz.

O gün geldiğinde siz de sizi yanlış yönlendirenlerle baş başa kalırsanız hiç kimseye sitem etme hakkınız olmaz.

Benden uyarması…